POLİTİKA

Erdoğan: Kavala açıklaması yapan büyükelçilerin 'istenmeyen adam' ilan edilmesi için talimat verdim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 büyükelçiliğin Kavala açıklamasıyla ilgili olarak "Bu 10 tane büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmelerini bir an önce halledeceksiniz' dedim" ifadelerini kullandı.
Sitede oku
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vilayet Meydanı'nda düzenlenen Eskişehir Millet Bahçesi, İl Halk Kütüphanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Yatırım değeri 1.6 milyar lira olan bu fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, HAİER firmasının dünya markalarını bünyesine katan, küresel çapta pazar payı olan bir firma olduğunu anlattı. Erdoğan, Eskişehir'de kurulan fabrikada dünyanın dört bir yanına ihraç edilecek bulaşık ve kurutma makinaları üretileceğini, kurutma makinası fabrikası bugün üretime geçerken yatırımı süren bulaşık makinası fabrikasının da haziranda üretime başlayacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi Türkiye, kendi firmalarının yatırım ve üretim atağı yanında küresel firmaların da üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Her zaman söylediğim gibi sermayenin milliyeti, rengi, inancı olmaz. Ülkemize yatırım yapacak, teknoloji getirecek, ihracatımıza, istihdamımıza, büyümemize katkı sağlayacak herkese kapılarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır" diye konuştu.
Bu anlayışla salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde Türkiye'yi en üst seviyeye çıkartmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yatırım demek, üretim demek, ihracat demek, istihdam demek, cari açığın azalması ve ülkenin kazancının artması, milletimizin zenginleşmesi demek. Bu formül Türkiye'nin kurtuluş reçetesidir. İnşallah önümüzdeki günlerde benzer daha pek çok müjdeyi milletimizle paylaşacağız. Kurulan her yeni fabrikayla, ortaya çıkan her yeni istihdamla ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaşmaktadır."

'106 kalem eserin toplu açılış törenini yapıyoruz'

Bu noktaya kolay gelinmediğini belirten Erdoğan, geride kalan 19 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan şehirciliğe kadar her alanı kapsayan yatırımlar sayesinde Türkiye'nin bu güce kavuştuğunu bildirdi.
Türkiye'nin 81 vilayetinin her birini Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5'e, 10'e katlayan yatırımlarla donatarak, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına giden yolları açtıklarını ifade eden Erdoğan, bugün de burada bakanlıkların, kurumların, belediyelerin tamamladığı toplam yatırım bedeli yaklaşık 3 milyar lirayı geçen 106 kalem eserin toplu açılış törenini yaptıklarını belirtti.
Eğitimde şehre kazandırdıkları 3 anaokulu, 7 ilkokul, 5 ortaokul ve 11 lise, fen lisesi pansiyonu, halk eğitim merkezi, Osmangazi Üniversitesinin fakülte binaları, 1250 yataklı ve 1500 yataklı 2 ayrı yükseköğrenim yurdunun resmi açılışının da bugün yapıldığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sağlıkta 112 Acil merkezini hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ tarafından yapılan, kapalı otoparkı ve sosyal tesisleriyle Eskişehir Millet Bahçesi'nin, bunun yanında altyapı ve çevre düzenlemesi projelerinin resmi açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Tarım ve ormanda ağaçlandırmadan orman işletmelerine, kadastrodan mesire yerlerine, tabiat parklarından sel kapanlarına kadar pek çok hizmetin açılışını da yine bugün yapıyoruz. Bugün burada çeşitli bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın hizmet binalarını, tamamlanan il bank projelerini, organize sanayi bölgelerini, altyapı ve eğitim yatırımlarını, enerji ve tevsiat ve iletim hattı yatırımlarını, kalkınma ajansımızın desteklediği projeleri de aynen resmi olarak hizmete açıyoruz. Eskişehir'imizin gururu TEİ TUSAŞ Motor Sanayi hem altyapı yatırımları hem de çok önemli motor geliştirme projelerini tamamladı. Bugün bunların da resmi açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde Beylikova, İnönü ve Günyüzü belediyelerimizin ilçelerimize kazandırdığı eserlerin resmi açılışlarını da buradan yapıyoruz."
Tüm bu eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımlarda emeği geçenleri kutladı. Erdoğan, bundan sonra da Eskişehir'in her karışını yeni yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatmaya devam edeceklerini bildirdi.

