Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın şehirdeki yabancı uyruklulara suyu 10 kat pahalı satma kararı tartışma yaratmıştı. IŞİD tehdidi nedeniyle Irak’tan kaçıp Bolu’ya gelen Iraklı Ahmet, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayında bu kararı yorumladı:
'IŞİD öldürecekti o yüzden kaçtım'
“Ben Türkmenim, IŞİD tehdidi nedeniyle ölüm korkusuyla Musul’dan buraya 2017’de geldik. Ankara’da Birleşmiş Milletler ofisinde başvuru formunu doldurdum ve benim nereye gitmem gerektiğini söylediler. Bana Bolu dediler ben de Bolu’ya gittim. Evliyim 1.5 yaşında çocuğum var. Şu an 700 lira civarında kira, 400 lira civarında faturalarım oluyor ve hepsini ben karşılıyorum. Ben inşaatta çalışıyorum en ağır işlerde çalışıyorum. Çünkü yaşamak zorundayız. Sokakta bazı insanların tepkisiyle karşılaşıyoruz. Bolu Belediye başkanı Tanju Özcan’ın söylemlerinden sonra sokakta arkadaşımla Arapça konuşurken bize küfür etmeye başladılar. Bu karar verilmeden önce böyle bir şey yoktu. Şimdi çarşıda Arapça bile konuşamıyorum.”
'Taliban yüzünden gizlice okudum'
13 yıl önce Taliban’dan kaçarak Türkiye’ye gelen ve Kayseri’de aile hekimliği yapan 32 yaşındaki Zakira Hekmet de Akşam Postası’na kendi hikayesini anlattı:
“2008 yılında Afganistan’dayken Taliban zamanında ilkokul, ortaokul ve lise dönemlerini gizlice okumak zorunda kaldım. Taliban zamanında kız çocuklarının olduğu okullar bombalanıyordu, okulları ateşe veriyorlardı. Kız çocukları ve kadınlar yanlarında erkek olmadan dışarı bile çıkamıyorlardı. Okullar o zaman kız çocuklarına tamamen kapanmıştı. Erkek çocuklar da sadece dini eğitim alabilecekleri okullara gidebiliyordu. Gönüllü öğretmenler aracılığıyla bir evde eğitim alabildik. Liseyi bitirdikten sonra Kabil Üniversitesi'ni kazandım. Türkiye’deki bursluluk sınavlarına bakıyordum ve sonrasında sınava girdim. Ardından Türkiye’ye geldim. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudum ve şu an Kayseri’de aile hekimi olarak çalışıyorum. Türkiye’ye minnettarım, Türk halkına minnettarım.”