EKSEN

'Afganistan olayı sonrası Rusya'nın Suriye için ABD ile çözüm arayışının artacağı beklentisi var'

Musa Özuğurlu, Esad-Putin görüşmesine dair Arap medyasında askeri ve güvenlik meselelerine odaklanıldığını belirtirken, Afganistan'dan çekilme sonrasında Rusya'nın Suriye için ABD ile çözüm arayışlarının artacağı beklentisini aktardı. Özuğurlu'ya göre, Rusya ile Suriye'nin olası İdlib hareketını Türkiye'deki siyasal durumun belirleyecek.
Sitede oku
ABD öncülüğünde NATO'nun Afganistan'a çekilmesine odaklanılmışken Ortadoğu'da Suriye ve Irak sahalarında da hareketlenme alametleri beliriyor. Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından ağırlandı. Esad'ın mayıs ayı sonundaki seçimleri kazanmasının ardından gerçekleşen ilk ziyarette askeri işbirliği ve siyasi gelişmeleri değerlendiren iki liderin Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine dair verdikleri mesajlar dikkat çekti. Özellikle Rusya liderinin Suriye topraklarının üzerinde hükümeti rızası dışında ve BM onayı olmaksızın yabancı güç varlığının ülkenin bütünleşmesi ve sığınmacı sorununun çözümüne engel olduğunu vurgulaması dikkat çekti. Ziyaret İdlib'deki cihatçı grupların hareketlenmelerinin arttığı bir dönemde gerçekleştirildi.
Gelişmeleri uzun süre Şam'da görev yapmış Gazete Duvar yazarı ve Tele1 yorumcusu Musa Özuğurlu ile konuştuk.

‘Suriye medyasına göre Esad yerelde görüşme yürütürken Türk dosyası Rusya'ya teslim edildi, Moskova ABD ile konuşacak'

Musa Özuğurlu, Esad'ın Putin'le görüşmesine Suriye basınının geniş yer verdiğini aktarırken, özellikle askeri ve güvenlik konularına odaklanıldığı vurgusuna dikkat çekti. Yabancı güçlerin Suriye topraklarındaki varlığına odaklanıldığını belirten Özuğurlu, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ve Irak'tan muharip güçleri çekme planının Suriye sahasına yansımalarından hareket edildiğinin altını çizdi. Özuğurlu gerek Suriye medyası gerekse Şam'daki kaynakların Esad'ın yerelde görüşmeler yürütmesine paralel olarak Türkiye dosyasını Rusya'nın üstlenmesi ve ABD ile angajmanda bulunması merkezli okuduklarını da aktardı:
“Arap basınında özellikle Rusya Devlet Başkanı Putin’in yabancı güçlerle ilgili ifadesine vurgu yapılmış. Dolayısıyla mesele daha askeri ve güvenlik konuları üzerinden görülmüş. Suriye haber ajansı SANA da çok geniş bir şekilde verdi. El Vatan ile Baas gazetelerine baktım. İkisi de birinci sayfanın neredeyse tamamında vermişler. Özellikle ziyaretin Rusya’da olduğu, yani Putin’in Esad’ı Kremlin’de kabul ettiği aslında ikili arasında 90 dakika devam eden bir görüşmenin olduğu, daha sonrasında bu görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve Rusya Savunma Bakanı Şoygu’nun katıldığı gibi bir ayrıntı konmuş. Bunun da sebebi şu aslında. Rusya’dan bir silahlı kuvvetler komutanı pozisyonunda bir isim var, Suriye tarafında da aynı isim var. Çünkü Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, silahlı kuvvetlerin başkomutanı. Bu nedenle vurgu yapılıyor. Bu da bu buluşmada özellikle askeri meselelerden öte Suriye’de bulunan yabancı güçlerle ilgili meselelerin konuşulduğunu ve diğer bütün başlıkların da bu çerçevede ele alındığını bize gösteriyor. El Vatan gazetesinde bir yazı var. Yazıda diyor ki; ‘Rusya, ABD’nin yarattığı boşluğu şu anda değerlendirmek istiyor. Bundan da kastı şu. Afganistan’dan ABD çekiliyor, Irak’tan muhalif güçlerini çekme kararını aldı ve Suriye’ye de bir şekilde bu yansıyabilir’. Rusya artık bu meselede Biden’ın şu ifadesinden de yola çıkıyor: ‘Afganistan’dan çekilme kararımız daha geniş askeri alanlarla ilgili kararların bir parçası’. Dolayısıyla El Vatan’daki yazıda Biden’ın bu ifadesinden yola çıkarak Suriye de katılıyor işin içine. Tam da bu senaryoların konuşulduğu sıralarda artık yeni bir merhaleye geçilmek üzere olunduğu gibi bir görüşle de Putin ve Esad’ın bundan sonrasında neler yapabilecekleri konusunu ele aldıklarını ifade ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’ne Rusya’nın bunu önereceğini de iddia ediyor. Yani bir şekilde Türklerle ilgili olarak Suriye’nin yapacağı belki bir jest karşısında ABD’nin alacağı belki bir garanti karşılığında Suriye’den çekilmesini Rusya’nın önereceği iddia var. Şam’da bazı kaynaklarla görüştüm. Onlar da şunu söylüyor. Esad, yerelde görüşmeler devam edecek ama Türk dosyasını uluslararası alanda Rusya’ya teslim etti ve Rusya’nın da artık bu konuyu ABD ile konuşması gibi bir görev düşüyor Rusya’ya. Suriye’nin El Vatan gazetesi bu şekilde görüyor.”

