YAŞAM

Kültür Bakanlığı'nca Taş Tepeler’in tanıtımı yapıldı: 'Dünya tarihini yeniden yazdıracak'

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı (TGA) Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’ye benzeyen Taş Tepeler’in tanıtımını gerçekleştirdi.
Sitede oku
Şanlıurfa’da 12 bin yıllık geçmişe sahip Unesco Dünya Mirası Listesi'ndeki Göbeklitepe’ye benzerliğiyle dikkat çeken Taş Tepeler’in tanıtımı gerçekleştirildi.
Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile birlikte yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyenin katıldığı programla, dünya üzerinde ilk yerleşik yaşam ve sosyal topluluk örneklerine ev sahipliği yapan Taş Tepeler’i dünyaya tanıtıldı.
Dünya üzerindeki ilk yerleşik yaşam ve sosyal topluluk örneklerine ev sahipliği yapan Taş Tepeler’in tanıtım programında Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe, Sayburç, Çakmaktepe, Sefertepe ve Yeni Mahalle Höyük olmak üzere 7 alanda sürdürülen arkeolojik kazılardan elde edilecek verilerin dünya tarihini yeniden şekillendireceği belirtildi.
Keşfedilen tepelerle ilgili hazırlanan animasyon filminin gösteriminin ardından başlayan programın açılış konuşmasını Göbeklitepe ve Karahantepe kazı başkanı İstanbul Üniversitesi Tarihöncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Necmi Karul, şunları söyledi:
“Büyük dönüşüm derken biz insanlık tarihinin en büyük kırılmalarından birinden bahsetmeye çalışıyoruz. Bunu çok basit bir şekilde atlatmak gerekirse insanın ilk alet yaptığı günden yerleşik hayata geçtiği süre 3 buçuk milyon yıl. Bu 3 buçuk milyon yılın ardından topu topu 12 bin yıl önce insanlar ilk kez toprağa yerleşiyorlar. Aynı yerde sabit yerleşimde bulunmaya başlıyorlar. Dolayısıyla avcı, toplayıcı, gezginci yaşam yerini üretici, yerleşik yaşama bırakıyor. Bu da insanlık tarihi açısından en önemli kırılma noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Biraz daha detaylandırırsak, burada sadece beslenmeden değil, büyük kalabalıklar halinde bir arada yaşamaktan, iş bölümünden, uzmanlaşmaktan, organize iş gücünden kısacası bu gün mevcut olan toplum düzenimizde ne varsa aslında onun neolitik kökenlerinden bahsediyoruz.”

12 noktanın 7 tanesinde çalışmalar devam ediyor

Bu güne kadar öğrendiklerine göre en eski tahıl denemelerinin bu coğrafyada olduğunu, sığır, keçi gibi evcilleştirilen hayvanların ata babalarının da burada yaşadıklarını ve ilk evcilleştirme denemelerinin de bu coğrafyada yapıldığını öğrendiklerini söyleyen Karul, “Bu coğrafyada Göbeklitepe ve Karahantepe gibi tarih öncesinin en anıtsal yapılarının inşa edildiğine şahit olduk. Bu kanıtlara yenilerini ekleme, yeni sorulara cevap vermek, arkeolojinin modern yöntemleriyle elde edilen ya da eski verileri yeniden değerlendirme olanağı bulabileceğimiz bir proje tasarladık. Bu kapsamda şimdilik 12 noktada kazı yapılması planlanırken bunlardan 7 tanesinde ise çalışmalara çoktan başlanıldı” ifadelerini kullandı.

