Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi'nde anestezi teknikeri Sevginur Aktaş, geçen yıl 13 Eylül'de evinde silahla başından vurularak yaralanmış bulundu. Ağır yaralı Sevginur Aktaş, hastaneye kaldırıldı. Eşinin intihar ettiğini öne süren polis memuru Müslüm Aktaş ise tutuklandı.
Sevginur Aktaş, yoğun bakımdan çıktıktan sonra polise verdiği ifadesinde intihar etmediğini, eşinin kendisini vurduğunu söyledi.
Beyninin hasar görmesi nedeniyle yürüyemeyen, görme sorunu yaşayan Sevginur Aktaş, tedavisi tamamlandıktan sonra tekerlekli sandalye ile taburcu oldu.
Müslüm Aktaş'ın 'eşe karşı öldürmeye teşebbüs', 'kişi hürriyetinden yoksun kılma', 'eşe karşı nitelikli cinsel saldırı', 'eşe karşı kasten yaralama' suçlarından 75 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada yargılanmasına devam edildi. Aktaş, Ankara 35´inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile katılırken taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Tanık olarak dinlenen Sevginur Aktaş'ın kız kardeşi E.A., sanık Müslüm Aktaş'ın sürekli ablasını kıskandığı için kavga ettiklerini söyleyerek, "Nişanlılık döneminde ben ablamın yanında kalıyordum. Sanık ablamı sürekli arayarak kontrol etmeye çalışıyordu. Ablam bunalıp telefonu kapatınca beni arayıp, ablamı soruyordu. 'Uyuyor' deyince inanmıyor, ablamın fotoğrafını çekip atmamı istiyordu. Tartışmaların sebebi sürekli ablamı kıskanmasıydı. Nişanlılık döneminde dini nikahı ve resmi nikahlı olarak evliydiler. Nişanlılık döneminde beraber kaldığımız bir gün, şarj aleti almak için dışarı çıktığımızda, Müslüm 'sen evli bir kadınsın dışarı çıkamazsın' dedi. Ablam kıskançlığından bunalıp 'senden ayrılacağım' dediğinde ise 'ayrılırsan 2,5 liralık kurşuna bakar' demişti. Sürekli ablamın sosyal medya hesaplarını kontrol ederek kıskançlık yapardı" diye konuştu.
Sevginur ve Müslüm Aktaş'ın beraber yaşadığı binadaki komşuları trafik polisi E.A. ise olay gecesini anlattı.
E.A, evde televizyon izlerken tartışma sesleri duyduğunu sonra komşusuyla birlikte Müslüm Aktaş´ın kapısını çaldıklarını anlatarak "Kapıyı Müslüm açtı, 'ne oldu devrem ben de polisim' dedim. 'Karım intihar etti' dedi. Ben 'nerede' diye sorunca 'yatak odasında' dedi. İçeri girince Sevginur hırıltılı şekilde nefes almaya çalışıyordu. Kurşunun Sevginur´un sağ yanak altından girip sol şakağından çıktığını gördüm. Hemen 'ağzındaki kanı boşaltın' dedim ve 112´yi aramaya çalıştım. Ulaşamayınca kendi bölge trafik ekibime haber verdim. Trafik polisi olduğum için adli olaylarla karşılaştım. Sevginur'un, yatakta yatış pozisyonuna göre silahı sol eliyle karın boşluğu arasına sıkıştırıldığını gördüm. Benim bildiğim intihar vakalarında ölenin silahı elinde olmaz yere düşmüş olması lazım. Bu durumdan dolayı şüphelendim" dedi.
Tanıkların dinlenmesi ardından duruşma ertelendi.