Ali Çağatay, yardım kuruluşlarının bütçelerini nasıl kullandıklarını Radyo Sputnik’te Seyir Hali programında değerlendirdi.
Çağatay, hayır kuruluşları arasında bütçelerinin çoğunu yardım ve proje harici kullananlara dikkat çekti:
“Amerika’daki genel yardım kuruluşlarının önemli ölçüde topladıkları bağışları kendi giderleri ve amaçları doğrultusunda kullandıkları, yardım faaliyetinde kapsamında olan hedef kitleye ise çok az bir kısmının kaldığını paylaşmıştık. Yardım kuruluşlarının genel yönetim giderleri adı altındaki giderlerin oranı yüzde 67-68’lerden yüzde 92’lere kadar çıkıyor. Ne demek bu? Bir yardım kuruluşu olarak 100 dolar bağış topluyorsunuz. Bunun 92 dolarını kendinize harcıyorsunuz. Altınıza Cherokee arabalar çekiyorsunuz. Lüks yerlerde içkili ziyafetler düzenliyorsunuz ve yemekler balolar tertipliyorsunuz. Kalan 9-10 doları hedef kitleye harcıyorsunuz.”
‘Hayır şirketlerinin keza çok iyi denetlenmediğini biliyoruz’
Denetimin yeterli olmadığını belirten Çağatay, yardım kuruluşları tarafından olanak sağlanan başarılı projelere de dikkat çekti:
“Yardım örgütleri, özellikle önemli zenginlerin kurdukları yardım örgütleri dünyanın pek çok yerinde önemi işlere imza atıyor ama bu örgütlerin denetlenmediği ortada. Jeff Bezos’un, Bill ve Melinda Gates’in hayır şirketlerinin keza çok iyi denetlenmediğini biliyoruz. Bunun adına yapılan iyi şeyler de var. Türkiye’de bazı sivil toplum örgütleri, sendikalar, şirketlerin bizzat kendileri cezaevinden çıkan eski mahkumlarla ilgili olarak tekstil, konfeksiyon, ayakkabı, çanta üretim yerlerinde iş verebiliyorlar. Keza uyuşturucu bağımlısı çocukları kurtarmak için kod yazılım eğitimleri veriliyor. Kadınlar için mikrokredi uygulamaları var çok yaygın olarak. İlki Bangladeşli iktisatçı Muhammed Han Yunus tarafından geliştirildi. Muhammed Han Yunus bu projesinden dolayı ödül de aldı. Mikrokredi uygulamaları sayesinde kadınlar 100-150 dolar krediler çekerek el işi ürünler üretiyorlar. Bunların pazarlamasını da krediyi organize eden örgütler temin ediyor. Dolayısıyla kadınlar hem toplum yaşamına katılmış hem gelir elde etmiş hem kredilerini kendi başlarına ödeme şansı buluyorlar.”