Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, 'Enflasyon üreten fırsatçılara dikkat' başlığıyla yayımlanan yazısında Türkiye ekonomisinin, pandemi şokunu beklenenden daha hızlı atlatacağının sinyallerini verdiğini söyledi.
Bunda etkili aşılama kampanyasının katkısının büyük olduğunu ifade eden Müderrisoğlu, "Ancak önümüzdeki dönemde de sektörel bazda seçici teşviklerin gerekliliği ile toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik destekler önemini koruyacak" dedi.
"Yine görünür gelecekte reel sektörün en kritik gündemini ise 'maliyet yönetimi-istihdam dengesinin korunması' oluşturacak. İşte bu noktada en fazla dikkat edilecek husus, enflasyonun seyrinde düğümleniyor" ifadesini kullanan Müderrisoğlu, şöyle devam etti:
"Detaylı incelediğinde, fiyatlar genel seviyesindeki dalgalı seyri açıklamaya yeten göstergeler elimizde mevcut... 'Meteorolojik kuraklık, küresel emtia fiyatlarındaki artış, ham petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilim, kur kaynaklı fiyat geçişkenliği, canlılığını koruyan iç talep vb.'
Fakat madalyonun diğer yüzü de var. Benim, 'konjonktür fırsatçılığı' dediğim bir durum bu. Ertelenmiş talebi görerek, pandemi döneminin kayıplarını tek seferde telafi etmeyi hedefleyerek yapılan yüksek fiyat ayarlamaları... Girdi maliyetindeki artışı aşan şişirilmiş fiyatlar ve bu düzeydeki fiyatlardan sözde indirim adı altında süregelen oyun...
Vakti zamanında tam anlaşılmamış, hatta speküle edilmişti.
'Devletin düzenleyici ve denetleyici rolü piyasada hissedilirdi'
Kulakları çınlasın... Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde ani fiyat artışı gözlenen mal grupları mercek altına alınırdı. Üretim- Dağıtım-Pazarlama zincirindeki tüm taraflarla temas kurulur, zamların arka planı araştırılır ve varsa yapısal sorunlara çözüm geliştirilirdi. Bazıları 'piyasa ekonomisine müdahale' diye sunmaya çalışsa da bu etkileşimli yönetim, serbest piyasa ekonomisinin başıboşluk anlamına gelmediğini de ilgili aktörlere hatırlatırdı. Devletin düzenleyici ve denetleyici rolü piyasada hissedilirdi.
Ekonomide ince ayar gerektiren bugünlerde, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan Fiyat İstikrarı Komitesi, enflasyon-faiz ikilemi bakımından hayati fonksiyon üstlenecektir. Aynı şekilde Finansal İstikrar Komitesi ile Ürün Takip Sistemi'nin sonuç odaklı işleyişi de pek çok ezberi bozacaktır.
Enflasyondaki her kıpırdanmanın faiz artışı ile karşılanması için baskı kuran odakların siyaset kurumu ile yeniden bilek güreşine girmesine izin verilmemelidir. Formül bellidir: Düşük tek haneli enflasyon hedefine sadakat, bütçe disiplinine bağlılık ve piyasaya yüksek fiyat empoze eden nedenler ve hatta gruplarla yapısal mücadele."