‘Yunanistan hükümeti yangın söndürmede başarısızdı’
"Yangınlarda 20 ülke bir araya geldi, hükümet çok başarısızdı, hala da söndüremediler. Buna etken bir sürü mesele var. Çam ormanlarının çok çabuk yanması, rüzgarın artması. Ama o kadar başarısız bir hükümet ki, rüzgar yokken de söndüremediler. 7 gündür Eğriboz yanıyor, 500 bin hektar. Atika bölgesinde yine 100 bin. 650-700 bin dönümlük alan kül oldu. Tabii, Yunanistan ve Türkiye iki karşı komşu. Sizin acınızla biz, biz burada yanınca da siz aynı acıyla karşılaşıyorsunuz. Neticede şunu gördük. ‘Uçağımız var’, , envanterde evet uçak var, uçmaya kalktığı zaman yarısı çalışabiliyormuş. Kalkanlar başarılı değil. Sizde de söyleniyor, ordu niye yardım etmiyor diye, burada ordu indi sahaya, başarısız kaldılar. Dolayısıyla bir istifa olayı yaşadık. Önce istifa dendi, sonra istifanın olmadığını açıkladı savunma bakanı. İstifanın kesinlikle geçerli olmadığını, medyanın yalan haber yaptığını söyledi. Halbuki medya içerideki toplantıdan sızan bilgileri aktarmıştı. Çünkü ciddi şekilde fırça yiyor, genelkurmay başkanından. Çünkü Chinhook helikopterleri düzgün müdahale yapabilseydi, - bizim sepetlerimiz de var Türkiye’de yok deniyordu sepetler için - niye yapılamadı? Dolayısıyla istifası istendi diye, ancak Miçotakis dün özür diledi. Ama ne olacak? Mutlaka birilerinin de kellesi, tabirimi mazur görün, alacaklar."
‘Ordu halkın tepkisiyle yangınlara müdahale etmeye başladı’
"İlk Rodos adasında devreye girdi, Chinhook helikopterleriyle birlikte Rodos Adası'nda. Biz bu 7 gün önce Evia'dan önce de Rodos yangını konuşuyorduk. Rodos’ta devreye girdi ancak bir şey olmadı. Şunu gördük: Esasında çok girecekleri de yoktu da, kamuoyundan çok 'Neden ordunun helikopterleri kullanılmıyor, niye ordu devreye girmiyor?' diye tepki gördü. Biraz da gaz almak için yaptılar. Yunanistan’daki sistem şöyle işliyor. Her iktidara gelen parti, tüm kadrolara kendi partisinden olanları getiriyor. Türkiye’deki TRT’nin aynısı burada ERT diye var. Hangi parti iktidara gelirse hemen, bu artık standart hale gelmiştir, geçmiş olan hemen istifasını sunar. Çünkü bir önceki hükümet onu atamıştır. Hükümet direkt kendi partisinden olanı oraya getirir. Bütün kurumlara bunu yapar. Şöyle bir şey söylemek mümkün, diyelim istifasını sundu ya da başbakan birini görevden alacak, onları mutlaka parti kendi içinde pasifize edecek. Tabii, büyük bir maaşla bir yere yine onları koyacaklar, gönlünü alacaklar. Şu an önemli olan, kamuoyunda şu an çok büyük bir tepki var. Neden tepki var? Çünkü 2 senedir iktidarda olan milliyetçi bir sağ parti olan Yeni Demokrasi Partisi, ortaydı, merkez sağdaydı, şu anki durumu milliyetçi. Türkiye’deki MHP’yle eşit diyebiliriz. İki senedir iktidarlar ancak çok başarısızlar ancak muhalefet de çok çapsız muhalefet ettiği için bugüne kadar ciddi tepkiler oluşmamıştı. Ama bugün şunu söylemek mümkün. İktidar süresinin Kiryakos Miçotakis en zor günlerini yaşıyor. Miçotakis, Yeni Demokrasi Partisi’nin genel başkanı. 40 sene bunlar yönettiler. Ablası dışişleri bakanıydı."
