Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de yapılan aşı sayısı 70 milyonu geçti, iki doz aşısını olanların sayısı ise 26 milyona ulaştı. Aşılama çalışmalarına rağmen Türkiye’de 29 Temmuz tarihinde açıklanan günlük vaka sayısı 22 bin 291 oldu.
Kayıpmaz, Sputnik’e yaptığı açıklamada, aşılanması tamamlanmış bireylerin hastanelere, acil servislere, yataklı servislere ve yoğun bakımlara daha az ihtiyaç duyduğunun hem bilimsel çalışmalarla hem de gerçek yaşam verileriyle ortaya koyulduğunu söyledi. Kayıpmaz şunları ekledi:
“Ülkemizde de aktif vakaların yüzde 87’si aşısı tamamlanmamış kişilerdir. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği’nden yoğun bakıma yatırdığımız Kovid-19 hastalarının da ne yazık ki büyük çoğunluğunu aşılanmamış ve aşıları tamamlanmamış bireyler oluşturmaktadır. Bizler de öncelikle kendi sağlığımız, sonrasında da içinde yaşadığımız toplumdaki diğer bireylerin sağlığı açısından aşılarımızı tamamlayarak daha güvenli bir yaşama ve sağlık çalışanlarının emeklerine katkı sunabiliriz.”
‘Bireysel tedbirlere dikkat edilmezse yükseliş kaçınılmaz’
Kısıtlamaların kaldırılmasından sonran vaka sayılarındaki artışa da dikkat çeken Kayıpmaz, “Kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte bireysel koruyucu tedbirler olan maske, fiziki mesafe, temizlik ve kalabalıklardan kaçınma kurallarına uyumun azaldığını görüyoruz. Salgın hastalıkla mücadelede aşı ile toplumsal bağışıklık sağlanıncaya kadar bireysel tedbirlere uyum da son derece önemlidir ve günlük yaşantımızda bu temel tedbirlerin unutulmaması gereklidir. Aksi takdirde şu anda yaşadığımız gibi vaka sayılarında bir yükseliş kaçınılmaz olacaktır. Hastane kapasitesini zorlama tehlikesi olan da kısa sürede artan hasta sayısıdır” dedi
‘Koruyucu hekimlik tedavi edici hekimliğin önünde gelmektedir’
Hastanelerde, hastaların ve onların yakınlarının yaşadığı sıkıntıları yakından gözlemlediklerini anlatan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Sağlık çalışanları, hastaları iyileştirmek için tıbbi bakım verme çabası içinde olan kişilerdir. Hekimlerin bu kadar uyarmasının temel sebebi de toplumdaki bireylerin sağlığını koruma düşüncesidir. Çünkü koruyucu hekimlik, tedavi edici hekimliğin önünde gelmektedir. Bu tarz bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en temel yolu da aşıdır. Nasıl ki kazara bir yerimiz kesildiğinde acil serviste tetanos aşısını olmaktan geri durmuyorsak ve bu aşılar sayesinde tetanos hastalığına yakalanmıyorsak Kovid-19 için de aynı durum söz konusudur” ifadelerini kullandı.
‘Sinovac olanlar üçüncü dozunu olsun’
Hatırlatma dozu konusunda da uyarı yapan Kayıpmaz, “Hiç aşılanmamış olan kişilerin bir an önce aşılarını olmasını; 2 doz Sinovac aşısını olmuş, üstünden zaman geçmiş kişilerin üçüncü doz hatırlatma aşılarını olmasını; Biontech aşısı olmuş kişilerin de mutlaka ikinci dozlarını tamamlamalarını öneriyoruz” dedi.