İki farklı bakış
İnsanların alışkanlıkları, hayat şartı, hatta hatta insanımızın dünyaya bakış açısı değişti. 20 yıl öncesine bakıldığında Türkiye’de hak ve özgürlüklerle ilgili olarak, başta başörtüsü yasağı olmak üzere pek çok konuda sıkıntılar vardı. Bunların hepsi ortadan kalktı. Türkiye’de hayat çok daha kolaylaştı. Geriye dönüp bakıldığında insanlar geçmişi hatırlayamıyorlar. Geçmişte bizim bir Avrupa Birliği sevdamız vardı. Şimdi vatandaşa sorulduğunda kimse Avrupa Birliği’nden medet umar durumda değil. Eskiden ‘Amerika ne der’ sorusu sorulurdu. Şimdi bu soruyu soran da kalmadı. AK Parti büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirdi.
‘Yıpranmasına rağmen hâlâ alternatifsiz görünüyor’
AK Parti özellikle ilk dönemlerinde milletin beklentilerini büyük ölçüde karşıladı. AK Parti’nin ilk döneminde Türkiye ciddi bir sıkıntıdan çıkmıştı. 57’nci hükümette döneminde Başbakan Bülent Ecevit, eline verilen bir kâğıdı okuyamaz konumdaydı. Ondan sonra göreve gelen Tayyip Erdoğan, tam tersi bir fotoğrafı ortaya koydu. Karşısında da çok etkili bir muhalefet olmadığı için bugüne kadar geldi. Muhalefet bugün de ‘dışardaki dostlarımızla sonuç alacağız’ noktasında bir yaklaşım sergiliyor. Türkiye’de hâlâ muhalefet etkili değil. AK Parti 20 yıllık süreçte yıpranmasına rağmen hâlâ alternatifsiz görünüyor.
2011-2012’de AK Parti’nin doğal iktidar ömrü dolmuştu. Seçimi kaybederek iktidardan düşmesi gerektiği halde maalesef onu devirebilecek nitelikte bir muhalefet gelişemediği için tamamen Erdoğan’ın kamuoyundaki dindar kimliğine dayanan popülariteyle AK Parti son 8-9 yıldır iktidarını sürdürüyor.