İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından kentteki taksi sayısının artırılmasına ilişkin Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) gündemine getirilen teklif 8. kez reddedildi.
Teklifi yeniden UKOME gündemine getireceklerini söyleyen İBB Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Orhan Demir, teklife neden ihtiyaç duyulduğunu RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
‘İstanbul’da 890 kişiye 1 taksi düşüyor’
Demir, taksilerde karşılaşılan sorunların iki boyutu olduğunu söyleyerek “Birincisi sayı sorunu, ikincisi ise nitelik sorunu. Dolayısıyla biz bu ikisini de düzeltmeye çalışıyoruz. Düzeltmenin yolu da kurumsallaşmaktan ve sayısını arttırmaktan geçiyor. İstanbul’da taksi sayısı sınırlı, arzı kıstığınız zaman bu tip olumsuzlukların ortaya çıkmaması mümkün değil. İstanbul’da 890 kişiye 1 taksi düşüyor. Paris’te 366 kişiye bir taksi düşer. Singapur’da 207 kişiye Londra’da 442 kişiye bir taksi düşer. Sayı az ama asıl önemlisi çalışan esnafın, şoförün özlük haklarıdır” diye konuştu.
‘Taksiye ödediğiniz ücretin yüzde 63’ü taksicinin eline geçmiyor’
Demir, taksi sisteminde cironun nasıl dağıldığına “Bu sistem maalesef yanlış kurulmuş ve bireysel işletmeler halinde plaka sahibinin bütün gücü elinde tuttuğu bir sistem olarak çalışıyor. Yaptığımız araştırmalar ortalama olarak taksiye ödediğiniz ücretin yüzde 38’inin plaka sahibinin eline geçtiğini gösteriyor. Plaka sahibi plakayı galeriye kiralıyor. Galeri ikinci bir kiracıya kiralıyor. İkinci kiracı iki tane şoförle anlaşarak aracı çalıştırıyor. Dolayısıyla hiç emek vermeden nemalanan önemli bir kesim var. Toplam cironun yüzde 42’si bu kesimin eline gidiyor. Yüzde 21’i yakıt yani topladığınız zaman taksiye ödediğiniz ücretin yüzde 63’ü bu üç unsura gidiyor. Geri kalan içerisinden çalışan şoför günlük yevmiye ile çalışıyor. Yevmiyesini ve durak kirasını ödeyecek, kendi sosyal sigortalar primini yatıracak, aracı yıkatacak, amortismanını ödeyecek. İki şoför diye düşündüğünüz zaman eline geçen yüzde 13. Hepsini tenzih ediyorum. Dürüst çalışan esnafımız çok ama bazı esnafımız ister istemez evine ekmek götürmek için bu olumsuzlukları yaratıyorlar” diye dikkat çekti.
‘Özlük hakları belli, insani saatlerde çalışan bir esnaf yaratmaya çalışıyoruz’
Yeni çıkacak taksilerin İBB bünyesinde olmasını amaçladıklarını söyleyen Demir, bu durumun getirilerini “Bizim amacımız yeni çıkacak taksilerin İBB’nin yani 16 milyon İstanbullunun olmasıdır. Bunun getireceği fayda ne? Galeri sahibinin, kiracının, plaka sahibinin eline geçen yüzde 42’lik ciro sistemin içinde çalışanlara ya da kalitenin yükselmesine harcanacak. Özlük hakları belli, insani saatlerde çalışan, geceleyin sokak köşelerinde uyuyarak müşteri beklemeyen bir esnaf yaratmaya çalışıyoruz. Bu örnek olacak diye de düşünüyoruz. Hizmet kalitesini yükselttiğiniz zaman diğer taksilerde kurumsallaşarak benzer hale gelecektir ki tüm dünyada da böyle olmuş” diye saydı.