Sinemalar, Kovid-19 salgını sebebiyle 17 Mart 2020’de kapandı. 2 Temmuz 2021’e kadar sadece 5 aylık bir süre zarfında açık kalan sinema salonları, uzun bir duraklama dönemi yaşadı. Büyülü Fener Sinemaları’nın kurucusu İrfan Demirkol, pandemi sonrasında sinema sektörünün durumunu Sputnik’e değerlendirdi.
‘Sinema salonunu Z kuşağı doldurdu, 65 yaş üstü gelmiyor’
Demirkol, sinemaların yaz dönemine göre bir hayli dolu olduğuna dikkat çekti, ‘Z kuşağının ilgisi bizleri çok memnun etti’ dedi ve şunları ekledi:
“İş durumumuz sezona göre gayet iyi, Z kuşağı geliyor daha çok. Z kuşağı sinemaya gelmeyecek, dijitalde izleyecek deniyordu. İkinci haftaya girdik şu an Z kuşağı birinci durumda. 65 yaş üstü gelmiyor, o yaş grubu aşağılandı Türkiye’de moral bozukluğu içindeler. Her yerden dışlandılar. En geç evden çıkacak insanlar onlar. En sevindiğim şey Z kuşağının sinemaya sahip çıkması oldu. Ellerinde telefon var; onu da takip ediyorlar, sinemaya da geliyorlar.”
‘Seans araları uzadı, yarı kapasite ile çalışıyoruz’
İrfan Demirkol salonların havalandırma açısından sıkıntı taşımadığını vurguladı, önlemleri şu şekilde anlattı:
“Pandemi koşullarını aynen uyguluyoruz. Maske, mesafe, ayrıca koltukta ön-arka-sağ-sol boş. Maske ile film seyrediyorsunuz, seans araları uzadı. Yüzde yüz temiz hava var bizde. Müstakil bir bina, bütün havalandırmalar dışardaki temiz havayı alıp veriyor içeri. Sinemalar geniş hacimli; otel, restoran, toplu ulaşımla kıyasladığınızda havalandırması en geniş yüksekliğe sahip yer. İçerde insan sayısı az.“
‘Kâbus gibi bir şey yaşadık, 18 ay ciddi bir kayıp’
Kovid-19 salgınının sinema sektörünü maddi yönden yıprattığının altını çizen Demirkol, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sektörel olarak pandemi dönemi çok zor geçti. Bütün sinemalar 17-18 aydır kapalı. Bir ara açıldı kapandı ama gelir sıfırdı. Çok çalışan vardı, sadece sinema salonları değil bütün sektör, yapımcısı, oyuncusu, yönetmeni herkes işsiz kaldı. Dijital platformlar yapımlara devam ederek insanlara gelir sağladı ama bütün sektörü rahatlatacak bir gelir olmadı. 2 Temmuz’da açıldı sinemalar o tarihe kadar krediye yüklenildi. Kâbus gibi bir şey yaşadık, 18 ayımız ciddi kayıp.”
’Her ay 30 bin lira elektrik faturası ödüyorum’
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Yerli Film Gösterim Desteği’nin büyük işletmeler için yetersiz kaldığını aktaran Demirkol, sektörün yüzleştiği ekonomik sıkıntılardan şöyle bahsetti:
“Birkaç vergi ertelendi şimdi onların ödeme dönemi geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı yerli film gösterme koşulu ile her sinemaya 100’er bin lira destek verdi. Şimdi onlar gösterilmeye başlandı. 6 film gösterilecek 2’şer hafta. Küçük işletme için faydalı ama büyük işletme için yetersiz. Ben burada her ay 30 bin lira elektrik faturası ödüyorum. Kapalı olduğunda bile 3-4 bin lira elektrik faturası geldi.”
‘Yerli yapımcılardan film çıkmadı’
Vizyonda çoğunlukla yabancı filmlerin olduğunu ifade eden Demirkol’un, yerli film konusunda ise eleştirileri var:
“Elimizde ABD filmi dışında film yok gösterecek. Biz ABD filmi oynuyoruz. Bir tane Hababam Sınıfı var ama beğenilmedi o da. Yerli yapımcılardan film çıkmadı. Birlikte yola çıkmışız, ortaklarımız bizi biraz yarı yolda bıraktı diyorum ben. Ben o zaman söylemiştim ama ‘Biz çok sıkıntıdayız’ dendi. Siz bizi yarı yolda bırakıp dijitale film satıyorsunuz. Bize lazım oldu şimdi o filmler.”
‘AVM’lere göre fiyatlarımız çok düşük’
Demirkol, pandemi sonrasındaki fiyat artışına ilişkin de konuştu, ‘AVM’lere kıyasla fiyatlarımız daha uygun’ dedi:
“Biz çok küçük bir zam düşündük, 1 lira gibi. AVM’ler ciddi fiyat artışı yaptı, biz beklemiyorduk. Eylül, Ekim’e kadar zam yapmamak gerekirdi. Onlar yapınca biz ucuz kaldık, o da dengesizlik yaratıyor. Film mi kötü intibası yaratıyor. Çok az zam yaptık. AVM’lere göre fiyatlarımız düşük.”