"Fiyatlar sürekli artmaya devam ettikçe kazandığımız para pul oluyor. Maaşlara belki de tarihte görülmemiş oranlarda zamlar yapılmış olsa da vatandaşın satın alma gücü azaldığı için yansıma hissedilmiyor. Bana sorarsanız, hükümette ilgili bakanların tüm işi gücü bırakıp gerekirse 24 saatini buna ayırmaları lazım… Her ay enflasyon açıklandığında gıdanın etkisini görüyorsunuz. Hoş, enflasyonun açıklanmasını beklemenize de gerek yok… Markete, pazara, bakkala gittiğinizde fiyatların neredeyse haftada bir arttığını bizzat yaşıyorsunuz. Temmuz enflasyonu açıklandıktan sonra TÜFE artışına en yüksek katkıyı veren ürünlere baktım. (Birkaç tane çarpıcı olanı anlatayım, merak eden tabloyu inceleyebilir.) Misal tavuk eti… 10 yıllık ortalama artışı yüzde 10 civarında… Son 1yıldaki artış ne derseniz? Neredeyse yüzde 57… Temmuz enflasyonuna katkısı, 0.59… Hepimizin çocuklarımıza içirmek için hemen hemen her gün almak zorunda olduğumuz süt… 10 yıllık artış10.69… Son bir yıllık artış32.64."
'Fiyatlar nasıl bu kadar arttı?' deyince malları üretenler ve satanlar döviz kurundan dem vuruyorlar. Yahu, son 1 yılda euroya, dolara bakın. Kurlardaki artış yüzde 16. Tavuk eti ne kadar zamlanmış? Neredeyse bunun üç katı… Oradan tutturamayınca emtia fiyatlarındaki yükselişi anlatıyorlar. Tavukların yediği soyayı, mısırı hesaplamaya çalışıyorlar. Tamam, emtia fiyatlarındaki artış konusunda haklı olabilirler. Keza, fiyatlardaki yükseliş şu anda dünyanın her ülkesinde enflasyonu tetikliyor. Fakat emtiadaki fiyat artışlarını fersah fersah katlayacak zam yapmak da neyin nesi! Bu tavuklar altın mı yumurtluyor? Mesele, üreticinin marketçinin insafına bırakılmayacak kadar ciddi…" ifadelerini kullandı.
Çiftçi o yıl ekimden belki para kazanır ama ertesi yıl ekmeklik buğdayı ithal etmek durumunda kalırız. Sonra, yıllardır konuştuğumuz Hal Yasası'nı bir an önce çıkarmak, çiftçiyi aracıların elinden kurtarıp kooperatifleştirmek de yapılacaklar listesinin öne çıkan maddeleri olabilir.
Velhasıl, hep birlikte bu işin üstesinden gelmek lazım… Şakası yok…" dedi.