Bilim dergisi PLOS One'da bu hafta yayınlanan makalede özetlenen bulgular, Teotihuacán antik kentinin asıl sakinlerinin peyzajı nasıl değiştirdiğini ve bölgenin modern düzenini nasıl şekillendirdiğini aydınlatıyor.
Kaliforniya Riverside Üniversitesi'nden bir antropolog ve çalışmanın baş yazarı Nawa Sugiyama, yaptığı açıklamada, "Yeraltında gömülü antik Teotihuacán kenti, yollarımızın yönlenmesinden duvarlarımızı inşa etmeye kadar günlük hayatımızı etkilemeye devam ediyor. Bu bize kalan mirasın manzarasıdır" dedi.
Araştırmacılar, havadan tarama yardımıyla bir LİDAR haritası çıkararak, zemin etüdü ve kazı verileriyle ilgili olarak modern ve topografik özellikleri analiz eden bir jeo-uzamsal veri tabanı oluşturdu.
Araştırmada, çıplak gözle görülemeyecek nesneleri ve yapıları haritalamak ve ölçmek için lazer sensörler kullanıldı.
Çıkan sonuç, Latin Amerika'nın en büyük antik kentinin ilk sakinlerinin muazzam miktarlarda toprak taşıdığı, bazen inşaat malzemesi olarak kullanmak için ana kayayı söktüğü ve iki büyük nehri, Rio San Juan ve San Lorenzo Nehri'ni yeniden yönlendirdiğini gösterdi.
Buna ek olarak, araştırmacılar, 2015 yılında yarım kalan bir uluslararası havalimanı inşaatında antik kentin 205 unsurunun yok edildiğini keşfettiler.
Araştırmacılar, "Karşılaştığımız ani kentleşme ve kaynak krizinden giderek daha fazla bunaldığımız için, dünya çapında eşi görülmemiş bir hızla geniş alanları etkileyen birçok arkeolojik niteliği korumanın tek yolu, miras alanlarının dijital arşivlenmesi ve izlenmesidir" ifadelerini kullandı.