Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, Kürt sorununun çözümü konusunda HDP’yi adres gösteren ve "Parlamento dışında bir adres yoktur; İmralı da Kandil de muhatabımız değildir" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na üç soru yöneltti.
“Kürt meselesi nedir? Kürtlerin acil çözüm bekleyen sorunları nelerdir? Bu sorunlara nasıl çözümler düşünmektedir?” diye soran Hakan, "Kemal Kılıçdaroğlu, belki de ‘Kürt sorunu’ derken... Dağdakilerin ovaya indirilmesini, silahların susmasını kastediyordur. Olabilir. Saygı duyarım. Hatta nasıl daha önceki girişimi desteklediysem, bu girişimi de desteklerim. Ama bu durumda da cevap verilmesi gereken sorular var: İmralı’yla ve Kandil’le görüşülmeden, sadece HDP ile görüşerek bu iş nasıl sağlanacak? Bir sihirli formül mü söz konusu? Bunu da öğrenmek isterim” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu için meşru bir organa ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı. Devleti, İmralı ile muhatap kıldı. Mesela İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla çözebiliriz" demişti.
'Celal Şengör'ün Batı üniversitelerinde barınması mümkün değil'
Ahmet Hakan ayrıca, Celal Şengör'ün bir öğrencisini taciz etmesiyle ilgili tartışmalara ilişkin ise şunları söyledi:
BİR: Öğrencisinin eteğini kaldırıp şaplak atmasını normal görüyormuş, buradan taciz sonucu çıkmazmış.
İKİ: Türkiye’de artık durmayacakmış. Bilimsel çalışmalarını yurtdışında yapmaya karar vermiş.
Size bir şey söyleyeyim mi:
Normal şartlarda Celal Şengör gibi birinin, Batı üniversitelerinde barınması, tutunması mümkün değildir.
Çünkü Batı’da...
Öğrencisinin eteğini kaldırıp şaplak atan ve bunu normal bir davranış olarak gören bir üniversite hocasını, anasından doğduğuna öyle bir pişman ederler ki...
Kendisini “Yandım Allah” diyerek Kapıkule’de bulmak zorunda kalır.