Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca insanın yaşamına ve geçim kaynaklarına ciddi şekilde zarar veren Kovid-19 salgınına yanıt olarak, 1 Nisan 2020'den 30 Haziran 2021'e kadar olan süreçte Dünya Bankası Grubu'nun salgınla mücadele için 157 milyar doların üzerinde kaynak kullandığı aktarıldı.
Söz konusu kaynağın Dünya Bankası Grubu'nun tarihindeki en büyük kriz müdahalesi olduğu belirtilen açıklamada, sadece 2021 mali yılında (1 Temmuz 2020-30 Haziran 2021) grubun taahhüt ve seferber ettiği kaynağın yaklaşık 110 milyar doları bulduğu kaydedildi.
Açıklamada, salgının başlangıcından bu yana Dünya Bankası Grubu'nun ülkelerin acil sağlık durumlarını ele almaları, sağlık sistemlerini güçlendirmeleri, yoksulları korumaları, işletmeleri desteklemeleri, istihdam yaratmaları, yeşil ve kapsayıcı toparlanmayı başlatmaları için desteklediği ifade edildi.
Toparlanma eşit seyretmiyor
Küresel ekonominin 2021'de yüzde 5.6 oranında büyümesinin beklendiğine işaret edilen açıklamada, şimdiye kadar toparlanmanın eşit seyretmediği ve dünyanın en yoksul ülkelerinin çoğunun geride kaldığı aktarıldı.
Açıklamada, gelişmiş ekonomilerin yaklaşık yüzde 90'ının 2022 yılına kadar salgın öncesindeki kişi başına düşen gelir seviyelerini geri kazanmasının beklendiği, yükselen piyasaların ve gelişmekte olan ekonomilerin ise sadece üçte birinin bunu sağlayabileceğinin tahmin edildiği kaydedildi.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, söz konusu kaynağı 'rekor' olarak nitelendirerek, "Daha geniş tabanlı bir ekonomik toparlanma sağlanmasına yardımcı olmak için devam eden bu salgında gelişmekte olan ülkelere kritik yardım sağlamaya devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Malpass, gelişmekte olan ülkeler için sınırlı aşı kaynağı konusunda 'derin endişeleri' olduğunu ifade etti.