Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi sonrası dünya gözlerini Afganistan’a çevirdi. Yanıt aranan soruların başında ise bundan sonra ne olacağı geliyor. Sputnik’e yaşananları değerlendiren Afgan uyruklu, ANKASAM Afganistan-Pakistan Uzmanı Ahmad Khan Dawlatya, iç savaş ihtimalinin dışında hayata geçirilmeye çalışılan birden fazla senaryonun olduğunu belirtti.
Dawlatyar, “Durum, ABD’nin 20 yıllık işgalinin başarısızlıkla sonuçlandığı anlamına gelmektedir. Yani 20 yıllık savaşın ardından Taliban zaferini ilan etmiştir. Artık Taliban, savaşı kazanan bir aktördür ve bu yüzden de Afganistan’ın geleceğine yön verecektir. Bir diğer ifadeyle bundan sonraki süreçte Afganistan’ın geleceği, Taliban’ın izleyeceği politikalara bağlıdır. Bu anlamda, Taliban’ın geçmişten ders çıkararak intikam almak yerine herkesi kucaklayan ve rızaya dayanan çoğulcu bir yönetim anlayışıyla hareket edeceği öngörülmektedir. Bu da Afganistan’daki iç savaş senaryosunu ortadan kaldırarak istikrarın sağlanmasına ortam hazırlayabilir. Dolayısıyla Taliban’ın uluslararası toplumun meşru kabul edeceği, küresel ve bölgesel aktörler tarafından tanınacağı bir siyaset anlayışını benimseyeceği kanaatindeyim. Aksi takdirde ülkenin bir iç savaşla karşı karşıya kalması muhtemeldir” yorumunda bulundu.
İki taraf da işbirliğinden yana
Türkiye ile Taliban arasındaki ilişkileri de değerlendiren Dawlatyar, “Türkiye, son 20 yılda Afganistan’ın kalkınması için elinden geleni yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Bundan dolayı Afgan halkının geneli, Türkiye’yi sevmektedir. Son iki ayda Taliban Sözcüsü ve liderlerinin açıklamalarına baktığımızda da olumlu mesajlar verdikleri, Türkiye’yi Müslüman bir ülke olarak değerlendirdikleri ve işbirliğine açık olduklarını belirttikleri görülmektedir. Türkiye’deki karar alıcıların açıklamalarına baktığımızda da Afganistan’daki durumun farkında oldukları ve sorunun çözülmesinden yana yapıcı bir politika izledikleri anlaşılmaktadır. Çünkü Ankara’nın temel tezi, Afgan sorununun yine Afganistan’ın iç dinamikleri çerçevesinde çözülmesidir. Sonuç olarak, iki taraf da işbirliğinden yandır. Bu nedenle de önümüzdeki süreçte yapıcı ilişkiler geliştirilebilir” dedi.
Göç dalgasında da belirleyici Taliban olacak
Taliban’ın uygulayacağı politikaların göç dalgasını da etkileyeceğini vurgulayan Dawlatyar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer Taliban, çoğulcu bir hükümet kurup her kimlik grubuna temsil hakkı verirse, istikrarlı bir ülke oluşacaktır. Bu durumda hiç kimse ülkesini terk etmek istemez. Tabii burada Taliban’ın uluslararası toplum tarafından tanınması ve diğer devletlerle kuracağı ilişkiler de belirleyici olacaktır. Lakin ülkeye savaş koşullarına bağlı olarak güvensizlik ortamı hâkim olursa yeni bir göç dalgası da kaçınılmazdır.”