GÖRÜŞ

Yazar Akay: İktidarlar sadece vitrinde gördüklerimiz, arka tarafta bambaşka güçler var

Yazar Akay, “İktidarlar sadece vitrinde gördüklerimiz. Arka tarafta bambaşka güçler var. Opus Dei, B’nai B’rith gibi tarikatlar o kadar çok ki… Birbirleriyle Vatikan üstünden haberleşiyorlar” dedi.
Sitede oku
Akay, “İktidarlar sadece vitrinde gördüklerimiz. Arka tarafta bambaşka güçler var. Opus Dei, B’nai B’rith gibi tarikatlar o kadar çok ki… Tarikatlar birbirleriyle Vatikan üstünden haberleşiyor. Ne zaman ki siyasi bir hamle yapmak istiyorlar, o zaman birbirleriyle direk iletişimleri yok, Papalık üstünden haberleşiyorlar. Hiçbirinin amacı din, değil. Onların tek tanrıları para! Hitlerin de arkasında bunlar var” ifadelerini kullandı.  
Akay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarikat mensuplarında gizlilik çok önemli. Peki birbirlerini nasıl tanırlar? Araştırmalarımdan sonra ‘eşek biblo’yu öğrendim! Evlerinde eşek biblosu var! Eğer gittiğiniz bir evde eşek biblosu görürseniz tarikat mensubu olduklarını siz de anlarsınız.”
“Bütün romanlarımda olduğu gibi bu romanımın yazım sürecinde de tuhaflıklar yaşadım” diye konuşan Akay, şunları kaydetti:
“Örneğin ormanda, orman yürüyüşlerimde yaşattıklarımı, yazdıklarımı ben sonradan kendim yaşadım. Taşdelen ormanlarının benim için yeri ayrı. Ormanın bir kaosu ve bir de tılsımlı çekim gücü var. Bunun da oradaki canlıların kendi aralarında konuştuğu dilden, bizim asla bilemediğimiz dilden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu, kurgu değil; benim gerçeğim…. İçimde bir ağaç perisi yaşadığını düşünüyorum çünkü ağaçla iletişimim çok başka. Size anlatsam, siz bana ‘hayır canım, olamaz böyle bir şey abartıyorsun’ dersiniz. Ormanda geziyorum ağaçlardan bir tanesinin yaprağı aheste aheste dalgalandırıyor rüzgâr; başka bir tanesinin yapraklarıysa canhıraş, hızlıca çırpınıyor ve sanki sizin gözünüzün içine bakıyor. O, bir şey anlatıyor size. Kuş kanadı bile bu kadar hızlı çırpamaz. Adeta konuşuyor fakat ne anlatıyor bilemiyorum… Bir defasında bir ağacın gövdesi yerinden bir metre gidip geldi. Bu, bir enerjiydi. O ağacın ruhu benim ruhumla özdeşleşti bir anda.”
Akay, “Roman bittikten sonra tıpkı Miray gibi (romandaki baş karakter) hayatımdaki pek çok kişiye, düşünceye ilişkin değişim yaşadım. Üçüncü gözüm projektör gibi açıldı, desem yeridir. Daha önceden göremediklerimi görmeye başladım. Aklın eremediklerine üçüncü göz sayesinde, sezgiyle ulaşabildim” şeklinde konuştu.
Yorum yaz