'Ülkeye ve millete hizmet etmek nasip işidir'

Her şey gibi ülkeye ve millete hizmet etmenin de nasip işi olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rabb'im bize 19 yıldır bunu nasip etti. Yıllarca tek parti faşizminin, darbelerin, iç ve dış vesayetin, terör örgütlerinin cenderesi altında enerjisi boşa harcanan, vakti heder edilen bir ülkeyi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar hamdolsun getirdik. Türkiye'yi, gerçekleştirdiğimiz tarihimizin en büyük demokratik reformları ve kalkınma hamleleri sayesinde dünyanın en itibarlı, sözü dinlenen, gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dahil ettik. Bunun için hep birlikte gerçekten çok büyük bedeller ödedik. Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırılarıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk. Yeri geldi içeride ve dışarıda estirilen nice haksız ve adaletsiz yalan, iftira, çarpıtma rüzgarına karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik."
Türkiye'yi, kendi çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden geleni yapanlara rağmen, 2023'ün, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin eşiğinde olduklarına işaret eden Erdoğan, sadece bununla kalmayıp, gençlere bırakacakları en büyük miras olarak gördükleri Türkiye'nin, 2053 vizyonunu da yavaş yavaş şekillendirmeye başladıklarını söyledi.

'Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük'

Bunun için vatan topraklarının her karışını yatırımlarla zenginleştirmeye, maziden atiye uzanan köprüyü güçlendirerek insanların geleceklerine umutla bakmasını sağlamaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var ama biz son 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik, özgüven kazandırdık, zenginleştirdik. Eğer zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar, bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar. 2002'de seçimi kazanıp hükümete geldiğimizde bize, her türlü hukuk ve ahlak dışı engeli çıkartanlar da aynı hevese kapılmışlardı. Terör örgütlerinden darbecilere kadar nice şer güçler, aynı gayeyle harekete geçirildi. Tıpkı uluslararası siyasette olduğu gibi ekonomide sıkıştırılmaya çalışıldığımız tablo asla Türkiye'nin gerçek yerini ifade etmiyor. Gerçi bu oyunu kuranlar, niyetlerini gizlemeye de gerek duymuyorlar.
Türkiye'yi diplomaside ve ekonomide zora sokarak, siyasi iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini açıkça söyleyenlerin amaçları, herhalde ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak değildir. Bu beyanlara güvenerek efelenenlerin gayesinin de ülkeye ve millete hizmet olmadığı bellidir. Ama biz nasıl 19 yıldır bu ülkeyi kimseye yem etmediysek, nasıl tüm kötü niyetlilerin heveslerini kursaklarında bıraktıysak, inşallah bu defa da aynı şeyi yapacağız."

'Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkumdur'

Erdoğan, milletin gönlündeki tek 2023 hesabının, büyük ve güçlü Türkiye'nin müjdecisi olan "2023 hedeflerine ulaşmak" olduğunu vurgulayarak, "Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkumdur" dedi.
Küresel ekonomideki çalkantıların yeni olmadığına dikkati çeken Erdoğan, 2008 finans krizinden beri kendini zaten hissettirdiğini, Kovid-19 salgınının bu sorunların hızla, her alanda ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlattı.
Bu süreçte 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerin aslında ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip olduklarının görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, "Batının sömürge döneminde başlayan birinci ve ikinci dünya savaşları ile kurumsallaşan, güvenlik ve refah düzeninin gerçekte bir sırça köşkten ibaret olduğu ortaya çıktı. Türkiye gibi stratejik coğrafi konuma, kadim devlet geleneğine, sağlam tarihi ve kültürel arka plana, güçlü üretim ve insan potansiyeli altyapısına sahip ülkeler, kendilerini bu süreçten ayrıştırmayı başardı" ifadelerini kullandı.

'Küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık'

Dünya ekonomisindeki bozulmanın, enerjiden lojistiğe, hammaddeden stratejik ürünlere kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ekonomisi dünya ile bütünleşmiş, petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak, bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile özellikle insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir ekonomi politikasıyla bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun ülkemizi işte bu dört ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir."
Erdoğan, kendilerine muhalefet edenlerin ülkenin geçmişinde en küçük bir eserlerinin bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, "Geçmişte inşa edilen her baraja, her köprüye, her yola, her havalimanına, her tünele bütün bunlara karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak, milleti refaha kavuşturmak diye bir derdi olabilir mi?" dedi.
Alandakilere "Eskişehir'deki mevcut suyu içebiliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz, pırıl pırıl su içirmektir. Eskişehir'de var mı böyle bir şey?" dedi. Vatandaşlardan 'hayır' yanıtını alan Erdoğan, "Öyleyse dikkatli olacağız. 2024'e iyi hazırlanacağız" ifadelerini kullandı.
Dünyanın yükselen kıtası olarak kabul edilen Afrika'da ülkenin siyasi ve ekonomik olarak hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalıştıklarını belirten Erdoğan, 4 Afrika ülkesini ziyaret ettiğini anımsattı.
Erdoğan, muhalefetin aynı konudaki vizyonunun ise seyahat ettikleri uçağın yakıt parasını hesaplamaktan öteye geçemediğini dile getirerek "Neymiş? İktidar olurlarsa, dostlar alışverişte görsün, devletin uçaklarını satacaklarmış. Ya zaten sizin işiniz, gücünüz bu. Siz ülkeye bir şey kazandırmakla uğraşmıyorsunuz, bu devletin neyi var, neyi yok, bunları nasıl bir an önce elimizden satar, çıkarırız bununla uğraşıyorsunuz" dedi.
Kendilerinin altyapı, üstyapı yatırımlarıyla ülkeyi nasıl ayağa kaldırmakla uğraştıklarını, muhalefetin ise "Biz gelince bu uçakları satacağız" dediğini kaydeden Erdoğan, kendilerinin uçak almaya devam edeceğini söyledi.
Erdoğan, kendilerinin Türkiye'nin Afrika kıtasıyla olan ekonomik potansiyelini 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarmak için ter dökerken, onların kendi kinleri ve nefretleri içinde debelenip durduklarını ifade etti.
Dünyanın en büyük projelerinin Türkiye'de inşa edildiği bir dönemde muhalefetin ülkeyi ölmüş, bitmiş göstermek için bin dereden su getirdiğini belirten Erdoğan, "Biz ise onların ülkeyi kötülemek için su getirdikleri o derelere kurduğumuz projelerle, barajlarla, elektrik santralleriyle, bentlerle milletimize hizmet götürüyoruz. Farkımız bu" dedi.

'Bunlar terörist Selo ile beraber oldu'

"Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak, ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak, takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öyle ki sırf bizi engellemek için terör örgütleri ile birlikte de yol yürürler. Darbecilerin yanlarında da dururlar, ülke ve millet düşmanlarının dümen suyuna da girerler. Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Bunlar da ar yok. Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız, bunun gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o. Çıkaramayacaksınız. İşte Selo'nun eşi televizyon programına çıkıyor. Ben diyor çocuklarımla masumane oturuyorum. Peki, senin çocukların masumane de o şu anda toprağın altında öldürülmüş olan o bizim günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü'nün geride bıraktığı ailesi onlar ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleri ile beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın? Sen anasın da Yasin'in anası ana değil mi?"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öbür tarafta, yatıyorlar, kalkıyor, Kavala, Kavala. 'Kavala' dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burası Türkiye, anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp Dışişleri Bakanlığına gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. 'Bu 10 tane büyükelçi bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Zira bunlar, Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler."

