DÜNYA

Prof. Dr. Ceyhan'dan 'üçüncü doz' açıklaması

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ceyhan "Devletimiz tarafından karmakarışık hale getirilen bir üçüncü doz uygulaması var. Aslında bu bir üçüncü doz uygulaması değil. Henüz hiçbir uygulamada 3. doz aşı uygulaması diye bir olay yok zaten. Bizim yaptıgımızın adı 3. doz aşılama degil" dedi.
Sitede oku
Dünya genelinde yapılan yoğun aşılama programına rağmen koronavirüsün yol açtığı Covid-19 vakaları yeniden artışa geçti. Temmuz başında 4 bin 500'ün altına inen günlük vaka sayısı, 27 Temmuz'da 19 bin 761'e ulaştı.
Şu anda 4. bir artış dönemiyle karşı karşıyayız diyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan vaka sayısındaki artışı, pandemi sürecindeki eksikleri, olası bir kapanma durumunu değerlendirdi.
Cumhuriyet'ten Nagihan Yılkın'a konuşan Prof. Dr. Ceyhan, şu ifadeleri kullandı:

'Yeni çıkan varyant, bir öncekinden daha bulaşıcı olmak zorunda'

'Böyle devam edersek ne olur?'

'Toplumun yüzde seksenini aşılayana kadar, yeni artış dönemleri göreceğiz'

'Salgın yönetiminin bir planı olmalı ve bunlar da tarihler vererek yapılamaz'

Eylül ayında kapanma gelir söylemlerine ilişkin konuşan Ceyhan şunları kaydetti:
Ben bu tarihlere gülüp geçiyorum. Bu deneyimsizlikten kaynaklanan bir durum. 'Şu tarihte okulları açacağız, kısıtlamaları koyacağız' derseniz, virüsle şakalaşmış olursunuz ve neticede bunu ağır bir şekilde ödersiniz. Bu bilimsel gerçeklerle yönetilmeli. Salgın yönetiminin bir planı olmalı ve bunlar da tarihler vererek yapılamaz. Vaka sayısı bir kriter olabilir mesela. Önceden hazırlanmış bir planla bu işleri yapmak zorundasınız. Okulların açılması için tarih veriliyor. Bu durum bizim bunu yanlış yönettiğimizi gösteriyor. Okulların açılması bilimsel kriterlerle olur. Bu işi geçen sene de böyle yapıldı ve tarih vererek ve tarih geldiğinde de 'uygun değil' dendi. Söz ağızdan çıktı diye de bir gün kala 'okulları açıyoruz' dediler. Restoranları kaç defa açıp kapattılar mesela. Buna kapanma dememek lazım. Eğer insanları eve kapatıp bir taraftan risk taşıyan toplantılar, kutlamalar, iş yerlerindeki ve toplu taşıma araçlarındaki kalabalıklar devam edecekse bu önlemlerin hiçbir anlamı olmaz.

'Restoranlar, kafeler, kuaförler salgının esas yayıldığı noktalar değil'

"Restoranlar, kafeler, kuaförler salgının esas yayıldığı noktalar değil. O yüzden bir plan hazırlanacak. Örneğin 'Önce en riskli olanlardan başlanacak. Şu vaka düzeyinde toplu taşımada sayı kısıtlamaları başlayacak ve iş yerlerinde kademeli mesai uygulamasına geçilecek.' diye bir plan hazırlanmalı" diuem Ceyhan, şunları ekledi:
"Biz başından beri bir önceki hatamızdan ders almadık. Hastanelerde sağlık sistemi durma noktasına yaklaştı. Zaten baştan beri salgını yanlış değerlendirdik. Salgınla mücadelede şu an hastane bazlı mücadeleden bahsediyoruz. Halbuki mücadeleyi böyle yaparsanız, hiçbir ülkenin ekonomisi buna dayanmaz. Salgınla mücadele, önleyici şekilde üretilmelidir ve bununla ilgili bir bilim kurulu oluşturulmalıdır. Bugünkü bilim kurulunun görevi daha çok önlem protokolleri hazırlamak gibi bir amaçla kurulmuş. Başka dalda uzmanlar var ama pandemi önlemek için kurulmuş bir kurul olması lazım. Yoksa bu iş bu kadar hatayı kaldırmaz."

'Uğur Şahin bu sorulara cevap verebilecek makam değil'

"Maalesef bizim halkımız basın da buna dahil insanların uzmanlık alanına falan bakmadan aşıyı geliştiren kişi aşıyı en iyi bilir diye düşünüyor ya da başında prof. ünvanı varsa her şeyi bilir diye düşünüyorlar ancak böyle değil. Uğur Şahin çok değerli bir bilim insanı, meslek hayatı boyunca bir laboratuvarda çalışmış" diye devam eden Ceyhan, şu ifadeleri kullandı:

'Danışman pozisyonunda öngörüsü böyleyse onların alacağı kararlar çok doğru olmayacaktır'

Bilim Kurulu üyelerinin açıklamalarındaki çelişkilere de değinen Ceyhan, yapılan açıklamaların deneyimsizlikten kaynaklandığını belirtti:
"Bakanlık biz yeni bir bilim kurulu oluşturuyoruz dedi ve oluşturdu. Bilim kurulundaki bir kişinin geçen haziran ayında 'bu bir kış virüsü, yazın ortadan kalkacak' demesi zaten kabul edilebilecek bir şey değildi. Bu arkadaşlarımızın danışman pozisyonunda öngörüsü böyleyse onların alacağı kararlar çok doğru olmayacaktır.
Maskelerin kalkmasıyla ilgili mesajlar verildi. Aşıda biraz tecrübesi olan insan bunun böyle devam etmeyeceğini bilir. Aşıyla ilgilenmemiş birine bilim kurulu üyesi diye soruyor ve halka Eylül'de maskeleri atacağımızın mesajını veriyor. Bizde sürekli bir moral verelim isteği var. Halkın morali bozulmasın deyip gerçekleri saklarsanız, halktan önlemlere uymasını bekleyemezsiniz."
Yorum yaz