Afrika'daki ada ülkesi Cabo Verde'de (Yeşil Burun Adaları) 12 Haziran'da gözaltına alınmasından sonra ABD'nin isteği üzerine iade edilen Saab'ın, Miami'de bulunan federal mahkemede yargılanmasına başlandı.
Zoom üzerinden yapılan duruşmada, kendisine 8 farklı suçlama yöneltilen Saab, suçlamaları kabul etmedi.
Öte yandan Saab, eşine gönderdiği mektupta, herhangi bir suç işlemediğini ve Washington ile iş birliği yapacak hiçbir nedenin olmadığını ifade etti.
Saab 12 Haziran 2020'de gözaltına alınmıştı
Saab, 12 Haziran 2020'de Cabo Verde'de gözaltına alındıktan sonra 17 Ekim'de ABD'li yetkililerin gönderdiği özel uçakla Miami kentine getirilmişti.
Saab, ABD'nin talebi üzerine kara para aklama davası nedeniyle Cabo Verde'de gözaltına alınmıştı. Venezüellalı yetkililerden o dönem yapılan açıklamada, Saab'ın diplomatik dokunulmazlığı olduğunu belirtilerek, Cabo Verde, Viyana Sözleşmesini ihlal etmekle suçlanmıştı.
Saab, Venezüella hükümeti adına yaptığı uluslararası anlaşmalarda 350 milyon dolar değerinde rüşvet, yolsuzluk ve ABD'nin Venezüella'ya uyguladığı yaptırımları delmekle suçlanıyor.
Venezüella Saab'ın iadesi üzerine görüşmelerden çekilmişti
Venezüella hükümeti, Norveç'in ara buluculuğunda muhalefet temsilcileri ile 13 Ağustos'tan bu yana devam ettiği müzakerelerden, Venezüellalı iş insanı Saab'ın ABD'ye iade edilmesi üzerine çekilmişti.
Venezüella hükümetinin diyalog heyeti ve Ulusal Meclis (AN) Başkanı Jorge Rodriguez, 17 Ekim'deki açıklamasında, muhalefet ile yürüttükleri müzakereleri askıya aldıklarını belirterek, "Heyetimiz müzakere ve diyalog masasına katılımını askıya aldığını duyuruyor. Temsilcimiz Alex Saab'a yönelik saldırganlığı protesto ediyoruz ve Meksika'da 17 Ekim'de başlayacak olan görüşme turuna katılmayacağız" ifadesini kullanmıştı.
Maduro'dan ABD'ye tepki
Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Cabo Verde yetkililerince ABD'ye teslim edilen Saab'ın Venezüellalı bir diplomat olduğunu savunarak, "ABD, Meksika diyalog komisyonunun bir üyesi olan Alex Saab'ı kaçırarak, Meksika'daki müzakerelere ölümcül bir darbe indirdiğini biliyordu, bunu bildiği için Birleşik Devletler harekete geçti. Diyalog istemiyorlar, Venezüella için barış istemiyorlar" değerlendirmesinde bulunmuştu.