'Yangın söndürme uçakları varken söndürememek daha büyük zafiyet'
"Tepki çok büyük olduğu için, 'meydana gelen zafiyet için özür dilerim' diyor. En zor günlerini yaşıyor ve şu ana kadar bir başarısı yok. İnsanlar haklı olarak şunu diyor; rüzgar bile esmezken söndürülemeyen orman yangınları rüzgarla birlikte tamamen kontrolden çıktı. Çareyi yurtdışından gelecek yardıma bağladılar. Böyle bir şey olabilir mi? O kadar uçağınız var. Envanterde 30 küsür uçak var, bunun küçük tipleri var. Yangın söndürme uçakları deyince, 2 gün önce Yunanistan’da bir uçak düştü, bu yangın söndürme uçağı değil. Çok küçük, Çekoslovakya zamanında alınmış uçaklar. Askeriyeden ormanla ilgili bölüme aktarmışlar bu uçakları. Dolayısıyla kamusu yavaş işleyen Yunanistan’ın, daha nüfus cüzdanlarımız çipli değil. Yarı A4 kağıdı büyüklüğünde bir kağıt parçası kullanıyoruz. Böyle bir ülkenin, kamusu çok yavaş olan bir ülkenin, 2 sene önce 100’ün üzerinde orman yangınlarında Syriza iktidardayken canlar alınmış bir ülkenin, 2 sene sonra yine aynı başarısızlığı eleştiren hükümet başa geldiğinde aynı şeyi rüzgar yokken yaşıyoruz. Bunun izahını yapmak o kadar zor ki. Siz mesele uçak yoktu, onun derdindeydiniz. Varken söndürememek daha büyük zafiyet. 20 tane ülke yardım göndermiş. En zor gönderen Almanya, onlar da ite kaka, ayıp olmasın diye gönderdiler. Çam ormanları çok hızlı yanıyor, sizde de çam ormanları özellikle zarar gördü. Biz şunu konuşuyoruz Yunanistan’da. Çam ağacı yerine başka bir şey ekilebilir mi, aradaki mesafe ne kadar olabilir? İnsan gazeteci olunca, biraz eskilere de bakıyor. Bir bakıyoruz, biz 50 sene önce de aynı şeyleri konuşuyormuşuz. İnsan üzülüyor, Yunan toplumu çok unutkan bir toplum. 2 sene önceyi unuttuk. Adım gibi eminim, 2 sene sonra da bu felaketi unutacağız. Unutkan toplum olduğumuz için de, aynı şeyleri bir döngü içinde maalesef dönüp duruyoruz. Bir çember yapıp duruyoruz. Hep aynı sorunları konuşmuşuz. Tarih boyunca bakıyoruz, hep orman yangınları aynı olmuş."
'Miçotakis’in erken seçim planını orman yangınları aksattı, küçük kabine değişiklikleri olabilir'
"Yunanistan’da Miçotakis’in Yeni Demokrasi Partisi, Syriza’nın tüm anketlerde 10 puan önündeydi. Üçüncü parti de PASOK partisinin isim değiştirmiş hali KINAK. Şöyle bir durum var, anketler daha henüz yapılmadı. Oy oranı düşecek olsa bile, bir baskın erken seçim planı vardı Kiryakos Miçotakis’in. 'Yaz sonrası, bu kadar insan Kovid-19'a karşı aşılandı, sonbahara kadar yüzde 70 aşılanma oranını yakalarsak bütün yasaklar kaldırılmışken, ekonomi için turizmi de açmıştık, biraz halka da gelen Avrupa paralarını da dağıttık, hemen bir baskın seçim yapıp ve hatta belediye seçimleriyle de birleştirip 4 sene daha iktidarda kalalım' planı vardır. Söylenen şu. Başbakanın yakın kurmaylarına da orman yangınları neticesinde böyle bir planın işlevsel olma şansı kalmadı. Tam tersine 2 senesi var. Sonuna kadar, kamuoyunda oyu tekrar güçlenince seçime gideceği söyleniyor. Fakat ne yapacak? İki seneyi tekrar kullanırsa, seçimi kazanabilir. Yunan toplumu unutkan bir toplum, unutur ve iki sene sonra seçimi kazanabilir. Bu sırada halkın tepkisini azaltmak için açıklama yaptı başbakan. Para dağıtacak. Ormanlara 500 milyon euro