Yemeksepeti İşçi Komitesi Sözcüsü Kaan Gündeş, TÜMTİS (Tüm Taşıma İşçileri Sendikası) ile birlikte Yemeksepeti’nde sendika yetkisi kazanımlarını ve işverenin buna tepkisini RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Gündeş, iş kolunda yapılan değişikliği “Depo işçisi ve kurye arkadaşlarımız normalde taşımacılık sektöründe gözükürken ve taşımacılık sektörü listesindeki sendikalardan herhangi birisine üye olabilirken, iş ve NACE kodlarının taşımacılıktan ofis ve büroya dönüştürülmesiyle sendika üyelikleri de düşürülmüş oldu. Kendi sektörlerinde faaliyet yürüten sendikalara üye olmalarının önüne geçilmiş oldu” diye aktardı.
‘Çalışma Bakanlığı da yetkimizi tanıdı’
TÜMTİS ile beraber Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından sendika yetkisi aldıklarını söylen Gündeş, işverenin tepki konusunda “Bunun birtakım önlemlerle önüne geçebildik. Son birkaç aydır sürdürdüğümüz örgütlenme faaliyeti sonucunda Yemeksepeti’ndeki çoğunluğu kazanabilme fırsatımız oldu. Çalışma Bakanlığı’na TÜMTİS ile birlikte bu yönde bir başvuruda bulunduk. Çalışma Bakanlığı da yetkimizi tanıdı. Dolayısıyla aslında resmi olarak yetki alınmış durumda ancak yetki alımlarında genel olarak patronların gerçekleştirdiği yetkiye itiraz. Yetkiye itiraz çoğunlukla sendikanın iş yerine girmemesiyle sonuçlanmıyor. Süreci uzatıyor ve birtakım bürokratik işler çıkartıyor, işçileri demoralize etme ve caydırma hedefleniyor” yorumunda bulunda
‘Delivery Hero’nun yatırım yaptığı ülkelerin yüzde 40’ında işçi hakkı yok’
Gündeş, Yemeksepeti’ni bünyesinde bulunan Delivery Hero şirketinin işçi haklarına bakış açısı hakkında “Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun yayınladığı bir küresel haklar indeksi var. İşçi haklarının durumunu gösteriyor. Bu indeks ile Delivery Hero’nun yatırım yaptığı ülkeleri karşılaştırdığınızda yatırım yaptığı ülkelerin yüzde 40’ından daha fazlasında işçi haklarının bulunmadığı görülüyor, işçi haklarının en kötü olduğu 10 ülkenin 7’sinde yatırım sahibi. Türkiye’de bu on ülkeden birisi. Kendilerine yatırımcı çekmek için uluslararası çapta çalışanlarının yalnızca yüzde altısının toplu iş sözleşmesi hakkına sahip olmasıyla övünüyorlar. Şu anda Ortadoğu-Kuzey Afrika pazarına yoğunlaşmış durumdalar. Mahkemelerin işçi hakkı lehinde karar verdiği pazarlarda durmak istemiyorlar” dedi.