İran medyasına konuşan Şikarçi, İsrailli iş insanı Eyal Ofer'in sahibi olduğu İngiltere merkezli Zodiac Maritime Denizcilik Şirketi'ne ait Liberya bandıralı 'Mercer Street' adlı petrol tankerine yönelik saldırıdan Tahran'ın sorumlu tutulmasıyla ilgili açıklamada bulundu.
ABD, İngiltere ve İsrail'in stratejisinin istikrarsızlık olduğunu ve Suudi Arabistan merkezli basının da İran'a yönelik düşmanlığı artırmak için bunlara eklendiğini savunan Şikarçi, Basra Körfezi'nde güvenliğin artırılmasından yana olduklarını ileri sürdü.
Şikarçi, "ABD iş birliğinden yana olmadı, daima İran devletini yıkmaya çalıştı. İsrail gölgesi ABD'lilerin üzerinde olduğu sürece İran'a yönelik tutumları değişmez." dedi.
Suçlamaları psikolojik savaşın bir parçası olarak değerlendiren Şikarçi, "Düşmana karşı koymak istersek Ayn el-Esed Üssü'ne yaptığımız saldırıda olduğu gibi bunu açıkça ilan ederiz. Amerikalılar İran'a ait İnsansız Hava Aracının (İHA) parçalarını denizden çıkardıklarını açıklıyorlar. Bunu delil kabul ediyorlar. Bu parçaların İran'a ait olduğu hangi laboratuvarda tespit edildi?" ifadelerini kullandı.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade de Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve G-7 ülkeleri dışişleri bakanlarının yaptıkları toplantının ardından gemiye yönelik saldırıdan İran'ı sorumlu tutan açıklamayı da kınayarak, suçlamaları 'temelsiz' olarak nitelendirdi.
Gelişmeleri 'senaryo' olarak tanımlayan ve arkasında İsrail'in olduğunu ileri süren Hatibzade, "Bu olay İran'ın yeni cumhurbaşkanının göreve başlamasına sadece birkaç gün kala oldu. İran Hürmüz Boğazı ve Fars Körfezi'ndeki (Basra Körfezi) deniz yollarının güvenliğinin sağlanması noktasındaki taahhütlerine bağlıdır." görüşlerini paylaştı.