GÖRÜŞ

Kovid-19 tekne ve yat sektörünü nasıl etkiledi?

Türkiye’deki tekne ve yat sektörünün pandemiden nasıl etkilendiğini değerlendiren The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal “Kovid-19 ile yat üretimi arttı. Pandemi dünyayı çok önemli bir krize de götürse yat sektöründe hem sezonun uzaması hem de insanların bir tatil tercihi olması anlamında çok önemli bir alternatif oldu” dedi.
Sitede oku
33’üncü The Bodrum Cup festivali devam ediyor. 23 Ekim’de sona erecek olan uluslararası yelken ve deniz festivali, bu yıl yaz döneminde yangın sebebiyle zarar görmüş alanlarda düzenleniyor ve çeşitli etkinlikler ile bölgede ekonomik olarak zarar görmüş işletmelere destek olmayı amaçlıyor.
The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, Sputnik’e Türkiye’deki tekne ve yat sektörünün geleceğini ve pandemi koşullarının sektör üzerindeki etkilerini anlattı.

‘Bodrum bölgesinde yat üretimi dünya standardına çok yakın’

Uysal, teknelerin üretim anlamında kendilerini geliştirmelerini amaçladıklarını ifade ederek “Yaptığımız çalışmaların çoğu sesimizi daha uzağa duyurmaktı ve bu iyi tepkiler aldı. The Bodrum Cup bugün hem üretim kısmında hem de bu teknelerin turizm açısından kiralanması ve ülkenin de tanıtım anlamında faydaları oldu. Bodrum bölgesinde yat üretimi dünya standardına çok yakın. Daha çok ahşap tekneler üretiliyor ve gün geçtikçe dünyadaki değişime de ayak uyduruyor bu üreticiler. Bu festival de aslında bu üretimin Ar-Ge merkezi. Buradaki teknelerin içinde üreticiler de var ve birbirlerinin performanslarını da karşılaştırıyorlar” dedi.

‘Pandemi yat sektöründe hem sezonun uzattı hem de insanlara tatil tercihi alternatifi oldu’

Kovid-19 ile beraber yat üretiminin arttığına işaret eden Uysal “Dolayısıyla pandemi dünyayı çok önemli bir krize de götürse yat sektöründe hem sezonun uzaması hem de insanların bir tatil tercihi olması anlamında çok önemli bir alternatif oldu. Aynı zamanda bu festival sayesinde yat turizminin çok yüksek sezon dediğimiz Haziran-Temmuz-Ağustos dışında da Eylül-Ekim-Kasım aylarında da yapılabileceğini herkes görüyor. Bu festivalde bugün 110 tekne var, çok daha fazlası olabilirdi ama teknelerin de çoğu kiralanmış durumda. Bir Bodrumlu olarak beni en çok mutlu eden şey, limanın boş olması. Çünkü herkes ekonomisine can katıyor demektir” diye konuştu.

‘Deniz üzerinde yaşamaya ayak uydurulacağını, daha çok yazlık ev yerine tekne satın alınacağını düşünüyorum’

Uysal “Deniz üstünde olmanın avantajı her geçen gün daha da anlaşılıyor. Birçok insanın yat satın almaya başladığını, daha özel tatiller tercih ettiğini ve deniz üzerinde geçirilen zamanın otelde geçirilen zaman gibi değil de denizin üstünün keyfine varmaya başladı insanlar. Daha çok yazlık ev yerine tekne satın alınacağını düşünüyorum. İnsanların deniz üzerinde yaşamaya ayak uyduracağını düşünüyorum. Bu etkinlik de insanlara bu alternatifi gösterdi” ifadelerini kullandı.

‘Amacımız denizciliği sadece ulaşabilenlerin yaptığı bir şey olmaktan çıkarmak’

Teknelerin paylaşımlı kullanım konseptleriyle daha erişilebilir olacağını belirten Uysal “Tekneler 4 ana kullanım alanına ayrılabilirler. Bunlardan biri özel tekneler, insanların ev gibi kullandığı, içinde yaşadığı tekneler. Diğeri mavi yolculuk dediğimiz, bir hafta boyunca kiralanan tekneler. Bir de cabin charter var. Bu tekneler devamlı olarak sefer yapıyorlar, siz de orada kabin kiralayabiliyorsunuz. Bu maliyeti oldukça düşüren bir konsept. Bir de bizim bareboard charter dediğimiz fiberglass teknelerin belli bir zaman periyodunda kiralanabiliyor olması var. Bizim aslında The Bodrum Cup olarak denizciliğin sadece pahalı bir şey olabilen ve sadece ulaşabilenlerin yaptığı bir şey olmaktan çıkarmak gibi bir amacımız var. Çünkü açıkçası her bütçeye uygun tekne var diyebilirim. Burada 9 metrelik yat da 52 metrelik yat da yarışıyor” dedi.

‘Burada bir milli üretim var, turizm var’

Türkiye’de denizciliğin geride kaldığına işaret eden Uysal “3 tarafı deniz olan, sıcak denizler mevsimi bu kadar güzel bir ülkede ben denizcilik anlamında geriden gelindiğini düşünüyorum. Denizciliğin ana materyali kültürdür aslında. Bu etkinlik de bu kültürün bir göstergesi. Fotoğrafa baktığımızda burada bir milli üretim var, turizm var. Bu işin su sporlarından tutun, zincir halinde kocaman bir sektörden bahsediyoruz” diye konuştu.
Yorum yaz