New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu toplantısında konuşan Al Sani, "Uluslararası toplum Taliban ile diyaloğu sürdürmeli, insani yardımları Afganistan'daki siyasi süreçten ayrı tutmalı, sivilleri korumalı ve insan haklarına saygı göstermeli." ifadelerini kullandı.
Afganistan'da kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için çalışmanın ilk olarak Afgan halkının her kesiminin ve ikinci olarak da uluslararası toplumun sorumluluğu olduğunu belirten Al Sani, şunları kaydetti:
"Afganistan'daki mesele bir zafer veya yenilgi değil. Aksine dışarıdan siyasi bir sistemi dayatma sürecinin başarısızlığıdır. Niyet, sarf edilen çaba ve harcanan fonlar ne olursa olsun, bu deneyim 20 yıl sonra çökmüştür."
İran ile ihtilaflar konusunda "diyalog" çağrısı
İran'la görüş farklılıkları ve ihtilafların sadece karşılıklı saygı temelinde akılcı diyalogla çözülebileceğini söyleyen Al Sani, "Bu (diyalog), İran'la nükleer anlaşmaya geri dönüş konusunda gereklidir. Nükleer anlaşmaya geri dönmeye karşı olanlar dahil hiç kimsenin bu yaklaşıma bir alternatifi olduğunu sanmıyorum." dedi.
İsrail'in Filistin'deki ihlalleri
Filistin konusuna ve İsrail'in ihlallerine de dikkati çeken Al Sani, şöyle devam etti:
"İsrail'in Şeyh Cerrah ve Silvan mahalleleri sakinlerini sınır dışı etmesine ve son zamanlarda Mescid-i Aksa'nın yerleşimciler tarafından ihlal edilmesine, Filistin halkı, Araplar ve uluslararası toplumdan gelen öfkeli tepkiler, Filistin davasının merkeziliğini ve bunu unutturmanın bir yolu olmadığını yeniden teyit etmiştir."
Al Sani, ramazan ayında başta Mescid-i Aksa olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsal mekanlarına karşı tekrarlanan saldırılar, Yahudileştirme ve yerleşim politikaları kapsamında Filistinlilerin evlerine el konulması dahil bu yıl işgal altındaki Doğu Kudüs'te birçok İsrail ihlalinin görüldüğünü ifade etti.
Katar Emiri, uluslararası toplumun, Filistin meselesine, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması, Arap topraklarının işgaline son verilmesi ve mülteci meselesine adil bir çözüm getirilmesi üzerinden kapsamlı bir çözüm sağlama sorumluluğu olduğunu belirtti.
Al Sani "Bu ertelemenin sürmesinin sonucu olarak, Filistin meselesinin marjinalleştirilebileceğine ya da işgale son verilmesi yerine işgal altındaki nüfusun ekonomik durumunun iyileştirilmesi gibi fikirler ileri sürülerek köklü bir milli meselenin üstünün örtülebileceğine inananlar zaman zaman ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Suriye krizi
Suriye krizine de değinen Al Sani, "Suriye'de barışçıl bir ayaklanmayla başlayan ve savaş nedeniyle insani felakete dönüşen krizin üzerinden 10 yıl geçti" dedi.
Krizin devamının, Suriye'de, bölgede ve dünyada barış ve güvenlik için önemli riskler taşıdığını vurgulayan Al Sani, "Suriye meselesi ihmal edilmemeli, uluslararası toplum, son zamanlarda Dera ve diğer bölgelerdeki bombardıman sırasında yaptığı gibi Suriye halkının acılarına sırtını dönmemelidir" şeklinde konuştu.
Katar Emiri Al Sani ayrıca, Cenevre 1 bildirgesi ve BM'nin 2254 sayılı kararının uygulanması yoluyla Suriye krizinin bitirilmesi konusundaki çabaları iki katına çıkarma çağrısında bulundu.