'Bay Kemal 'Selo aşağı, Selo yukarı' diyor'

Ülkenin derdiyle dertlenmeyince, milletle aynı istikamete bakmayınca, gelecek nesillere karşı sorumluluk hissetmeyince ve omurga olmayınca her yöne dönmenin kolay olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İşte Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal 'Selo aşağı, Selo yukarı' diyor. Çünkü beraber yürüyorlar, beraber yatıp kalkıyorlar. Bay Kemal, bak bizi iyi tanı. Biz senin oturup kalktığın yerde değil milletimizle oturur, kalkarız ve milletimize yan bakanla da en ufak bir dostluğumuz olmaz. Çünkü biz ne diyoruz, hamdolsun biz bugüne kadar nasıl dimdik durduysak bundan sonra da aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Her vakit olduğu gibi bugün de milletimizin eğriyi de doğruyu da gören haklıya hakkını teslim eden haksıza dersini veren irfanına güveniyoruz."
Erdoğan, Eskişehir'den başlayarak 81 vilayetin tamamında insanlara bu hakikatleri anlatmak için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirterek "Türkiye'nin 2023 imtihanını da başarıyla verdiğinde Allah'ın izniyle gerçekten 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağından zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bunun için de üzerimize ne düşerse yapacağız" dedi.
"Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz" atasözünü anımsatan Erdoğan, ülkeye bugüne kadar kazandırdıkları eser ve hizmetlere güvenerek, millete mutlu, müreffeh, güzel bir gelecek vadettiklerini bildirdi.
"Muhalefetin avara kasnak gibi aynı yalanları, iftiraları, hezeyanları döndürüp dolaştırıp tekrarlamasının 84 milyonun tek bir ferdine bile en küçük bir faydası yok" diyen Erdoğan, 81 vilayetin her birine kazandırdıkları eser ve hizmetlerin ise her bir insanın günlük hayatında somut karşılığının olduğunu dile getirdi.
Son 19 yılda Eskişehir'e yaptıkları yatırımlara değinen Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Biz, Eskişehir'e neler yaptık, burada belediye neler yaptı? Var mı bir şey? Eskişehir'e bugüne kadar 30 milyar liralık yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 38 yeni derslik inşa ettik, şehrimizdeki 3'üncü yükseköğretim kurumu olan Eskişehir Teknik Üniversitesini kurduk. Gençlik ve sporda 5 bin 896 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binalarını açtık. Aralarında 33 bin seyirci kapasiteli stadyumun da bulunduğu 31 spor tesisini Eskişehrimize kazandırdık. Sosyal yardımlarda Eskişehirli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 1,3 milyar liralık kaynak aktardık. Sağlıkta 7'si hastaneden oluşan toplam 23 sağlık tesisi inşa ettik. İnşa ettiğimiz 1081 yataklı şehir hastanemiz, nasıl memnun musunuz? Biz buyuz. 600 yataklı Yunus Emre Eğitim ve Araştırma Hastanemiz, memnun musunuz? Eskişehirli kardeşlerimize insan odaklı sağlık hizmeti anlayışımızı layıkıyla sunuyoruz."