ayırıyorlar. Ekonomi anlamında para gücünü sonuna kadar kullanarak halkın tepkisini alacak. Bir de kabine değişikliği konuşuluyor. Kabine değişikliği özellikle yangınla ilgili sorumlu olan birimlerin başlarını yine kendi partilerinden olduğu için onları biraz dinlenmeye çekip yeni isimler koyarak halkın tepkisini azaltıp belirli yardım ve fonlar ayarlayacak. Avrupa’nın bir sürü fonu var, Yunanistan da fon alma konusunda çok meşhurdur. Her ülkeye belirli fonlar ayrılıyor. Domates için mesela fon ayrılıyor, şu kadar hektar ekilecek diye. Domatesleri ekenler isterlerse toplamasınlar, Avrupa’nın bu parasını alıyorlar. Avrupa Birliği kontrolörleri bir bakıyor, hektar olarak tüm Yunanistan’a o kadar domates ekilse, bu kadar domates çıkmaz. Yunanistan daha sonra bunların cezasını ödemişti. Yunanistan bu tür konularda uzmandır. Mutlaka bir şekilde fonları alırlar. Hükümet bu kriz anını fonları alarak, vergileri silerek, belirli sözlerle bir sene içinde kapatırsa büyük bir zarar etmez. Ama ne olacak? Başbakanın kendini toparlama sürecinde, küçük kabine değişikliği veya belirli bölümlerdeki sorumluların görev değişikliği ile halkın tepkisini de azaltmaya çalışacak."
'Türkiye ile Yunanistan arasında ‘kimin yangını önce biterse diğerine yardım etsin’ anlaşması yapıldı'
"Dışişleri Bakanı, sosyal medya hesabından bizzat açıklayarak teşekkür etti. Ama bunun perde arkasında şu var. Şöyle bir anlaşma yapıldı. Yunanistan Türkiye’ye hakikaten yardım teklif etti. Ama kendi yangınları başlayınca göndermedi. Sonra Mevlüt Çavuşoğlu ile Nikos Dendias -iki bakan bazen çok güzel bir elektrik yakalar, benim bizzat gözlemlediğim de Dendias ile Çavuşoğlu’nun ne kadar Türk-Yunan ilişkilerinde sorun olsa da aralarında bir ikili frekans yakalamış durumdalar. Telefonla görüştüklerinde rahat uzlaşabiliyorlar ve anlaşabiliyorlar ne kadar kamuoyu kavgalı ortamlar görse bile- görüştüklerinde şunda anlaşmışlar, Yunan tarafında açıklandı. İkimizde de yangın var, hangimizin yangını biterse bir taraf öte tarafa uçak gönderecek. Mutabakat böyle olmuş. Dendias’ın açıkladığı, Sayın Çavuşoğlu’nun ‘bizdeki yangınlar bitti’ demiş -belki de ağaçlar bittiği için bitti, bilmiyorum. Belki de Yunanistan’da da aynısı olacak, ağaçlar bitince diyecekler ki kontrol altına aldık-. Zaten ağaç bitmiş, neyi kontrol altına alıyorsun? Ama Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias dedi ki, 'Orman yangınları kontrol altına alındığı için Çavuşoğlu bana uçak gönderilecek.' Anladığımız kadarıyla sizin kiraladığınız 2 Rus uçağı gelecek. Dün Putin’le de görüşülmüş. Özel olarak Putin’in emriyle, en büyük yangın söndürme uçaklarından biri Atina’ya diğeri Selanik’e konuşlandırılacakmış. Dolayısıyla bütün ülkeler, herkes gönderirken Türkiye de gönderiyor. Bu da iki ülke arasındaki bir jest. Yunanistan da biraz kontrol altına almış olsaydı, kiraladığı uçaklar var, belki de aylık bazda kiralanıyor ama her sene kiralıyor. Ağustos sonuna kadar kiraladığı için, zaten parasını ödediği uçaklar, belki de bunları gönderecekti Türkiye’ye. Yunanistan orman yangınlarını her sene yaşadığı için yaz boyu paket programlar şeklinde kiralıyor. Sizde olanlardan bizde de 2 tane var zaten. Uçaklarımız var, ama yetmiyor ve kiralıyoruz."