DÜNYA

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusu: 'Söylediklerimin tamamının arkasındayım'

Bolu'da yabancı uyruklu kişilerden su faturasını 10 kat fazla alacaklarını söyleyen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, partisinin yaptığı açıklamalardan rahatsız olduğunu belirterek "Söylediklerimin tamamının arkasındayım" dedi. Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ise Özcan hakkında ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Sitede oku
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, göçmenlerle ilgili açıklamalarına karşı eleştirilere canlı yayında yanıt verdi. 
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, dün belediye binasındaki basın toplantısında, yardımı kesmelerine rağmen yabancı uyrukluların Bolu'dan gitmediğini ifade ederek, "Arkadaş, yardımı kesiyorsun gitmiyorlar. 'İş yeri ruhsatı vermiyorum' diyorsun gitmiyorlar. Biz yeni önlemler almaya karar verdik. Önümüzdeki hafta belediye meclisi var. Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız. Türk vatandaşıyla yabancı uyruklu vatandaş aynı fiyattan suyu kullanamayacak. 10 kat suya, 10 kat katı atık vergisi ücretine zam yapacağız” demişti.
Tartışmaların ardından Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Tanju Özcan hakkında ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Göreve ilk geldiği zaman kentte yaşayan sığınmacılara verilen ayni ve nakdi yardımları kesmesiyle gündeme gelen Özcan'ın bu kararı partisinden de tepki gördü.

'Geri adım atmayacağım, fazlasını da yapacağım'

DÜNYA
Nagehan Alçı: CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan gibilere inat göçmenler 'kardeşlerimiz' olacak
Özcan'ın bu sözleri karşısında kamuoyu ikiye bölünürken kimi Özcan'a destek oldu, kimisi ise karşısında durdu. Özcan ise "Geri adım atmayacağım, fazlasını da yapacağım" diyerek sözlerinin arkasında durdu.
Göçmenlerden toplumun rahatsız olduğunu ve göçmenlerin Türkiye'ye entegre olamadıklarını belirten Özcan, "Benim askerim orada şehit olacak, sokaktaki Suriyeli de akşama kadar gelene geçene bakacak" diye konuştu.
Tanju Özcan, hukuka aykırı bir işlem yapmayı planlamadığını, yapacaklarının hukuka uygun olacağını söyledi.
Kendi yaptırdığı anketlerde bu konuda halkın yüzde 85 desteğini aldığını belirten Özcan, evinde Afgan işçi çalıştırdığı yönündeki iddialara ise "Doğru değil, çalışanım Faslı bir Türkiye vatandaşıydı, 6 ay kadar sigortalı olarak çalıştı, hatta bununla ilgili müfettiş incelemesi de geçirdim" cevabını verdi. 
Kentte yaşayan yabancı uyruklular ise Özcan'ın açıklamalarına tepki gösterdi.

'Senin fakirlere mi gücün yetiyor?'

5 yıldır Bolu'da yaşayan 29 yaşındaki Irak uyruklu Ahmed Abed Hüsem, "Olan fakirlere olacak. Zengin parasını tıkır tıkır verip suyunu kullanacak. Ama fakirler ödeyemeyecek. Türkiye'ye fakir, aç mülteciler sığındı. Türkiye devleti bunlara sahip çıktı. Tanju bey yardımların hepsini kesti. Senin fakirlere mi gücün yetiyor? Bu çok yanlış bir şey" dedi.

'Göç İdaresi müsaade ederse başka şehre taşınırız'

6 yıldır Türkiye'de yaşayan Irak uyruklu Muhammed Jabar ise hükümet yetkililerinden bu konuda yardım istediklerini ifade ederek, "Göç İdaresi bize müsaade ederse biz başka şehre taşınırız. Bizi buraya Birleşmiş Milletler bu şehri tercih ederek yerleştirdi. Mecburiyetten bu şehirde yaşamaya geldik. Türk hükümetine sesleniyoruz. Bu karara tekrar baksınlar. Bizi bu durumda bırakmasınlar" diye konuştu.

Özcan hakkında bir suç duyurusu daha

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında, yabancı uyruklu kişilere ilişkin yaptığı açıklama nedeniyle 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' ve 'görevi kötüye kullanma' suçlarından bir suç duyurusunda daha bulunuldu.
İstanbul Barosu avukatlarından Aydın Egemen tarafından, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen suç duyurusu dilekçesinde, 'şüpheli' olarak belirtilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın dün kamuoyuna yaptığı açıklamada, yabancı uyruklu kişilere su hizmetini 10 kat pahalı olarak verileceğini ve bu yolla yabancıların şehri terk etmesi amaçlandığını deklare ettiği belirtildi.
Hukuk devleti ilkesinin, kişilerden, kurumlardan ve devleti yönetenlerden daha üst bir kavram olduğunun unutulduğu ifade edilen dilekçede, "Geçici olarak ülkemize gelmiş göçmenlerin ülkelerine dönmelerini, çocuklarımızın geleceği için şüpheli kadar ben de arzu ediyorum fakat hukuk devleti ilkesini zedelemeden bunu yapmak zorundayız. Bu görev tek tek her vatandaşın görevidir. Hukuk devletinin zarar görmesi, devletin zaafa uğramasıdır. Tüm çabamız devletin bekasıdır. Ve sığınacağımız tek liman hukuk iken, üstelik hukukçu olduğunu beyan eden bir belediye başkanının, maske-mesafe-temizlikten başka seçeneğimizin olmadığı virüsle mücadele döneminde göçmenlerin ve bizlerin anayasal yaşam hakkını çiğneyerek ve dahi halk nezdinde kişileri hedef haline getirerek, bu sorunun nasıl çözüleceğine inanılmıştır? Üstelik hangi yasa, bu gücü kendisine vermiştir? Hepimiz yıllardır Avrupa normlarını ülkemize entegre etme gayreti içerisindeyken, bu düşünce ile neden insan odaklı inanç terk edilerek, geriye gidiş çabasına girilmiştir?" ifadeleri yer aldı.
Yorum yaz