Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, rektör adayı belirleme sürecine ilişkin yaptıkları yazılı açıklamada, liyakat ve şeffaflık vurgusu yaparken; rektör adaylığı kriterleri konusunda da önerilerini aktardı. Açıklamada adaylık için "Boğaziçi kamuoyuna ilan eden adaylar için bir destek oylaması yapılacak, akademisyenlerin katılacağı oylamada üçte birden fazla karşı oy alacak (yani nitelikli çoğunluğu oluşturan üçte iki destek oyunu alamayacak olan) adaylar desteklenmeyecek ve diğer tüm adaylar Boğaziçi Üniversitesi adayları olarak desteklenecek" denildi.
Akademisyenlerin rektör belirleme süreciyle ilgili açıklaması şöyle:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne 2 Ocak 2021’de atadığı Melih Bulu’yu, 15 Temmuz 2021’de görevden aldı. Bunun ardından YÖK yeni atama için rektör adaylık başvuru sürecini başlattı. Halihazırda geçerli olan rektör atama sistemine göre, üniversitenin içinden ve dışından profesörlerin YÖK’e adaylık başvuruları, 2 Ağustos 2021 tarihinde tamamlanacak ve Cumhurbaşkanı, yine adaylardan “uygun gördüğü” bir profesörü Boğaziçi Üniversitesi rektörü olarak atayacak. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak 2 Ocak 2021 atamasına karşı “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” diyerek tepki verdik ve vermeye de devam ediyoruz. İlk günden itibaren söylediğimiz şuydu: “Liyakat kurallarına ve kurumun iç işleyişine dikkat edilmeden yapılan böyle bir atamayı kabul etmiyoruz, 2012 tarihli üniversite senatosu kararlarında açıklanan üniversitemizin ilkelerinden; bilimsel olarak özgür ve kurumsal olarak özerk, şeffaf, demokratik, hesap verebilir kamu araştırma üniversitesi hedefimizden vazgeçmiyoruz.” Üniversite bileşenlerinin bir ayağını oluşturan akademisyenler olarak yedi ay boyunca bu duruş doğrultusunda hareket ettik. Sadece üniversitemize değil tüm Türkiye üniversitelerine dayatılan rektör atama sistemi halen yürürlükte olduğu için sorun hâlâ çözülmüş değil. Bu durumda 2016 öncesindeki gibi bir seçim sisteminin ya da bu sistemin iyileştirilmesiyle tüm üniversite bileşenlerini sürece dahil eden yeni bir sistemin uygulanabilmesi için şartların henüz uygun olmadığını düşünüyoruz. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak, Yükseköğretim Kanunu’nun ve rektör belirleme yönteminin değişeceği zamana kadar, üniversitemizde Melih Bulu yönetimi sürecinde oluşan ve şu andaki rektör vekili Naci İnci döneminde de devam eden zarar ve hasarların durdurulup tamirine girişilmesine imkân verecek bir adaylık sistemi üzerinde uzlaştık.
Akademisyenler, açıklamada şu ifadelere de yer verdi:
"Adaylık kriterleri: Toplantılarımız ve haberleşme gruplarında gerçekleşen tartışmaların ardından geliştirdiğimiz sistem, YÖK’e başvuruda bulunacak birden fazla adayın önünü açacak bir sistem özelliği taşıyor. Bu sisteme göre; adaylıklarını Boğaziçi kamuoyuna ilan eden adaylar için bir destek oylaması yapılacak, akademisyenlerin katılacağı oylamada üçte birden fazla karşı oy alacak (yani nitelikli çoğunluğu oluşturan üçte iki destek oyunu alamayacak olan) adaylar desteklenmeyecek ve diğer tüm adaylar Boğaziçi Üniversitesi adayları olarak desteklenecektir. Kurumumuza verilen ve pek çoğu hakkında davalar açtığımız hasarları onarabilecek adımları atacak ve üniversitemizin ilkeleriyle uyumlu hareket edecek rektör adaylarının, geçen son yedi ayı üniversite içerisinden takip etmiş, çözüm için çaba harcayan adaylar arasından çıkabileceğine inanıyoruz. Bu nedenle adaylığını Boğaziçi Üniversitesi kamuoyuna ilan etmeyen ve halen üniversitemizde tam zamanlı olarak görev almayan adaylar oylamaya dahil edilmeyecektir. Elektronik ve güvenli yollarla yapılacak oylamanın ardından, desteklenen adaylar, 2 Ağustos 2021 tarihinden önce kamuoyuna ilan edilecektir."
'Demokratik ve şeffaf bir rektör belirleme sürecini örneklerle aktarıldı'
Açıklamada, konu ile alakalı kapsamlı bir rapor hazırlandığı da belirtildi:
"Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak bu sistem üzerinden sorun çözücü, olumlu ve geleceğe dönük bir çabayı, ülkemizde yükseköğretimin gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Üniversiteye dönük her çözüm ve gelişmenin bundan sonra tüm üniversite bileşenlerini ve daha geniş kamudan kaynaklanan paydaşları kapsamak zorunda olduğuna inanıyoruz. Bu amaç ve prensip doğrultusunda, Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’nun görevlendirdiği “Üniversitelerde Yönetim Yapılanması Çalışma Komisyonu” adlı komisyonumuz, yakın zamanda geniş kapsamlı bir rapor yayımladı ve kamuoyu ile paylaştı. Raporumuzda demokratik ve şeffaf bir rektör belirleme sürecinin nasıl olması gerektiğine dair önerilerimiz örnekler ile aktarılmaktadır. Üniversite toplumun, devletin, kamunundur. En önemli müştereklerimizdendir. Sorunları
ortada olan şu andaki sistemi hep birlikte geride bırakabileceğimize inanıyor; Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak tüm üniversite bileşenlerini ve toplumu bu yönde çaba harcamaya, üniversiteye sahip çıkmaya çağırıyoruz. Basına ve kamuoyuna saygıyla duyururuz."