Afganistan'dan tüm askerleri çekmekle meşgul ABD Başkanı Joe Biden'a Irak ve Afganistan'da ABD öncülüğündeki yabancı güçleri komuta etmiş ve sonrasında CIA başkanlığı yapmış David Petraeus'dan 'İslamcıların iktidarı ele geçirmek üzere olduğu Afganistan'ı içsavaşa terk etmek' suçlaması geldi.
Binlerce Afgan'a daha sığınmacı statüsü
Hakimiyet alanı genişleyen Taliban'ın insafına kalmamaları için ABD için çalışan Afgan çevirmenlerle ailelerini tahliye etmeye ve onlara Özel Göçmen Vizesi (SIV) vermeye başlayan Biden yönetimi, SIV kapsamına girmeyen belli bazı Afganlar için de yeni sığınmacı programı açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD bağlantısı yüzünden Taliban şiddetinin hedefi olabilecek ama SIV için ehil bulunmayan binlerce Afgan'a da ABD'ye sığınmacı olarak yerleşme fırsatı verileceğini duyurdu.
'Öncelik İki' isimli yeni sığınmacı programının, sadece ABD hükümeti ve ordusu için değil, ABD'nin finanse ettiği projeler, ABD merkezli STK'ler ve medya kuruluşları için çalışan Afganları da kapsayacağı belirtildi.
Üçüncü ülkeler üzerinden sığınma: İran'dan Türkiye'ye geçebilirler
ABD Dışişleri açıklamasında, 'Taliban şiddetinin artan seviyelerinin ışığında, ABD'de kalıcı yerleşme fırsatını, ABD ile çalışanlar dahil olmak üzere risk altında olabilecek binlerce Afgan ile yakın aile üyelerine genişletmekten' söz edilmesi, geride kalacak milyonlarca Afgan'ın suçu ne sorusunu beraberinde getirdi. Reuters'in ABD'li yetkililere dayandırdığı haberine göre yeni programda Afganların başvurusu için bir ABD kurumu, STK veya medya kuruluşunun referansı gerekiyor. Başvuruda bulunduklarında sistemde olduklarını bildirmek için e-postayla erişilecek Afganlar, kendi kendilerine Afganistan'dan çıkıp üçüncü bir ülkeye ulaşacak. O noktadan sonra güvenlik taraması da içerecek süreç 12-14 ay sürebilecek. Gazetecilere brifing veren bir yetkili, "Potansiyel çıkış dalgasına hazırlıklı olunması için komşu ülkelerle ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile zaten görüştük" dedi. 'Pakistan'ın Afganistan sınırlarının açık kalmasının önemli olduğunu, diğerlerinin ise İran üzerinden Türkiye'ye seyahat edebileceğini' sözlerine ekledi.
Nitekim ABD ile işbirliği yapmış Afganların kurtarılması, eleştirileri durduracağa benzemiyor.
ABD'nin Irak ve Afganistan işgallerinde direnişe karşı savaşı komuta etme sicili bulunan David Petraeus, 'Washington'ın Afganistan'da demokrasi ve insan haklarını koruma görevini bırakarak Afgan halkını kanlı, vahşi bir içsavaşa terk ettiğini' söyledi.
'Taliban'ın Ortaçağ'dan kalma İslamcı rejiminden bin kat iyi'
The Times'a konuşan emekli general, Taliban'ın ikinci büyük kent Kandahar ve Helmand vilayetinin başkenti Leşker Gah'ı kuşatıp Kandahar-Herat otoyolunu kontrol ettiği manzara karşısında, şu öngörüde bulundu:
"En kötü hal senaryosu, sonunda Taliban'ın galebe çaldığı 1990'lardaki gibi kanlı ve vahşi içsavaşla karşılaşmamızdır."
"Dünyanın geri kalanı demokrasiyi desteklemediğimizi ve dünya çapında teşvik ettiğimiz insan hakları, bilhassa kadın hakları, eğitim hakları, basın ve ifade özgürlüğü gibi değerleri korumadığımızı görecek; bunların hepsi Afganistan'da ziyadesiyle eksik noksan, ama emin olun ki, Taliban'ın Ortaçağ'dan kalma İslamcı rejimi yeniden tesis etmesinden bin kat daha iyi."
'Muazzam sığınmacı dalgası yaratır'
Taliban'ın Afganistan'ın büyük kısmını ele geçirmeye devam etmesi halinde Kaide'nin geri dönüşünü sağlayabileceğini, Afganistan'ı tekrar Kaide için korunaklı bölgeye çevirebileceğini de söyleyen eski CIA Başkanı, 'şimdiden binlerce Afgan'ı kaçmak zorunda bırakan Taliban saldırılarının muazzam sığınmacı dalgası yaratacağı, bunların Pakistan ve diğer komşu ülkelere sel gibi akacağı' uyarısında bulundu.
'Kadınlar başta olmak üzere Afganların temel hak ve özgürlüklerini kaybedeceğinin' altını çizen Petraeus, "Dünyanın görmek istediğinin bu olduğunu sanmıyorum" dedi.
'3500 asker bıraksak, durdurmaya yeterdi'
Temmuzda Fox News'a verdiği mülakatta Washington'ın Afganistan'dan çekilme kararından er ya da geç pişman olacağını dile getirmiş olan Petraeus, 'Trump yönetimi 2020'de Katar'da yürütülen görüşmelerde kalma kararlılığı göstermiş olsaydı daha güçlü bir pazarlık pozisyonuna sahip olacaklarını' öngördü. 'Çoğunluğun çıkarına olmayan ultra muhafazakar İslamcı teokrasinin Taliban tarafından geri getirilmemesi için Washington'ın niye 3500 asker bırakmadığına hayret ettiğini' belirtirken, Biden'ın Irak'ta muharip görevde olmasa da danışmanlık-eğitmenlik görevinde 2500 asker bırakma kararına dikkat çekti.
'İran'dan geçemeyiz, Pakistan'a üslenemeyiz'
ABD ordusunun çekilmeye rağmen Afgan güçlerine hava desteği verme vaadini de "Bundan böyle Körfez üzerinden uçmak zorunda kalacağız, ama İran'ın üzerinden geçemiyoruz, dolayısıyla güneybatı Pakistan'ın üzerinden geçmemiz gerek, ama Pakistan'dan üs alamıyoruz" diye tiye alan Petraeus, "Afgan hava kuvvetlerinin çok iyi eğitimli teknik ekiplere, tedarik zincirlerine ve lojistik desteğe ihtiyacı var, aksi takdirde operasyonel kabiliyetleri olmaz" ikazında bulundu.
Trump ve Biden, Taliban için taşları döşedi
Taliban taarruzunu geri püskürtmeye çalışan Afgan güvenlik güçlerinden onlarca militanı öldürdükleri açıklamaları gelirken, Petraeus, halihazırdaki gelişmelerin, 'Afganistan'daki savaşın devam edeceği ve durumun daha da kötüye gideceği bir senaryoyu' işaret ettiğini belirterek şu vurguyu yaptı:
"Afgan hükümetini binlerce Taliban mahkumunu hiçbir şey ya da çok az şey karşılığında serbest bırakmaya zorladık. Ama durumla ilgili farkındalığı koruyacak 3500 asker bulundursak ve Afgan ortaklarımıza yardım etsek, Taliban'ın ülkeye içsavaş getirmesini önleyecek bir pozisyonda olurduk."