Radyo Sputnik’te konuşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitapları yönetmeliğindeki değişimleri Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Eğitim alanında çalışan sendika ve akademisyenlerin görüşünün alınmadığını vurgulayan Bozgeyik, bu yönde bir tutumun yaratacağı etkileri “Bu ülkede uzun süredir örgütlü olan alanda bilimsel çalışmalar ve kurultaylar yapan sendikalarımız var. KESK’e bağlı Eğitim-Sen bu konulu kurultaylar yaptı. Ders kitapları niteliği, içeriği, hazırlanması, parasız bir şekilde sunulması ile ilgili birçok kararlaşmalar yaşandı. Ancak sürece baktığınızda yine bir oldubitti ile sendikaların, akademisyenlerin, alan çalışması yürüten arkadaşlarımızın görüşünü almadan Bakanlık’ta oluşturulan bürokratik bir yapı üzerinden birçok kararlar alıyorlar. Bu kararlar çocuklarımızın geleceğini yakından ilgilendiriyor. 4+4+4 sürecinde de gördük. Çocuklarımız açısından telafisi zor bir süreçle karşı karşıya kaldık. Şimdi bu yönetmeliğe baktığımızda Bakanlık’ın öteden beri karşı çıkmış olduğumuz kimi adımların yavaş yavaş atılacağına dair bir yaklaşım içerisinde olduğunu ifade edebiliriz” diye aktardı.
‘Milli, kültürel, tarihi değerler derken bunların bilimsel ölçekte hazırlanması gerekiyor’
Bozgeyik, yönetmelikten ‘ücretsiz dağıtılma’ ibaresinin çıkarılmasını “Anayasamızın 42. Maddesi’nde belirtilen ilköğretimin parasız ve zorunlu olmasını değerlendirdiğimizde bu ücretsiz dağıtılma ifadesinin çıkartılması önümüzdeki dönemde bunun ücretle dağıtılabileceğini, kendi yakın yayın kuruluşlarından yayımlarının ücret karşılığı okullarda öğrencilere satılacağına dair bir adım olduğu gözleniyor. Yönetmeliğin ilk maddesinde ifade edilen ‘milli manevi değerlere uygun içerikte kitaplar hazırlanması’ ile ilgili derlemeler var. Kozmopolit bir ülkeyiz. Milli, kültürel, tarihi değerler derken bunların bilimsel ölçekte hazırlanması gerekiyor. KESK olarak uzun süreden beri Bakanlık’ın çıkarmış olduğu kitapların içeriğiyle ilgili ayrıştırıcı ve ötekileştirici ifadelerin çıkartılması, demokratikleştirilmesi, tüm toplumsal kesimlere hitap eden bir dille bilimsel yöntemle kitapların hazırlanması ile ilgili görüşlerimiz var. Bunun burada oluşturulmadığını görüyoruz” diye yorumladı.
‘Çok sakıncalı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum’
Yönetmelikteki değişiklerin oluşturabileceği sorunlara dikkat çeken Bozgeyik, Anayasa ile çelişkili gördükleri maddeler konusunda yargıya gideceklerini belirtti:
“Hem Talim Terbiye Kurulu’nun yapısı hem orada istihdam edilenlerin hükümete yakın, Bakanlık’ın bu ideolojik anlamda eğitimi yeniden yapılandırma sürecine uygun kişilerden oluşması açısından baktığımızda önümüzdeki dönem boyunca da bilimsellikten uzak bir yöntemle ders kitaplarının içeriğine müdahale olacağına dair ifadeler var. Hazırlık okullarının müfredatı, çıkaracakları yayımların bakanlığın uygun göreceği içerikte olursa dağıtılabileceği, çoğaltılabileceği, okutulabileceği ile ilgili ifadeler var. Bunlar çok sakıncalı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Anayasamızda ifade edilen demokratik parasız kamusal eğitim meselesini askıya alan, sekteye uğratan, özelleştirmesine olanak verecek olan maddeler ile ilgili de yargı yoluna gideceğimizi ifade ederim. Burada esas olan iki ay sonra Milli Eğitim Bakanlığı şura yapacak. Milli Eğitim Şurası’nda hem ders kitapları hem eğitim süreçleri tartışılacak. Taraflarla bu konuda bir tartışma yürütülecek. Şurayı beklemeden alelacele çıkartılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.”