Prof. Başer: Biz 'aşı randevusu alın ama gitmeyin’ deseydik şimdi hapisteydik

İstanbul’da aşı karşıtı mitingdeki söylem ve mitinge verilen izni Prof. Bengi Başer RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na değerlendirdi.

Prof. Başer, “Bir avuç insan aşı karşıtlarıyla büyük bir mücadele içindeyiz ve bunu sanki toplumsal bir görev gibi üstlendik. Bize edilmeyen hakaret ve küfür kalmadı. Hayatımda hiç bu kadar beddua işitmedim. Ama bu mitingle asıl Sağlık Bakanlığı arkadan hançerlendi ve hiç ses çıkarmadılar” dedi.

Prof. Bengi Başer’in açıklamalarından satır başları şöyle:

“Bir avuç insan aşı karşıtlarıyla büyük bir mücadele içindeyiz ve bunu sanki toplumsal bir görev gibi üstlendik ki aslında öyle. Devlet toplumsal görevleri tam olarak üstlenmedi. Ne yazık ki bazı şeyler çok eksik açıklandı. Hasta vaka oranlarının değişimi, ‘yaz gelecek vakalar düşecek’ açıklamaları, ‘şu kadar aşı gelecek deniliyor ama gelmiyor' gibi insanlarda birtakım ikircikli soru işaretlerine yol açtı. Aşıda bile 'inaktif aşı daha değerlidir ama mRNA aşılarını bilmiyoruz' gibi söylemler oldu. Sonrasında ise bu aşılarının son derece önemli bir teknoloji olduğunu, İsrail’in sadece bu aşıları yaptığını, ABD, Kanada ve AB ülkelerinin bir çoğu gibi İsrail'in de bu aşılara yöneldiğini ifade etmekte güçlük çekiyoruz. Bize edilmeyen hakaret ve küfür kalmadı. Ben hayatımda hiç bu kadar beddua işitmedim."

'Çok güven sarsıcı oluyor'

"Devlete destek olacak bir grup gönüllü olarak bizler bu tip grupların önüne yem olarak atılmış gibi oluyoruz ve bunun en son örneği haftasonu düzenlenen mitingdi. Mitingden önce mitingin olmaması gerektiğini ifade etmiştik ama aşı karşıtları ‘konserleri yapıyorsunuz’ ifadeleriyle ortaya çıktılar. Bu mitingin bir özelliği vardı. Buradaki insanlar her şeye karşılar; maskeye, aşıya, HES’e, PCR’a... Aslında bakarsanız buradaki insanlar bu toplantıyı yaparak devlete karşı oldular. Devlet birtakım kurallar koyuyor. Ancak bu kuralları hiçe sayan bir gruba izin veriyor. Devletin otoritesi de sarsılır. Pek çok mitinge izin verilmezken böyle bir mitinge hele ki şöyle bir zamanda aşı tereddüdü çeken insanların kafasını karıştıracak şekilde izin veriliyor.

Bu mitingde e-nabız sisteminin kilitlenmesi çağrısı yapıldı. ‘Benim bedenim benim kararım’ diyorlar ama başkalarının aşı olma hakkını gasp ediyorlar, bu büyük bir suçtur. Biz 'aşı randevusu alın ama gitmeyin' demiş olsaydık yemin ediyorum hapisteydik. Bu insanların yaptığı Sağlık Bakanlığı’nı arkadan hançerlemektir. Aslında aynı zamanda devleti hançerlemektir ama devlet bu hançerlenmeye ses çıkartmayarak gerçekten çok güven sarsıcı oluyor."