'Çevre ve şehircilikte 9 bin 358 konutu tamamladık'

Sivrihisar Hastanesinin ek binasıyla birlikte 4 sağlık tesisinin inşası, 12 sağlık tesisinin ise plan, proje ve ihale süreci devam ettiğini belirten Erdoğan, "Çevre ve şehircilikte 9 bin 358 konutu tamamladık, 594 konutun sosyal donatı alanlarıyla birlikte inşasına devam ediyoruz. Dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapmak için Odunpazarı ilçemizde 2 bin 450 konut üretimi için proje çalışmalarını bitirdik. Önümüzdeki günlerde ihalesini yaparak, inşasına başlıyoruz" dedi.
Eskişehir'de bina stokunun tamamını tarayıp, riskli binaları tespit ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kapsamda yaptığımız, riskli yapı tespitinin ardından 10 bin 94 bağımsız birimin yıkımını gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında kira yardımları, kamulaştırma ve proje uygulamaları için 80 milyon lira destek sağladık. Şehrimizde 3 millet bahçesi projemiz bulunuyor. Eski stadın yerine inşa ettiğimiz millet bahçemizin yapımını tamamladık" diye konuştu.
Beylikova ilçesinde yapımı süren millet bahçesini yüzde 90 seviyesinde bitirdiklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Odunpazarı Millet Bahçemizde yer seçimini bitirdik, yapımına yakında başlıyoruz. Ulaştırmada 90 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 227 kilometre ilaveyle toplamda 317 kilometreye çıkardık. İnşası süren Eskişehir-Alpu-Mihalıççık yolunu 2 yıla, Eskişehir-Sarıcakaya yolunu ise 3 yıla kadar tamamlıyoruz. Önce Ankara ile sonra Konya, İstanbul, Bilecik, Sakarya ve Kocaeli ile yüksek hızlı tren ulaşımını başlattık.
Eskişehir 1. Ana Jet Üssü'ne bir iltisak hattı yapmak için çalışmalara başladık. Raylı sistemlerde adeta bir üretim merkezi haline gelen Eskişehir'de milli, elektrikli ana hat lokomotif imalatı projesini hayata geçiriyoruz. Üretim aşamalarının önemli bir kısmı başlayan bu projeyle ülkemizin elektrikli lokomotif imalatında dışarıya bağımlılığını büyük ölçüde azaltmayı hedefliyoruz."
Bir başka projelerinin de raylı taşıtlarda kullanılan yeni nesil 8 silindirli dizel motor üretimini Eskişehir'de başlatmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lisansı ülkemize ait özgün bu motorun üretimiyle inşallah lokomotif, enerji sektörü ve marina motor ihtiyaçlarını kendimiz karşılayabileceğiz" dedi.
Tarım ve ormanda Eskişehir'e 9 baraj ve 11 gölet kazandırdıklarını belirten Erdoğan, son 19 yılda inşa ettikleri 26 sulama tesisiyle, Eskişehir'de 105 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtıklarını, inşaat safhasında olan 14 sulama tesisi ile toplam 70 bin dekar araziyi daha suyla buluşturacaklarını söyledi.
Eskişehirli çiftçilere 2,3 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sanayide 20 AR-GE merkezi ve 5 tasarım merkezi kurduk. Üretimi ve istihdamı desteklemek için 2.6 milyar lira tutarında prim desteği verdik. Enerjide bugüne kadar Alpu, Beylikova, Çifteler, İnönü, Mahmudiye, Mihalıççık ve Sivrihisar'ı doğalgazla buluşturduk. Yakında Sarıcakaya'ya ve Mihalgazi'ye de doğal gazı götürüyoruz. Görüldüğü gibi şehrimize, özetin özeti bile anlatmakla bitmeyecek eserler ve hizmetler kazandırdık. İnşallah bundan sonra Eskişehir'i daha büyük yatırımlarla geliştirmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz.
Gerek buraya gelmeden önce açılışını yaptığımız fabrikaların gerekse burada resmi açılışlarını gerçekleştirdiğimiz eser ve hizmetlerin şehrimize, ülkemize bir kez daha milletimize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum. Bu eserlerin Eskişehir'e kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Şimdi 2023'e kadar ne yapacağız? Çalışacak mıyız? Evet. Durmak yok, yola devam diyor muyuz? Var olun."
POLİTİKA
Açık Toplum Vakfı, Erdoğan'ın Kavala'ya yönelik 'Soros artığı' sözlerine yanıt verdi
Yorum yaz