“Gerçi ben Bahçeli’den ‘Terörist kebapçılar’ cümlesini işittiğimde ‘Çalışmadan rahat yaşayanlar’ zannetmiştim. Bir iddia da kebap sofrasındaki HDP'lileri kastettiği. Ama alınanlar, bildiğimiz kebapçılar oldu. Toplum da öyle algıladı zaten. Gazetecilerin, sanatçıların önemli bir bölümünün, öğretim üyelerinin uzun zamandır terörist olduklarını da hesaba katınca terör ağının giderek genişletildiğini de görüyoruz. Üstelik eskiden ‘AK Partili ise alkolik değildir’ gibi bir durum söz konusu olabilirken şimdi artık en has AK Parti destekçisi esnaf ve parti ile göbekten bağlı marketler bile terörist sınıfına girebiliyor. Aslında bu duruma kavramların içini boşaltmak demek daha doğru. Ve AK Parti bunu uzun zamandan beri çok büyük başarı ile yapıyor. Ancak bu kez durum biraz tehlikeli. Çünkü içi boşaltılan kavram ‘terörist’lik. Türkiye gibi bir ülkede bu kavramın içine boşaltırsanız bundan fayda sağlayacak olan tek kesim ‘gerçek teröristlerdir’. Öğrenciyi, öğretim üyesini, bakkalı, manavı, marketi, iş adamını, kebapçıyı, sucuyu, doktoru terörist ilan ederseniz bundan böyle PKK’lıya, IŞİD’liye ve benzerlerine terörist demeniz hiçbir anlam ifade etmez."