18 aylık izole yaşamdan sonra pandemide gelinen son noktada, normalleşme çabaları, daha önce görülen grip salgınlarının etkisini artırdı.
Birleşik Krallık Sağlık Güvenliği Kurumu’ndan alınan rakamlar, soğuk algınlığı ve grip, öksürük veya nefes almada zorluk ile ilgili şikayetlerin arttığını gösterdi. Sözcü gazetesinin haberine göre özellikle 15 ila 44 yaş arasındaki hastalarda belirli bir artış olduğuna dikkat çekildi.
Birleşik Krallık’ta yayınlanan Telegraph’a konuşan ve süper soğuk algınlığından muzdarip Jules Kelly, “Boğaz ağrısı ve korkunç sinüs ağrısıyla başladı. Sadece soğuk algınlığı değil, vücudum gerçekten zayıf ve bacaklarım jöle gibi” diyor. Kelly’nin yaşadığı soğuk algınlığı iki günlüğüne geçtikten sonra çok daha şiddetli bir şekilde geri dönüyor:
“Bu sefer göğüsten bir öksürük eşlik etti.”
Kovid-19'dan şüphelenen ancak üç testi de negatif çıkan Kelly şunları ifade etti:
“İki doz aşı oldum ama negatif testler olmasaydı yine de Kovid olduğumu düşünürdüm. Üç hafta boyunca devam etti.”
Şiddetli grip semptomlarında artış
Son haftalarda, birçok insan, uzmanların 'süper soğuk' olarak adlandırdığı grip benzeri ancak daha şiddetli semptomlar yaşadığını bildirdi. Hastalık, sosyal medyada “şimdiye kadarki en kötü soğuk algınlığı” olarak anıldı. Süper soğuk algınlığından ilk şikayet edenlerden biri olan Oliver Roll, hastalığını Twitter’da şu şekilde detaylandırdı:
“Kovid dışı bu göğüs/sinüs enfeksiyonuna yakalanan başka biri var mı? 2 hafta oldu ve ben yoruldum. Daha önce hiç bu kadar uzun süre hasta olmamıştım”
Tweet, 15.400’den fazla beğeni aldı ve birçok kişi tweet’e yanıt verdi. Hatta sosyal medyada süper soğuk algınlığından bahseden bir başka kullanıcı da hastalığın beşinci haftasında olduğunu ve öksürükten kaburgasında çatlak olduğunu söyledi.
Sonbahar ve okul yoğunluğu etkisi
Okulların açıldığı ve sonbaharın geldiği eylül ayında soğuk algınlığı ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarının hızla yayılması normal olarak görülse de bu ay yayınlanan İngiltere Halk Sağlığı’na göre soğuk algınlığı ve diğer solunum yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış yaşanıyor. Hastalık, yaşlılar arasında görülse de özellikle de 15 yaş altı arasındaki gençler arasında daha sık görülüyor.
Uzmanların yaptığı açıklamaya göre; sosyal mesafe, maske takma ve el dezenfektanı gibi 18 aylık Kovid-19 kısıtlamaları soğuk algınlığına duyarlılığı artırmış olabilir. Bazı uzmanlar buna, normal düzeyde virüs ve bakteriye maruz kalmamış kişilerin bir virüsle temas ettiklerinde daha ağır semptomlar göstermesine 'bağışıklık borcu' diyorlar.
Süper soğuk algınlığı nedir?
Soğuk algınlığına virüsün 200’den fazla farklı türü neden olur. Cardiff Üniversitesi’nde emekli profesör ve soğuk algınlığı merkezinin eski direktörü Prof. Ronald Eccles, şu anda dolaşan süper soğuk algınlığının solunum sinsityal virüsü (RSV) olduğuna inanıyor. İnsanların çoğunda soğuk algınlığına benzer semptomlar olacaktır, ancak iki yaşın altındaki bebeklerde ve yaşlılarda daha ciddi hastalıklara neden olabilir.
RSV ile ilgili sorunlardan biri, oldukça bulaşıcı olması. Öksürme ve hapşırma, eller ve yüzeyler yoluyla yayılır. Bu, virüsün sınıflardaki çocuklar arasında yayılmasını durdurmanın neredeyse imkansız olduğu anlamına geliyor. Temmuz ayında Tıp Bilimleri Akademisi, grip ve RSV de dahil olmak üzere bir dizi solunum virüsünün kışın geri dönebileceği ve NHS üzerindeki Kovid yükünü artırabileceği konusunda uyarmıştı.
Süper soğuk algınlığı olan birçok kişi, hastalık süreçlerinin normalden daha uzun olduğunu veya kısa bir iyileşme döneminden sonra hastalığın, ek semptomlarla geldiğini belirtiyor. Dr. Zoe Broughton bu durumu şu şekilde açıklıyor:
“İyileşme dönemimiz sırasında farklı bir soğuk algınlığı virüsü kapmaya daha yatkın oluruz. Aslında arka arkaya iki soğuk algınlığı virüsü kaptığınızda, kendinizi hiç bitmeyen bir soğuk algınlığınız varmış gibi hissedebilirsiniz.”
Süper soğuk algınlığı belirtileri neler?
Süper soğuk algınlığı yaşayanlarda; sinüs ve göğüs enfeksiyonları, öksürük ve boğaz ağrısı, yorgunluk, tat ve koku kaybı gibi belirtiler görülüyor. Bu semptomlar Covid-19 semptomlarına benzese de PCR testler pozitif çıkmaz.
Prof Eccles, aylarca süren karantinanın soğuk algınlığına neden olan virüslere karşı bağışıklığımızı azalttığını açıklıyor:
"Normalde günlük veya haftalık olarak bu virüslere maruz kalıyoruz. Ama şimdi, bir yıldır antrenman yapmayan kondisyonsuz sporcular gibiyiz. Aniden bu virüse yakalandık ve bağışıklık sistemimiz buna aşırı tepki veriyor.”
Kovid-19 endemik hale gelebilir mi?
Geçen ay, Oxford aşısının arkasındaki lider bilim insanı Sarah Gilbert şunları söyledi:
“Normalde virüsler, daha kolay dolaştıkları için daha az öldürücü hale gelir ve Sars-CoV-‘un daha öldürücü bir versiyonuna sahip olacağımızı düşünmek için hiçbir neden yok.”
Ancak Dr Ed Pooley, bunu söylemek için çok erken olduğunu söylüyor:
“Bu şekilde düşünmemin nedeni, bir şeyin endemik olması için genellikle belirli bir türden olması gerektiği. Birden fazla varyasyonunuz varsa, endemik olmak zorlaşıyor. Ne kadar çok varyant olursa, bir şeyin endemik hale gelme olasılığı da o kadar azalır.”
Nature dergisinin kısa süre önce yaptığı ankete göre; epidemiyologların yüzde 89’u Kovid’in endemik hale geleceğini, yani muhtemelen hayatımızın geri kalanında sürekli dolaşacağını düşünüyor.