'El Arap gazetesi ise Moskova ve Şam'ın Türkiye ve İran üzerine yoğunlaşacağı görüşünü aktarmış'

Londra merkezli El Arap gazetesinin Putin’in ‘yabancı güçlerden’ kastının ABD değil Türkiye ve İran olduğu iddiasına yer verildiğini aktaran Özuğurlu, Moskova'nın ABD varlığını 'geçici gördüğü' görüşünün paylaşıldığını da vurguladı. Özuğurlu, yine görüşme vesilesiyle yorumlara taşınanlar arasında M5 otoyolu senaryosunun yenilenmesinin bulunduğunu vurguladı:
“Fakat şöyle bir şey de var. Londra merkezli El Arap gazetesi var. Burası da görüşmeye birinci sayfada geniş bir şekilde yer vermiş. Bu gazete Putin’in yabancı güçler vurgusunun aslında Amerika için olmadığını Türkiye ve İran için olduğunu iddia etmiş. Gazete şunu öne sürüyor, imzasız bir yazı. Aslında Putin ve Esad, Türkiye’nin Suriye içinde bir emrivaki içinde olduğunu iddia ediyorlar. Bundan sonra ikili Türkiye ve İran konusuna yoğunlaşacak. Çünkü ABD’nin Suriye’deki varlığı her ne kadar Putin’i rahatsız ediyorsa da İran’ın varlığı Putin tarafından memnuniyetle karşılanmıyor. Çünkü Rusya’nın çıkarlarına aykırı. İkincisi Putin, Amerika’nın güçlerini geçici olarak orada görüyor. Asıl tehlikenin Türkiye’nin kalıcılığı olacağını öngörüyor. ABD ile ilgili olarak da çok ilginç başka bir iddia var. Lübnan El Ahbar gazetesinde, Al Halabi imzalı analizde İdlib’in yeniden öne çıktığı vurgusu yapılmış. M5 senaryosu acaba yenilenecek mi? İdlib bölgesinde tekrar Türkiye’ye rağmen ve son günlerde özellikle Rus uçaklarının yapmış olduğu bombardımanlara dikkat çekiliyor. Lavrov ile Hulusi Akar arasındaki dikkat çekiliyor. Bunun yanında bu toplantının aslında tekrar İdlib’e yoğunlaşılmak üzere yapıldığını söylüyor."

‘Suriye ile Rusya’nın İdlib’e harekatını Türkiye’deki siyasal durum belirleyecek deniliyor'

Özuğurlu, Şam'da görüştüğü kaynakların ise İdlib'e yönelik olası bir hareketi belirleyecek olanın Türkiye'deki siyasi durum olduğu değerlendirmesinde bulunduklarını kaydetti. Ankara'nın Soçi mutabakatları gereği boşaltılması gereken yerlere atıfta bulunan Özuğurlu, bu konuya iç siyasette sıkışık durumdaki Erdoğan'ın konumuna göre karar verileceği görüşlerinin altını çizdi:
"Çok ilginç bir iddiayla karşılaştım Şam’la yaptığım görüşmede. Diyorlar ki Suriye ile Rusya’nın İdlib’e yönelik herhangi bir harekatını belirleyecek olan Türkiye’deki siyasal durum. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da AK Parti’nin bugünlerde yapılan kamuoyu yoklamalarında oy oranının daha da düştüğü yani toplum nezdinde karşılığının daha az olduğu ve olası bir seçimde de Erdoğan’ın iktidarı bırakmak zorunda kalacağı gibi birtakım senaryolar konuşuluyor ya Türkiye’de. Rusya ve Suriye Erdoğan’ın durumunun çok iyi olduğunu düşünmüyorlar. Yani yapılacak bir harekat Erdoğan’ın işine yarar mı yaramaz mı? Buradan Erdoğan bunu bir iç politika malzemesi olarak kullanıp kullanmaz mı’yı bile konuşmuşlar. Bu Şam’dan bir kaynağın iddiası. Şunu çok iyi biliyoruz. İdlib 3 yıldır aslında ordunun rahatlıkla girebileceği bir şekilde konuşlanmasını tamamladığı bir bölge. Türkiye’nin daha önce bulunduğu tarihlerde boşaltması gereken yerleri boşaltmadığı süreç sonrasında bir ilerleme kaydedilmişti. O gözlem noktalarının güneyindeki bölgeler Türk ordusu tarafından alınmıştı. Buna bir karar verecekler. Evet başlıyoruz ya da bir süre daha bekleyelim. İlginç iddia da bunu belirleyecek olan noktalardan biri Türkiye’deki siyasi gidişat.”

