İstavrit bolluğu fiyatı düşürdü

Karadeniz'de balıkçılar, yeni av sezonuyla ağlarını denize bırakmaya devam ediyor. Ordu’da istavrit bereketi tezgahlara da yansıdı, ilk günlerde 30 liradan satılan istavritin fiyatı yarı yarıya düştü.
Sitede oku
Karadeniz’de balıkçılar bu yıl sezona istavrit bereketi ile başladı. İstavriti, mezgit ve barbun takip ederken, az miktarda olsa da palamut ve hamsi avlanıyor. İlk gün tezgahlarda kilosu 30 liradan satılan istavritin fiyatı 15 liraya kadar düştü.
Ordu’da 16 yıldır balıkçılık yapan Ferhat Dönek, balık fiyatlarının ilk haftaya göre uygun olduğunu söyledi. İstavrite rağbet olduğunu belirten Dönek "Şu anda bol miktarda istavrit var. Palamut gözükmedi ama ilerleyen zamanlarda onun da bollaşmasını bekliyoruz. Bir ay sonra da hamsi avı başlayacak. Vatandaşlarımız genel olarak istavrite rağbet gösteriyor. Diğerleri zaten buğulamalık somon, levrek, çupra. Onlara rağbet gösteriyorlar. Fiyatlar günlük değişiyor. İstavrit bugün 15 lira, barbun ve mezgit ise 30 lira. Levrek, çupra ve somon da 60 liraya satılıyor. Vatandaşlar bütçesine göre balık alıyor, balık bol miktarda çıkarsa fiyatlar da düşer" dedi.
TÜRKİYE
Soylu sel bölgesinde: Batı ülkelerinde görüyoruz, halen patinaj yapıyorlar

Bozkurt'ta balıkçılar Karadeniz'e açılamadı: Tek sıkıntımız yüzeydekiler değil bir de göremediklerimiz, denizin dibindekiler

Öte yandan sel felaketinin yaşandığı Bozkurt'ta, av sezonunun 1 Eylül'de başlamasına rağmen balıkçılar Karadeniz'e açılamadı.
İlçeye bağlı İlişi Balıkçı Barınağı'ndaki yaklaşık 100 balıkçı da yeni av sezonu başlamasına rağmen kıyıdaki bekleyişini sürdürüyor. Balıkçılardan Hasan Karol, babası ve kardeşleriyle birlikte balıkçılık yaptığını söyledi. Büyük bir sel felaketinin yaşandığını anlatan Karol, "Balıkhanemiz vardı. O da selde gitti. Evlerimize giremedik. Çok büyük bir afet yaşadık. Yaralarımız sarılmaya devam ediyor. Bu gidişle sarılacak da" dedi.
Selin her şeyi denize sürüklediğini ifade eden Karol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sezon açıldı, bir kere denize çıkamadık. Teknelerimiz bile karada. İçine ağ bile koymadık. Denize ağ attığımız zaman bizim ağlarımız denizin dibinde parçalanıyor. Denize o kadar araba gittiği ki, yüzlerce diyebilirim, kendim de bizzat şahit oldum giden arabalara. Herhangi bir tanesi ağa takıldığı zaman bu ağın sağlam kalma şansı sıfır. O sezonun biter. Zaten herkesin elinde birer tane palamut ağı var. Hem maliyetli hem büyük bir ağ. Tek sıkıntımız yüzeydekiler değil bir de göremediklerimiz, denizin dibindekiler. Ağ atma şansımız yok. Bu seneki sezon bizim için bitti. Denizde buzdolabı, çamaşır makinesi, araba aklınıza ne gelirse hepsi var. Mağduruz."
Yorum yaz