GÜNDEM DIŞI

Turan: Bizdeki seri katillerin feodal öldürme gerekçeleri var, Amerika’daki cinayetler daha filozofi

Türkiye’de hapishaneden çıkmış bir seri katille görüştükten sonra son romanını yazan Turan, “Bizdeki seri katillerin daha feodal öldürme gerekçeleri var. Amerika’daki cinayetler daha filozofi. Bizdekiler öyle değil, daha paldır küldür” dedi.
Sitede oku
Gerçek bir seri katille görüştükten sonra yeni romanında bir seri katilin dünyasını okuyucusuna aktaran Cevat Turan, Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğuydu.

‘İnsan anatomisini çözmüş biri’

Turan, şunları kaydetti:
“Seri katille görüşmeye gittim. Afla hapisten çıkmış, her çıktığında da başkalarını tekrar tekrar öldürmüş. Son derece soğuk kanlı ve zekiydi. Kendince gerekçeleri var, bütün seri katillerde olan kişiliği onda görmek istiyordum. Narsist, kendini beğenmiş bir kişilik, egosu yüksek, kendini herkesin üstünde gören ve her işlediği cinayette kendisini haklı gören bir kişilikle karşı karşıyaydım. Bu kişi, Amerika’da okuduğumuz seri katillerden ya da psikiyatristlerin suçlularla ilgili tanımlamış olduğu karakterlerden farklı değildi. Ona, ‘Öldürürken ne hissettin, öldürdüğün insanların gözünün içine baktın mı’ diye sordum. Bana soğuk kanlı bir biçimde, ‘Bir insanın neresinden vurursam öleceğini, neresinden vurursam sakat kalacağını iyi bilirim’ diye anlattı. İnsan anatomisini çözmüş biriyle karşı karşıyaydım.”

‘Bizdekiler daha paldır küldür’

Turan, şöyle devam etti:
“Türkiye’de de seri katiller var. 1910’larda bir terzi çırağı olan Hristo Anastadiyas, sonralarında ise çivici, bebek yüzlü vs. gibi lakaplarla anılan seri katiller var. Fakat bu seri katiller, Amerika’dakiler gibi sistemli değiller. Amerika’da seri cinayetlerin işleniş gerekçelerindeki takıntı, çıkış noktası ile işlenme biçimleriyle buradakiler arasında büyük farklar var. Orada örneğin eşcinselleri takıntı yapan bir seri katil modeliyle buradakinin öldürme gerekçeleri aynı değil. Bizdekiler daha feodal, öldürme gerekçeleri de daha feodal. Amerika’daki cinayetler, suçu örtme biçimleri daha filozofi. Bizdekiler öyle değil, daha paldır küldür.
Seri cinayetler, Türk edebiyatının pek ilgisini çekmemiş. Polisiye romanlar var, toplumcu gerçekçi romanlar var, aşk romanları var, köy romanları geleneğimiz var ama seri cinayet romanımız yok, böyle bir gelenek oluşamamış.”

‘Objektif olmaya özen gösterdim’

Programın sunucusu Serhat Sarısözen’in, “Romandaki İç seslere baktığımızda okuyucunun, katile hak vermesine yönelik bir çabanın yazar tarafından amaçlandığı sezinleniyor. Amacınız tam olarak bu muydu?” sorusu üzerine, Turan şu şekilde cevap verdi:
“Kötü insanların da içinde bir iyilik yok mudur? Bir yerde taraf olmak yerine, suçu işleyenle ölen arasındaki sorgulamayı okuyucuya bırakmaya çalıştım. Mümkün olduğunca objektif olmaya özen gösterdim.”
Yorum yaz