Başta Marmara Denizi olmak üzere denizlerdeki müsilaj sorununun sebeplerinin araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan ‘müsilaj araştırma komisyonu’ çalışmalarını sürdürüyor.
Mecliste kurulan komisyonun son toplantısında Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, Marmara Denizi’nde kirliliğin azaltılması için alınacak önlemler hakkında bilgi verdi.
Marmara Denizi başta olmak üzere midye tarlaları oluşturmayı hedef olarak belirlediklerini ifade eden Atalay, midyenin deniz temizliğine katkılarını şu sözlerle anlattı:
“Dünyada pek çok çalışma var yani bazı körfezler çok ciddi şekilde kirlenmiş ve çözümünü bu midye tarlalarını oluşturmakta bulunmuşlar ve başarılı da olmuşlar. Amerika ’da yine New York yakınlarındaki pek çok körfezde bu uygulanmış. Midye ve istiridye yani kısaca çift kabuklular olarak tabir edebiliriz, biz de buradan başladık yola.”
İlk deneme İzmir Körfezi’nde
Marmara’da müsilaj oluşumu öncesinde midye ile deniz temizliği yöntemini İzmir Körfezi’nde denediklerini ifade eden Atalay “Müsilaj oluşmadan, ilk önce İzmir’de başlayalım dedik, İzmir Körfezi’nin midyesi meşhurdur. Hem midyecilik meşhurdur hem de midyenin temizleyebilecek bir yapıdadır. Bunun alt yapılarını oluştururken kaçak avcılığın önlemeye çalışıyoruz. Bir baktık ki ticari olarak çok daha fazla talep var. Yani bunu biz yapacağımıza vatandaş zaten yapmak istiyor. Yeter ki biz yolunu açalım dedik. Ama bazı lokasyonlar da özel tür midyeleri vatandaşın yetiştirmeyeceğini gördük. Girişimcilerin yetiştirmeyeceği midyeleri çoğaltıp bizim bırakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘45 bin ton midye yetişecek’
Marmara'da üretilmesi planlanan midye oranını da açıklayan Atalay “Sadece Marmara’da önümüzdeki sene 45 bin ton midye yetiştirilecek, yüzde 10’unu doğal ortamlara bırakma şartı getireceğiz. Yani bir nevi denizin vergisi gibi bunları tekrar bırakmaların sağlayacağız. Farklı türlerin de geliştirilmesini istiyoruz. Hatta ilk aşamasını Çanakkale’de yapıyoruz. Midye çiftliği kurmaya izin vereceğiz ama önce kuluçkahanesini kuracaksınız. Yani midyeleri ve istiridyeleri kuluçkahaneyle birlikte kurmalarını sağlayacağız” değerlendirmesinde bulundu.
‘Deniz süngerlerini koruma altına aldık’
Denizin temizlenmesinde önemli bir görev alan deniz süngerlerinin de koruma altına alındığını belirten Atalay “Deniz süngerinde de keşke aynı metotlarla bu işi yapabilsek. Deniz süngerinde son on beş senedir ciddi bir hastalık var, o hastalıktan dolayı popülasyon düşmesi oldu. Sünger avcılığı komple yasaklandı. En çok avcılığı yine Çanakkale bölgesinde yapılırdı. Çanakkaleli avcılarımızı darılttık, küstürdük ama yasağımız devam ediyor. Yetiştirmeyle ilgili şu anda bir metodumuz olmadığı için bunu uygulayamıyoruz ama mümkün olduğu kadar deniz süngerlerini korumaya çalışıyoruz” dedi.