Gittiği illerde mutlaka muhtarlarla toplantı yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, “Biz yeni bir şeyler yapmak zorundayız. Kavga etmeden, ayrışmadan, bölünmeden, saat gibi çalışarak ülkemizi inşa etmek zorundayız. Bazen kolunuzda saat taşırsınız. Arka kapağında mekanizma görürsünüz. Her bir çark kendi görevini yapar ve 24 saati bildirir. O çark iyi çalışmazsa zamanı doğru öğrenemeyiz. Demokrasi çarkının iyi çalışması lazım. Bu çarkın en büyük halkasını muhtarlar oluşturuyor. Çünkü siz seçimle geliyorsunuz. 2023’ten sonra ikinci yüzyıla başlayacağız. İkinci yüzyıla başlarken bu ülkede huzurun, demokrasinin, gelişmenin, kalkınmanın olmasını istiyoruz. Bütün Türkiye’de huzur olmasını istiyoruz. Elbette farklı düşünebiliriz ama hepimizin vatan ve bayrak aşkı kaçınılmazdır. Biz bu bayrak altında huzur içinde yaşamak istiyoruz” sözlerine yer verdi.
Muhtarların sorunlarına yönelik çözüm önerilerini sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
'Muhtarlara bir bütçe olsun’
“Bize ‘Muhtarlara parayı nereden vereceksiniz?’ diyorlar. Mahallerde emlak vergisi alınıyor. Yüzde 1-2’si muhtarlara tahsis edilse ayıp mı olur, günah mı olur? Biz sadece muhtarlık kurumu değil, belediyeyi de güçlendirmek istiyoruz. Gelişmiş ülkelerde yerel vergileri yerel yönetimler alır. Hem kaynak vermiyorsunuz hem ‘sorunu çöz’ diyorsunuz. Biz dersimize iyi çalışıyoruz. Çünkü Türkiye’yi adaletle, birikimle yönetmeye talibiz. Köy tüzel kişilikleri, mahalleye dönüştürüldü ama hala köy. Malına, mülküne el koydular. Onları iade edeceğiz. ‘Muhtarlara bir bütçe olsun’ dedim. Fakir bir aile sorunla karşılaşıyorsa o aileye muhtar o bütçeden yardım eder. Sosyal yardımları politik amaçlarla değil muhtarlık aracılığı ile dağıtmak lazım. Sosyal yardımı muhtar dağıtacak. Muhtarın politik kimliği yoktur. Her muhtar, kendi mahallesinde bir karar alınacaksa o meclise katılıp söz ve karar sahibi olacak. Demokrasi, katılımcılıktır. Muhtarlık, kamu görevi olarak sayılmıyor. Belediye başkanları, muhtarlarla ortak proje yapamaz. Kanunun değişmesi lazım. Muhtarlığın bir kamu kurumu olarak görülmesi lazım."