16 Ekim akşamı Çankaya ilçesi Ziya Gökalp Caddesi'nde darp sonucu yaralama ihbarı alan polis ekipleri, olay yerine gittiklerinde kimseyi bulamadı. Ağabeyi Uğur Güzel'den haber alamayan Özlem Gürgen, 2 gün sonra 18 Ekim'de kardeşinin evine gitti. Çilingirle kapıyı açıp içeriye giren Gürgen, ağabeyini yerde baygın buldu. Vücudunda morluklar olan Uğur Güzel, çağrılan ambulansla kaldırıldığı hastanede doktorların müdahalesine karşın kurtarılamadı. Yapılan ilk incelemede Güzel'in burnunda darbeye bağlı kırık olduğu ve beyin kanaması sonucu hayatını kaybettiği belirlendi.
Gölgeler ele verdi
Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 2 gün önce yapılan ihbarda darp sonucu yaralanan kişinin Uğur Güzel olabileceğini düşünerek, araştırma başlattı. Olay yeri ve çevresindeki güvenlik kamerası görüntüleri incelendi. Cadde üzerindeki bir iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarında, yerde bir kişiyi darbeden grubun duvara yansıyan gölgeleri tespit edildi. Duvara yansıyan gölge görüntüde Uğur Güzel'in kafa darbesiyle yere düşmesi ve yerde tekmelenmesi net olarak görüldü. Gölgelerden grubun 4 kişi olduğu belirlendi. Aynı bölgede taksiye binerken Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kamerasına yansıyan 4 kişiden şüphelenen polis, bu kişilerin yüz tanıma sisteminden kimliklerini tespit etti. Bu sırada darp sonucu yaralanan Uğur Güzel'in, aynı akşam kendi imkanlarıyla Ankara Şehir Hastanesi'ne başvurduğu; ancak tedaviyi yarım bırakıp, acil servisten ayrıldığı belirlendi.
'Küfrettiği için dövdük'
Kimlikleri belirlenen Yunus Emre Sözcü, Ersin Demir ile yanlarında bulunan kız arkadaşları E.K ve N.K. gözaltına alındı. E.K., polisteki ifadesinde Uğur Güzel'e otobüs duraklarını sorduğunu, kendisine küfürle karşılık verdiğini, Ersin Demir'in 'sen nasıl konuşuyorsun' diyerek Uğur Güzel'e kafa attığını, Yunus Emre Sözcü'nün de yerde tekmelediğini söyledi. Yunus Emre Sözcü ve Ersin Demir de Uğur Güzel'i, kız arkadaşlarına küfrettiği için dövdüklerini söyleyerek, suçlarını itiraf etti. E.K. ve N.K., polisteki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, Yunus Emre Sözcü ve Ersin Demir, adliyeye sevk edilip, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.