Fatih Balat Sahili'nde meydana gelen olayda Haliç Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Özlem Atan Tarlacı, seyir halindeyken direksiyonda cep telefonu ile konuştuğu ve emniyet kemeri takmadığı gerekçesiyle polis uygulama noktasında durduruldu.
Yapılan kontrolde otomobilin muayenesinin olmadığı da tespit edildi. Polislerin ceza yazdığını görünce sinir krizi geçiren Özlem Atan Tarlacı, dakikalarca çığlık attı. Polis memuru A.K., bu sırada cep telefonuyla Tarlacı'nın görüntüsünü çekti.
Güçlükle sakinleştirilen Özlem Atan Tarlacı'ya seyir halinde cep telefonuyla konuşmak, emniyet kemeri takmamak, muayenesi yapılmamış araçla trafiğe çıkmak suçlarından toplam 578 lira para cezası uygulandı ve otomobili de trafikten men edildi.
Tarlacı, uygulama noktasında çığlık atarken çekilen görüntüsünün yaklaşık 1 ay sonra basına ve sosyal medyaya yansıması üzerine itibarının zedelendiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Tarlacı'nın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında görüntüyü çeken polis memuru A.K. ile görüntüyü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlilerin bulunduğu 52 kişilik WhatsApp grubunda paylaşan diğer polis memuru O.K. ile videoyu Instagram hesabından yayınlayan M.G.H. hakkında 'özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek' suçundan dava açıldı.
İstanbul 45'inci Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada Özlem Atan Tarlacı, uygulama noktasında durdurulunca rektörlükteki toplantıya geciktiğini belirterek, "Geç kadığım toplantının stresi ile mücadele ederken polis memurlarından birisinin şahsi cep telefonu ile görüntümü kaydettiğimi fark ettim. Bu bende daha da stres durumumu artırdı. 1 ay sonra ders sırasında görüntünün sosyal medyada paylaşıldığını gördüm. Şoke oldum. Aile ve iş çevremden tepki aldım. Şikayetçiyim" dedi.
Demirören Haber Ajansı'nın haberine göre Yargılama sonunda polis memurlarının yaka kamerasının şarjı olmadığı için şahsi cep telefonu ile delil elde etmek amacıyla görüntüyü çektiği, yine bu amaçla sadece trafik ekibindeki kişilerin bulunduğu WhatsApp grubunda paylaştıkları belirtildi.
Polis memurları A.K. ve O.K.'nin, suç kastı ile hareket etmedikleri gerekçesiyle beraatlarına karar verildi. Görüntüyü paylaşan sanık M.G.H'nin ise söz konusu görüntüyü başka bir internet sitesinden aldığını ileri sürdüğü ancak daha önce görüntünün paylaşımda olduğu yönünde delil elde edilemediği belirtildi.
Suçu işlediği kanaatine varılan M.G.H.'ye, 'özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek' suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası verildi.
Mahkemenin kararını değerlendiren avukat Canset Yıldız, verilen kararda polis memurlarının ceza almamasının sebebinin, görevi başında meydana gelen bir olayda kendisi hakkında disiplin soruşturması açılacak bir olayla ilgili bir kayıt almış olması nedeniyle olduğunu söyleyerek, beraat kararının hukuka uygun olduğunu söyledi.
Yıldız, mahkum edilen Instagram sayfası yöneticisi için ise hangi kasıtla yayınladığının araştırılması gerektiğini ifade ederek şunları ifadetti:
"Söz konusu görüntü sadece şikayet edilen Instagram hesabında değil, pek çok web ve haber sitesinde yer almış. Bu tamamen teknik bir çalışmanın sonucudur. Öncelikle ceza alan kişi Instagram hesabını kabul etmektedir. Bu konularda eksiklik olduğunu düşünüyorum. O kişinin kastı da değerlendirilmelidir. Sadece 'Instagram hesabını ben yönetiyorum' beyanının ikrar olarak alınıp, suç kastı araştırılmadan, görüntüyü nereden edindiğine dair yeterli teknik araştırma olmadan ceza alması onun açısından talihsiz olduğunu düşünüyorum."