İstanbul'da 16- 20 Eylül tarihleri arasında yapılacak İnsansız Su Altı Sistemleri Yarışması'na katılacak lisesi gençler, 7 ayda geliştirdikleri 'Preveze' adlı İnsansız Su Altı Aracı'nı (İSAA) Palandöken ilçesindeki olimpik havuzda basına tanıttı. Liseli gençlerin proje danışmanlığını yapan Erzurum Atatürk Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Ömer Çay, Türkiye'nin gökyüzünün İHA ve SİHA'lar sayesinde emin ellerde olduğunu, deniz altının de yerli ve milli İSAA'lar sayesinde emin ellerde olacağını söyledi.
'Deniz altını da emin ellere alacağız'
Kendini bilim ve teknolojiye adayan gençlerin bir araya gelerek harikalar yarattığını vurgulayan Çay, şu ifadeleri kullandı:
"Projelerimizi yaptığımız bir atölyemiz var. Genelde teknolojik çalışmalar yapıyoruz. Yeni ürünler üretiyoruz ve burada AR-GE çalışmalarımız oluyor. Şu anki aracımızda yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucunda, ürettiğimiz bir robot ve genel olarak insana fayda sağlayacak işlemlerde kullanılacak. Robotumuz genellikle su altında bir cismi, farklı bir yere taşıma ya da herhangi bir kayıp durumunda ya da askeri mühimmat taşıma konusunda işe yarayacak. Son zamanlarda yaşadığımız sel olaylarını örnek verebiliriz. Buradaki insan kayıplarını tespit edebilecek. Denizde boğulanlar da buna dahil olacak. Hayatını kaybetmiş veya kaybetmemiş insanları bulmada uzaktan kontrolle sağlanabilecek. Yüksek kalitede görüntü alarak kayıpları, askeri mühimmatların imhası veya deniz canlılarını takipte kullanılabilecek. Gökyüzü kontrolünde Türkiye, çok yol kat etti. İnşallah, ürettiğimiz robotla da deniz altı için aynı şeyleri söyleyebileceğiz. Gökyüzü emin ellerde, deniz altını da emin ellere alacağız."
'Yaklaşık 20 bin lira harcandı'
Robotta kendilerini en çok yoran kısmın sızdırmazlık konusu olduğunu belirten Çay, şöyle devam etti:
"Çünkü ürünümüz tamamıyla elektronik olduğu için, tamamen suya karşı yalıtım yapmamız gerekiyordu. Aracımız şu an rahatlıkla 30 metre derine inebiliyor. Bu derinlikte basınç artacağı için aracımızın elektronik kısmını çok iyi korumamız gerekiyordu. En çok vakit ayırdığımız kısım bu oldu. Bunu da aştık, şu an sızdırma söz konusu değil. Cisimlerin hareket ettirilmesi için yaptığımız kıskaç kısmı tamamen yerli ve kendi üretimimizdir. Kendi makinelerimizle kendi parçalarımızı ürettik. Yaklaşık 20 bin lira harcandı. Desteklerinden dolayı gençlik merkezine teşekkür ediyoruz."