Mansur Yavaş: Ankapark’ın maliyetinin 750 milyon dolar olduğunu söylemiştim, 801 milyon dolarmış
Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, "Melih Gökçek’in Ankapark’ının maliyetini 750 milyon dolarak söylemiştim özür dilerim 801 milyon dolarmış" ifadelerini kullandı. Yavaş, "Melih Gökçek’e ayrılan zaman israftır" dedi.
Sitede okuHabertürk televizyon kanalında Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ankapark'ın tedbir kararının süresi bitti. Kapandığında pandemi yoktu. Süre bittiği zaman ihtarı çektik. Burayı bıraktırdık. Orası çürüyor. Gittim tespit yaptırdım. Dışarda 111 milyon lira zararı var. Tahliye etmek istedik ama şahıs dava açtı. 6 katrilyonluk mal var orada.
"Dosyada 111 milyon lira gerçekleşmiş bir zarar var. En az 30 tane kablo hırsızlığını mahkemeye verdik. Belediye işçileri dışarda bekliyor hırsızları yakalamak için. Bize teslim edilmiyor. Mahkemesi 13 Eylülde. Bugün Beyefendi tweet atmış Mansur Yavaş batırdı diye."
"Ankapark'ın maliyeti 750 milyon dolar demiştim hata yapmışım 801 milyon dolar oraya gömülmüş. Melih Gökçek daha önce sürekli değişik fiyatlar vermiş. Bu para Ankaralıların parası. Çin'deki bütün fabrikalar devletin. Parasını yatırınca her belgeyi veriyorlar. O tarihte alınan oyuncakların dinozorların fiyatını öğrenebilirsiniz."
"Bunların detaylı olarak Ankara halkının öğrenmesi için ne alınmış bunların hepsini Ankara'nın sanal israf müzesinde görecekler. Bitkiler kaç parayken kaç paraya alınmış. Aletler kaç parayken kaç paraya alınmış. Ankara'nın 100. yılı için anıt yapmayı planlıyoruz. Dediler ki siz heykel belediyesisiniz. Ertesi gün mecliste açıkladım. Bunlar bir buçuk katrilyon heykel için harcamışlar. Bütün bunlar sanal israf müzesinde sergilenecek. Bunları ben neden yapıyorum. Bunları ben de yapmamak için."
"Hayvanat Bahçesi ve rekreasyon alanı yapınca 1 milyon 900 metrekarelik bir alan ortaya çıkacak. Anka Park'ı kendi paramız gibi sahip çıkacağız. 15 Eylülde hakim karar verecek. Günlük zarar 1 milyon lira. Dilekçe verdik ters teminat ile bize verin dedik. İşletme sahibi istiyorsa işletsin biz engel olmuyoruz."
'Benim yönettiğim kentte kimse aç kalmamalı'
"Nevzat Bey kendi reklamını yaptı. Çok ağır bir pandemi geçirdik. Her sabah Cumhurbaşkanı ya da bakanlardan açıklanan yasaklara bakıp kimler etkileniyor ve bu insanlara ne yapabilirim baktım. Tüm esnaflara destek oldum. Lokantalar kapalı kaldı uzun süre. En son dükkanları boşalttılar.
Esnafa faydası olsun diye Yemeksepeti gibi bir uygulama başlattık. Bizim sadece Ankara esnafı içindi. Lokantalar kapanınca belediyeye özgeçmiş yağıyor. İnsanlar işlerini kaybetti. Bu sosyal sorumluluk uygulamasıdır. Sadece restoranlar değil yapabileceğim ne varsa. Veresiye defteri uygulaması yaptık. Benim yönettiğim kentte kimse aç kalmamalı. Ben belediyecilikten bunu anlıyorum."
'SOS Vakfı'na belediyeden yer vermişler'
"Eski yönetim televizyonu futbol takımını finanse etmek için 440 ihaleyi aynı firmaya vermiş. Eşi hanımefendinin hayır yapması için SOS Vakfı'na belediyeden yer vermişler. 11 tane yer 10 yıllığına verilmiş. Bunların 4 tanesi tahliye edilmiş. Korkut Ata ailesine verilmiş. Soruşturma devam ediyor. süre bitmiş ve tahliye kararı alınmış ve kaymakama başvurmuşlar. Kaymakamlık görevlendirme yapmış, tebligat yapmış. Gidiyorlar, karşı taraftan kimse yok. İçeride bir sürü eşya var. Bakıyorlar ki Melih Gökçek'in şahsi eşyası. Kocası karısına kiraya vermiş. Eşyalar Gökçekin kişisel eşyası. Kaymakam beni aradı, sabah bırakın dedi. Benim Gökçek'in eşyası ile işimiz yok. Farketmez sabah olsun dedik. Kaymakam pazartesi yapalım demiş. Cuma günü yürütmeyi durdurma kararı... Yer kimin belediyenin? Kaymakamın belediyeyi tutması gerekir. Güya beni oyaladı, yürütmeyi durdurdu. Biz tahliye etmeyiz demeye başladılar. Mahkemeye verdiler. Belediyenin yerinden başka depo mu yok. Ver cipi hala vermiyor. Belediyenin malından elini çek. Ailecek belediyenin malından elini çekin. Hala teslim edilmedi. Belediyenin cipi vermiyor. Hepsini geri verin diyorum. Ucuza verilmiş değerlendirelim."