Kazılarda elde edilen bulgular dünya ile paylaşılacak

5 ayrı ülkeden 8 ayrı üniversite ile 4 uluslararası akademi, enstitü ve müzeyi de Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi’ne dahil ettiklerini söyleyen Bakan Ersoy, şunları ifade etti:
“İçeriği ve sunmasını beklediğimiz sonuçlarıyla çok ciddi ve özel bir proje. Bakanlık olarak bunun sorumluluğunu paydaşlarımızla birlikte omuzluyoruz. Yurt içinde 8 ayrı üniversitenin dahil olduğu 12 kurum ve kuruluş ile iş birliği planlandı. Bu doğrultuda İstanbul Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Ankara Bilim Üniversitesi arasında doğrudan iş birliği protokolleri imzalandı. Ayrıca 5 ayrı ülkeden 8 ayrı üniversite ile 4 uluslararası akademi, enstitü ve müzeyi de Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi’ne dahil ettik. Japonya, Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa ile geniş bir uluslararası yelpaze oluşturduk. Bu geniş çaplı iş birliğine bakarak, Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi’nin bugüne kadar ülkemizde yapılmış en büyük ve kapsamlı arkeoloji projesi olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik bu süreç sadece araştırma ve kazı çalışmalarından ibaret olmayacak. Başta Uluslararası Dünya Neolitik Kongresi olmak üzere çok sayıda uluslararası bilimsel toplantı ve etkinliklerin yanında, ziyaretçi karşılama ve tanıtım merkezleri, sergi ve çevre düzenleme projeleri, ulaşım ve altyapı düzenlemeleri gibi bir dizi uygulamayı da hayata geçireceğiz. Bütün bunlar için cari ve personel giderleri hariç 127 milyon lira tutarında bir kamu yatırımı öngörülmektedir. Bu rakam da projenin değeri ve önemi noktasında ciddi bir fikir vermektedir diye düşünüyorum. Konuşmamın başında da belirttiğim gibi temel amacımız bilgiye ulaşmak ve onu insanlıkla paylaşmaktır. Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi ile elde edilecek sonuçların bilimsel ve popüler yayınlar, müze teşhirleri ve sempozyumlar vasıtasıyla bilim çevreleriyle ve toplumla buluşmasını sağlayacağız. Ayrıca proje sürecinin ve çıktılarının güncel olarak paylaşılacağı bir web sitesi tasarlandı. Dünya bu toprakların rakipsiz kültürel değerlerine vakıf olacak ve tarihin akışını değiştiren dönüm noktalarına bizlerle birlikte şahitlik edecektir. Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesine dahil olarak bu değerli çalışmada bizimle iş birliğine giren ulusal ve uluslararası bütün paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Çok önemli yeni bulguları arkeoloji sahasına kazandıracağına inandığım bu çalışmaların sorumluluğunu üstlenen bilim insanlarımıza, uzmanlarımıza ve çalışma arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımız ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu lansman vesilesiyle, hayret ve hayranlık uyandıracak yeni bulguların paylaşılacağı bir buluşmada yeniden bir araya gelme temennimi sizlerle paylaşıyor, hepinize saygılar sunuyorum.”
Geçici olarak açılan Karahantepe’deki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde bilimsel heyetler ve Şanlıurfa Müzesi Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Medeniyetler tarihinde organize iş gücünün ve uzmanlaşmanın ilk örneklerini barındıran bölgede, başta Unesco Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'deki dikili taşların benzerlerinin bulunduğu Karahantepe’de olmak üzere, 2021-2024 yılları arasında toplam 12 yerde kazılar yürütülecek.
Bu kazılarda edinilen bulguların tarih öncesi dönemdeki insanların günlük hayatlarından inanç dünyalarına kadar geniş bir alanda insanlığın bilgi birikimine ışık tuttuğu ve Şanlıurfa’da Neolitik Çağ’ın ilk aşamalarını yansıtan Göbeklitepe’ye benzer çok sayıda yerin daha olduğu ortaya konulacak.
Karahantepe’deki kazılardan çıkan buluntular, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek. 12 bin yıl önce barınağın konuta dönüştüğü, gerçek köylerin ortaya çıktığı sürecin başlangıcı olduğu düşünülen Taş Tepeler’de, insanlığın ilk kap kacak kullanımı ve temel ticaret girişimleri gerçekleştirme becerisine dair buluntular yer alıyor.
Bölgede bulunan anıtsal yapıların, insanların bir araya geldiği komünal mekanlar olduğuna inanılıyor. Neolitik Çağ Araştırmaları projesinde düzenlenecek Uluslararası Dünya Neolitik Kongresi’nde de çok sayıda bilimsel toplantı yapılması ve Şanlıurfa’nın Neolitik Çağ’a ait emsalsiz kültürel hazinelerinin paylaşılması planlanıyor.
Yorum yaz