BM'de ilk kürsüye çıktıkları 2018'de gençlere seslenip "Kendini anlat" diyen, geçen yıl da koronavirüs nedeniyle çevrimiçi olarak katıldıkları oturumda pandemiyle nasıl başa çıktıklarını anlatan Güney Koreli BTS grubu bir kez daha dünya liderleriyle aynı salonlarda.
Müzikleriyle küresel çapta elde ettikleri başarılardan ve hayran kitlesi ARMY ile iletişiminden ötürü iki yıl önce kültür madalyasına layık görülen, geçen hafta da 'Gelecek Nesiller ve Kültür İçin Özel Elçi' seçildiği için Cumhurbaşkanı Moon Jae-in tarafından ağırlanan grup üyeleri, diplomatik pasaportlarıyla ilk kez yurtdışına çıktı.
Moon ile birlikte BM Genel Kurulu'ndaki Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Eylem Onyılı toplantısına katılan BTS üyeleri ortak bir konuşma yaptı.
Grubun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Geçen 2 yılda bazen biz de afallamış hissettik ama "Yaşamaya devam edelim, bu anın tadını çıkaralım" diye haykıranlar da oldu.
Dünya öyle bir değişti ki sanki hepimiz bir anda paralel bir evrene ışınlandık. Kovid-19'un bizden alıp götürdüklerinin yasını tuttuk, görmezden geldiğimiz her bir anın aslında ne kadar değerli olduğunu anladık.
Herkes iklim değişikliğinin önemli bir sorun olduğunda hemfikir ama en iyi çözümün hangisi olduğuna karar vermek zor.
Birçok gencin çevre meseleleriyle ilgili olduğunu, hatta bunun okulunu okumayı tercih ettiklerini gördüm. Gelecek, keşfedilmemiş bir dünya.
Umarım geleceği yalnızca zifiri karanlık olarak algılamayız. Dünya hakkında endişelenen ve yanıtlar arayan insanlar var. Bu hikâyede hâlâ bizimle ilgili boş sayfalar duruyor, sanki hikayenin sonu yazılıp bitmiş gibi konuşmamalıyız.
10'lu, 20'li yaşlarındaki gençlerden Kovid-19 nedeniyle 'kayıp nesil' diye bahsedildiğini duydum. Yollarını kaybettikleri, zamanlarını boşa harcadıkları söyleniyor. Bence bunlar abartılı ifadeler.
Bu resimlerde, yeni şeyler öğrenmeye çalışan çocukları görüyorsunuz. Onlar 'kayıp' değil. Kendilerinde yeniden cesaret buluyor ve yeni mücadelelere atılıyorlar.
'Kayıp nesilden' ziyade 'kucak açan nesil' demek daha doğru olur çünkü değişimden korkmaktansa bu nesil "Hoşgeldin" diyor ve ilerlemeye çalışıyor.
Olasılıklara ve umuda karşı inancımız tam olursa hiç beklenmedik şeyler yaşansa bile yolumuzu kaybetmeyiz, yerine yeni bir yol buluruz.
Bazı seçimler yapacağız, mükemmel seçimler olmayacaklar ama bu, yapabileceğimiz başka bir şey kalmadığı anlamına gelmez.
Asıl önemli olan, değişimle karşı karşıya olduğumuzda yaptığımız seçimler değil midir? Bazılarınız aşı olup olmadığımızı merak ediyordu. Evet, yedimiz de aşı olduk.
Dünyanın durduğunu düşünmüştük ama dönmeye devam ediyor. Yaptığımız her seçimin, değişimin başlangıcı olduğuna inanıyorum. Umuyorum ki bu yeni dünyada birbirimize "Hoşgeldin" diyebiliriz.
Grubun, son İngilizce parçaları 'Permission To Dance'ı seslendirdirdiği bir video da gösterildi. Grup üyelerinin, klibinde işaret dilini de kullandığı parça koronavirüs pandemisinin bitecek olmasına yönelik umut dolu mesajlar içeriyor.
Son albümü 'Be'yi 2020'de çıkaran BTS, Coldplay ile düet yaptığı 'My Universe' şarkısı da 24 Eylül'de çıkacak.
Tek Grammy adaylığı bulunan BTS, UNICEF’le birlikte çocuk ve gençler için ‘Love Myself’ adlı bir kampanya yürütüyor.