Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde yaşayan 50 yaşındaki Celal Çin, çöplerden plastik ve hurda gibi malzemeler toplayarak evini geçindirmeye çalışıyor.
Köylerde, şehir çöplüğünde, tarla ve fabrika önlerinde plastik, demir, alüminyum, bakır gibi malzemeleri toplayarak evine getiren Çin, ayrıştırdıktan sonra eskicilere satıyor.
3 çocuk babası Celal Çin, günde 15 saat çalıştığını, ortalama günlük kazancının ise 70-80 TL olduğunu söylüyor.
Çin, “Eğer sadece yaptığım bu iş olsa aç kalırım, komşular ve hayırsever bazı insanlar yardımcı oluyor” diyor.
Diyarbakır’da yaşayan Celal Çin
‘Bir çocuğum böbrek hastası, doktorlar ‘Bir böbreği ölmüş’ diyor’
1’i böbrek hastası 3 çocuk babası Çin, Sputnik’e konuşarak yaşadığı zorlukları anlattı. 10 yıldır seyyar satıcılık yaptığını söyleyen Çin “Dondurma, tatlı, çöp, inşaat genelde bu işlerde çalışıyorum, serbest yani. Bir çocuğum 4 seneden beri böbrek hastasıdır. Doktorlar ‘bir böbreği ölmüş’ diyor. 2 ayda bir randevusu var. Benim durumumu, ne şartlarda çalıştığımı görüyorsunuz. Sabah 05.30’da kalkıyorum yiyeceğimi heybeme koyup çıkıyorum. Köy köy geziyorum. Sondajcıların yanında, ilaç deposu, çöp… İş yerim yok, evim de kira, onun için topladıklarımı eve götürüp orada ayrıştırıyorum. 3-4 gün sonra da götürüp hurdacılara satıyorum” şeklinde konuştu.
‘Kazancım bazen hiç olmuyor’
Günlük kazancının belli olmadığını söyleyen Çin, “Bazen hiç olmuyor” diyor.
Bazen topladıklarının para karşılığında verildiğini bazen de “Fakirdir” deyip ücretsiz verildiğini söyleyen Celal Çin “Günlük kazancım belli değil. Bazen 100, bazen 80, bazen 70, bazen 200 TL, bazen de hiç olmuyor. Bazı günler boş gidip eve boş dönüyorum. Halimi görüyorsunuz işte. En büyük kızım 2. Sınıfa gidiyor, diğerleri daha küçük. Eğer sadece yaptığım iş olursa ben aç kalırım, komşuların sayesinde tutunabiliyorum. Hayırsever insanların sayesinde ayda yılda bir yardımcı oluyorlar. Bir gün tokuz, bir ay açız. Yaşamımız bu, her şey ortada. Yapacak bir şey yok” dedi.
‘Mutfağımı dolduramıyorum’
Konu çocuklarından açılınca duygulanan ve konuşmakta zorlanan Celal Çin, çocukların bir şey istediği zaman alamayınca çok üzüldüğünü söylüyor ve ağlıyor.
Konuşmakta zorlanan Çin şunları söyledi:
“Şimdi bayram oluyor seyran oluyor çocuklarıma istedikleri ayakkabıyı alamıyorum, mutfağımı dolduramıyorum. Herkes pikniğe gider, ben 24 saat güneşin altındayım. Benim aylık gelirim zaten yok belli değil çünkü. Çoğu zaman boş geliyorum. Eğer dostlar, arkadaşlar demezse ‘Gel burada bu var al’ demezse ben boş geliyorum. Bugün sürpriz oldu bu yük benim için sürpriz oldu. Her gün böyle değil. Bu yük taş patlasın 80 TL eder bu. Daha fazla etmez.”
‘Hiçbir zaman bir köşede para biriktiremedim’
“Bugüne kadar 500 TL’yi bir araya getiremedim” diyen Çin, “Aylığım yok, günlüktür bu, 80 lira kazanıyorum, eve geliyorum bakıyorsun fatura parası gelmiş. Elektrik faturamı daha yeni ödedim, 280 TL gelmiş. Bakıyorum ertesi günü tüp bitti, pazar geldi, çocuğun masrafı var. Hiçbir zaman bir köşede para biriktiremedim. Motoru geçen sene aldım, 3 bin arkadaştan borç aldım kefilim oldular. Sepetle birlikte 7 bine mal oldu 300-400 taksitle ödüyorum” şeklinde konuştu.
‘Yaptığım işin çocuklara, doğaya da faydası var’
Yaptığı işin doğaya da faydası olduğunu söyleyen Celal Çin şöyle devam etti:
“Mesela çocuk bu ilaç kutusunu eline alırsa zehirlenir, yada doğada kalırsa zarar verir. Ben bunu topluyorum hem ben faydalanıyorum hem çevre faydalanıyor. Ota da doğaya da insana da zarar vermiyor ve aynı zamanda çoluk çocuğumun ekmeğini çıkarıyorum. Günde ortalama bazen 6-7 köy geziyorum. Bir çöp var, gidiş geliş 97 km uzak. Oraya gidip tırmıkla girip oradan demir, metal, bakır alüminyum, plastik şişe topluyorum. İşim böyle. Sabah 05:30’da çıkarım, bazen gece 10, bazen 9, bazen de 6’da eve dönüyorum.”
112 yeleği ile kazalara karşı kendini koruyor
Çalışmaya gidince 112 Acil Sağlık Yeleği giyen Çin, nedenini de şöyle ifade ediyor:
“Genelde geç saatte eve dönüyorum. Yollar tehlikeli. Bu nedenle 112 yeleği giyip sürücülerin beni görmesini sağlıyorum. Parladığı için şoförler beni fark ediyor. Kendimi böyle koruyorum.”