'Türkiye’nin Arap dünyasına yüzünü dönme çabaları var. En önemli ayaklarından birisi Suriye'

Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, istihbarat düzeyinde Suriye ile temasları anmışken, Özuğurlu bunun Şam tarafından yalanlanmasının gerçeği tam olarak yansıtmayabileceğine dikkat çekti. Türkiye'nin yeni dönemde yüzünü Arap dünyasına dönmeye çalışırken, Suriye dosyasının artık önüne çıkacağını belirten Özuğurlu, bu konunun halledilmesinin Ankara'nın elini rahatlatacağını söyledi:
“Türkiye’nin Şam'la görüşme yönünde birtakım girişimlerinin olduğunu Suriye tarafı yalanlıyor olsa da bu haberlerin sızması boşuna değil. Biz Suriye’nin daima ketum olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Suriye’nin 'böyle bir şey yok' demiş olması bir ölçü değil. Bu yüzden şunu düşünebiliriz. Gerçekten son dönemde Türkiye’nin Arap dünyasına yüzünü tekrar dönmeye başlama çabaları var. Bu Türkiye açısından artık bir zorunluluk haline geldi. Bunun da en önemli ayaklarından bir tanesi Suriye. Şu anda İdlib’de ya da Fırat’ın doğusundaki bölgede devam eden gelişmeler ya da olasılıklar dururken Türkiye’nin herhangi bir şekilde Arap dünyasına dönebilmesi çok da kolay değil. Çünkü Türkiye bunlarla angaje. Bu sorunları halletmesi sonrasında çok daha rahatlar durumu. Bunun da ilk adımı Suriye’yle görüşmek. Belki de bu nedenle görüşmüş olmalarını çok büyük bir olasılık olarak değerlendirebiliriz. Kaldı ki daha önce de görüştüklerine dair haberler vardı, onlar hiç yalanlanmadı."

‘İdlib Suriye ordusu açısından çok basit bir yer, meselenin küresel tarafını Rusya üstlenecek’

Suriye yönetiminin artık yavaş yavaş Arap dünyasına dönmeye başladığını, Dera'daki cihatçıların bitirilmesi girişimine ABD'nin ses etmediğini söyleyen Özuğurlu, İdlib konusunda da Washington'dan benzer bir tavrın sergilenmesi olasılığının değerlendirildiği görüşünde. Özuğurlu'ya göre, Suriye'de artık temel çatışmala bitmişken, İdlib meselesini çözmek Suriye ordusu için kolay ancak meselenin Türkiye ayağı ve küresel ayağında Rusya öne çıkıyor:
"Avrupa’dan gelen Fransız parlamento grubu olsun, Lübnan’dan gelen konuklar olsun. ABD’nin bile Suriye’nin son günlerdeki birtakım durumlardaki rollerine sesini çıkartmaması olsun. Artık Suriye yavaş yavaş Arap dünyasına dönmeye başladı. Hele bu Dera operasyonunda ABD dışişleri Bakanı Blinken’ın bir tweeti vardı, onun dışında herhangi bir tepki göstermedi Suriye’ye. Orada Tenef kampı var, Amerika’nın güçleri var. Onlara rağmen bir hareketlenme olmadı. Bütün bu yapılan analizlerde de sorulan soru şu: Acaba İdlib bölgesinde Suriye ordusu ve Rusya herhangi bir hareketlenme içine girerse Amerika ile anlaşıp Amerika’nın tıpkı Dera’da sessiz kaldığı gibi sessiz kalmasını sağlayabilirler mi? Ama bunun karşılığında ABD’nin Mazlum Abdi’yle görüşmesi var. Suriye’nin bundan sonraki varlığını belirleyecek olan Amerika’nın askeri varlığının orada olmaması, olmaması halinde hareket edebilecek. Bunu sağlayacak olan Suriye’nin kendi değil, küresel güçler olarak Rusya ve ABD. Bu dosya bence Putin’e teslim edildi. Putin bu konuyla ilgili elinden geleni yapacak gibi görünüyor. Gerçekten de artık yeni bir merhaleye girilmiş durumda. Suriye’de daha önce konuştuğumuz jargonlarla konuşmuyoruz artık. Çatışmalar bitti. İdlib, Suriye ordusu açısından çok basit bir yer. Bundan sonra siyasi geçiş, anayasa, yine bunun parçası olarak Türklerle yapılacak olan pazarlıkları konuşacağız gibi görünüyor. Bu meselenin küresel tarafı da Putin tarafından üstlenilecek gibi görünüyor.”
Yorum yaz