Daha önce pazar, ABD ile İsrail’in tekelindeydi. ABD, bazı politikaları sebebiyle bu tür hava araçlarının ihracatına çok sıcak bakmıyordu. Yani İngiltere gibi stratejik müttefiklerine ihraç ediyordu. İsrail ise ihraç ediyor ancak birim maliyetleri çok yüksek tutuyordu. Bu kapsamda Çin, İHA pazarına hızlı bir giriş yaptı. Oldukça ucuz fiyata, isteyen her ülkeye İHA platformu sattı. Bu durum, İsrail ve ABD’nin İHA’larına yönelik talebi oldukça düşürdü. Ancak Çin’in İHA’larında, kalite sorunlarıyla karşılaşıldı. Hâlâ da karşılaşılıyor. Bilhassa mühimmat atışı esnasında Çin İHA’ları, farklı sorunlarla karşılaşabiliyor. Bunun üzerine pazar Türkiye’ye kaldı. Halihazırda Bayraktar TB2 SİHA, 10’dan fazla ülkeye ihraç edilmiş durumda. Yine ANKA SİHA, Tunus’a ihraç edildi.
Çünkü ABD’nin birim faaliyetleri gerçekten yüksek. Örneğin ABD; Avustralya’ya 12 adet MQ-9B Reaper SİHA’yı, beraberindeki ekipmanlarıyla birlikte 1.6 milyar ABD Doları’na satıyor. Birbirlerinin tam muadili olmasa da biz aynı sayıda AKINCI’yı, muhtemelen bunun yarısından da daha az maliyetle satardık. Türkiye’nin pazarda ilerlemesinin önlenmesi amacıyla bazı ülkeler ambargo yarışına girdi. Ancak şöyle bir durum var; bugün 200’den fazla Bayraktar TB2, 50’den fazla ANKA tipi İHA üretmiş bir Türkiye var. Hem bunların hem de AKINCI ve AKSUNGUR tipi SİHA’ların üretimi devam ediyor. Ticari açıdan hiçbir firma, bunların kullandığı elektro-optik sistemlere ambargo koymak istemez. Çünkü her bir elektro-optik sistemin fiyatını 1 milyon ABD Doları olarak baz alırsak, sadece bugüne kadar üretilen SİHA’lar için 250 milyon ABD Doları kazanç ortaya çıkar.