"215 köye tankerle su gidiyor. 362 km kanalizasyon hattı yaptık köylere. Neden yapmadınız dedim imar planı yok dediler. Benim bir tane projem var. Ankara halkını zengin etmek. Parayı biz zaten onlardan alıyoruz. Şuan Ankara'da 40 bin çiftçi kayıtlı 20 bin çiftçi ile temas halindeyiz. Tohum dağıtıyoruz. Bunları biz hibe etmesek ceplerine para girmeyecekti. Arpa buğday yandı bu sene Ankara'da. Tohumlarını vereceğiz. Akaryakıt desteğinde bulunacağız. Ankara'nın bütün arazilerinde yerleşim yüzde 3 yüzde 97'si boş, ekilebilir durumda. Ankara'da buğday üretebiliriz. Köylü üretmek istiyor. Büyükşehir Twitter ve Instagram'dan yayın yapıyor. Türkiye'de örneği olmayan bir kent konseyimiz var. Her kesimden insan var. Uluslararası katılımcılık ödülü aldı."
"SMA'lılar için ücretsiz test yaptırıyoruz. Bunu hangi yatırıma değişirsiniz? Çocuğunuzun SMA hastası olma ihtimali varsa tüp bebek yaptıracak. okula gidemeyen bir çocuk varken bunu kaç paraya değişirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı okulların açılıp açılmayacağına karar vereceğiz dedi. Araştırdık 200 bin çocuk var, ihtiyaçları olan. Beş dakika sonra cebine mesaj geliyor. kişi başı 150 lira hesabınıza yatıyor. Bu çocuklar yeter ki mahzun kalmasın."
Cumhurbaşkanlığına aday olacak mı?
"Asfaltsa yapıyoruz, üst geçitse yapıyoruz. Bir insan aç yatarken plastiklere para yatırmanın manası yok. Ankara'da insanlar oy verdi vermedi ayrım yapılıyordu. Seçimden önce insanları o kadar korkuttular ki. İşten kimseyi çıkarmadım. Bakıyorum makine mühendisi lazım özgeçmişe bakıp alıyorum. Liyakate bakıyorum. Yardımlar derseniz daha medeni hale getirdik. 210 bin aileye çıktı. Kimseyi ayırmadık, yardımları kesmedik. Oy verdin vermedin bakmıyor, ihtiyaca odaklanıyoruz. Mansur Yavaş'ı tanıdılar. Siyasi konulara girmeyince işine odaklı olduğunu toplum anlıyor. Toplum siyasi çekişme istemiyor. İnsanlarda bir sevgi halesi oluştu.
"Beni fotoğraf çektirmekten Kızılay’da gezdirmiyorlar. Keşke eski başkan da çıkıp Kızılay’da gezebilse"
Gurur duyuyorum. Yeminle söylüyorum kendim için anket yaptırmadım ve memnunum. Kızılay'a ineceğim başım dik gezeceğim. Fotoğraf çektirmekten gezemiyorum. Yarın bir gün toplum içine çıkmama engel olacak bir şey yapmam. "
'Ankara'nın yüzde yüzünü memnun etmek istiyoruz'
"Gelelim Cumhurbaşkanlığı meselesine. Meral Akşener ve diğer genel başkanların mutabık olduğu bir konu var. Sistem meselesi. Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemiyor. Diyorlar ki bir yan yana gelelim ve sistem belirleyelim. Bu değişince Cumhurbaşkanının bir anlamı kalmıyor. Cumhurbaşkanlığının önemli olmadığını düşünüyorum. Benim Kemal Kılıçdaroğlu'nun iradesi dışında bir şey yapmam mümkün olamaz. Onun vesilesi ile adımızı duyurduk. Bir iz bırakıyoruz. Genel başkanların elini rahatlatmamız lazım. Adaylık konusunda genel başkanlar açık açık günü geldiğinde karar vereceğiz diyorlar. Ortada seçim meçim yok. Hiç mi işiniz yok. Biz imkan varsa Ankara'nın yüzde yüzünü memnun etmek istiyoruz."
'Göçmenlerin misafirliklerinin sonunun gelmesi lazım'
"O zaman düşünmek lazım. Ne ülkenin gündemi ne bir şey. Muhalefet erken seçim istiyor. Bir sığınmacı durumu var. Çocuğu öldürülen aile ile görüştüm. Bunların bir an evvel ortadan kaldırılması lazım. Göçmen meselesi belediyelere pek düşmüyor. Göçmenleri istememek gibi bir şey yok. İnsanları rahatsız eden bunların gitmemesi. Misafirlerin gitmesi gerekiyor. Göçmenlerin misafirliklerinin sonu gelmesi lazım. Çünkü daha büyük olaylar olacak. Güvenlik tehlikesi var şu an. Gelen Afganlar içerisinde IŞİD üyesi olanlar olduğu söyleniyor. 10 yaşında Suriyeli geldi mi 10 yıl geçti mi 20 yaşına geldi mi okumazsa çalışmazsa ne olacak? Çadırlardan dağılmamaları gerekirdi. Ben şu kanaatteyim bu bir genel müdürlükle çözülmesi mümkün değil. Göçmen Bakanlığı'nın kurulması gerek. Bence sayı bile doğru dürüst bilinmiyor. 300 bin tane kimliğini bilmediğiniz insan geliyor. Zapt edilmesi lazım. Benden önceki dönemde Suriyelilere yardım yapılmış. Ben kimsenin açlıktan ölmesine izin vermem ama bir an evvel gitmelerini istiyorum. Altındağ'da önlem alamıyoruz emniyetin alması gerekiyor bu önlemi."