Spor yazarı Alp Ulagay, konuk olduğu RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında Türkiye’de futbolun durumunu ve sorunlarını değerlendirdi.
Türk futbolunun hem milli hem de kulüp takımların anlamında ‘dipte’ olduğunu söyleyen Ulagay “Dün FIFA’nın milli takımlar sıralaması açıklandı ve Türkiye bu sıralamada 42. oldu. Avrupa’da ise 24’üncü sırada. Kötü bir sıralama tabii. Son 2-3 yılda UEFA Uluslar Liginde Türkiye C ligine düştü. Yani bir sonrakinde Lüksemburg, Ermenistan vesaire ile mücadele edecek. Burada Türkiye 2 kez küme düştü. A ve B ligindeki takımlarla oynayamayacak. EURO 2016 kavga dövüş 1 galibiyet almıştı, 2020 ise sonuncu oldu. Belli ki milli takımda ciddi bir problem var. Zaten turnuvalara zar zor katılıyordu. Dünya Kupası’na 2002’den beri katılamıyor” ifadelerini kullandı.
‘Seneye Türkiye’deki Süper Lig şampiyonu 2 eleme oynayacak’
Ulagay “Kulüplere bakacak olursak, UEFA’nın bir sıralaması vardır. Takımların aldığı puanı kapsayan 5 yıllık bir sıralamadır bu. Geçen sezon 13’üncüydü. Bu sezonda, hatta dün geceki maçlardan sonra, Türkiye 18. sırada. Bu 1992’den bu yana en kötü sıralaması. Türkiye 30 yıldır hiç buraya düşmemişti. Genelde 8 ve 13’üncülük arasında gidip geliyordu. Seneye Türkiye’deki Süper Lig şampiyonu 2 eleme oynayacak. Eğer bu seneki durum bozulmazsa, yani Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe grup maçları ve sonrasında yeterli puanı toplamazsa, sıralamada 14-15’inciliğe çıkılmazsa, 2 sezon sonra şampiyonu 3 eleme bekliyor. Milli takım da kulüp takımları da iyi değil” diye konuştu.
‘Türk takımları oyuncu yetiştirmeyi bıraktı, mali buhranda ve uzun zamandır yenilik yapmıyor’
Bunların 3 ana sebebi olduğunu söyleyen Ulagay, şu şekilde anlattı:
“Birincisi, Türk kulüp takımları oyuncu yetiştirmeyi bıraktılar. Yetişenlere de oynama fırsatı verilmiyor, yedekte bekliyorlar, alt liglere gidiyorlar. İkincisi, futbolda yaşanan mali buhran. Kötü yönetimden kaynaklanan mali buhran ve çözülemiyor. Bunun sebebi de yerli ya da yabancı oyunculara aşırı maaş ödenmesi. Türk takımları yıllarca güçlerinin üzerinde para ödediler ve ödemek istiyorlar. Sonuncu problem ise sportif. Saha içinde bir yenilik göremiyoruz. Türk futbolu sıçrama yaptığında 1990’larda yabancı teknik adamların katkısıyla yapmıştı. Uzun zamandır böyle teknik adamlar gelmiyor. Türkiye’de de bu yenilikleri yapabilecek çok fazla isim yok. 2013 yılında Aykut Kocaman’la bir röportaj yapmıştım. O zaman ‘Avrupa futbolu fizik, kondisyon anlamında bir devrim yaptı ve biz geri kalıyoruz’ demişti. Bunu 8 sene önce söylemiş. Farkın açılacağını söylemişti ve öyle oldu. Bir reform lazım ancak bunu Türkiye’de yapabilecek kimse görmüyorum açıkçası.”