Başta Marmara Denizi Olmak Üzere Denizlerimizdeki Müsilaj Sorununun Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Komisyon Marmara Çevresel İzleme (MAREM) Projesi Yöneticisi Mehmet Levent Artüz’ü dinledi.
“Marmara’da müsilajı görüyoruz”
Marmara Deniz’indeki müsilajla ilgili bilgi veren Artüz “ Müsilajın kütlesinin büyük bir bölümü şu anda Marmara Denizi'nde mevcut. Bu kimi yerde süspansiyon hâlinde, kimi yerde bulut dediğimiz yapıda, kimi yerde yalancı taban dediğimiz, yani yukarıdan ölçüm aletiyle ölçtüğünüzde de rinliği, al ınızda 1.000 metre de olsa 20 metrede ise o yalancı taban 20 metre olarak size sinyal veriyor. Buna benzer çok fazları var, bu farklı fazlarda müsilajı şu anda görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Müsilaj sonrası yeni tehlike uyarısı”
Müsilajın bakteriler tarafında parçalanacağını ifade eden Artüz bu durumda bakterilerin sayısının artacağı ve bunun sonucunun bilinmediği uyarısında bulunarak şunları söyledi:
“Müsilaj organik bir madde. Doğada bunun mutlaka parçalanıyor olması lazımdı ve bunu parçalayacak olanlar da bakteriler. Ama Marmara Denizi'n in şu anki özel durumundan dolayı suda çözünmüş oksijen miktarı çok çok düşük olduğu için bu parçalama çok yavaş oldu. Eğer, normal bir denizde olmuş olsaydı bu, çok daha hızlı olarak bu kütleyi parçalamış olurdu bakteriler. Yalnız burada şöyle bir sorun var: Tabii, bu bir besi yeri olarak çalışıyor bakterilere. Bunu parçalayacak bakterilerin kütlesi yük seliyor, müsilajın kütlesi düşüyor, bir nokta ya gelinecek, müsilaj kalmayacak, geriye bir bakteri biyokütlesi kalacak. O da bundan sonraki felaketi yaratacak, o da ayrı bir biyolojik kütle, onun ne olacağını bilmiyoruz, onu doğa bilecek”
“Balıklar riskte”
Müsilajı parçalayan bakterilerin balıklarda hastalığa neden olduğuna da dikkat çeken Aktüz balıkların göç döneminde bu hastalığın başka balık türlerini de etkileyebileceğini ifade etti. Aktüz “Şu anda çok ciddi bir ikincil problemle karşı karşıyayız. Bunu müsilaj kütlesini parçalayan bakteriler vibrio grubu bakteriler. Bu vibrio grubu bakteriler genellikle sindirim yolları dolayısıyla hastalığa sebep olan bakteriler ama ağırlıkla balıklarda şu anda hastalığa sebep oluyorlar. İstavritlerde bu hastalığa çok ciddi bir şekilde rastladık ve izleme programımız devam ediyor. Ancak şuanda göç dönemindeyiz. O istavriti yiyecek olan lüfer ve palamutun da çok ciddi enfeksiyon alma ihtimali var, çok yüksek ve bunların da göç yolu boyunca işte Cebelitarık ’a kadar da Akdeniz'e taşıma ihtimalleri var ve bunu da dönüş yolunda yine Karadeniz'e getirme ihtimalleri var” ifadelerini kullandı.