ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilme süreci devam ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, “Afganistan'daki görevimiz 31 Ağustos'ta sona erecek" ifadelerini kullandı. Bir yandan da Türkiye’nin Kabil’de Uluslararası Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğini sağlama talebine yönelik ABD ile görüşmeler sürüyor.
Afganistan’ı en yakından tanıyan isimlerden biri olan Hikmet Çetin, Sputnik’e yaptığı açıklamada, Afganistan’daki durumu, “Tek kelime ile söylersek Afganistan 2001’e dönecek. 20 yıl öncesine doğru gidiyor” sözleriyle açıkladı. Çetin, “Taliban’dan ve terörden kurtarmak için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) ve NATO kararlarıyla Afganistan’a gidilmişti. Bunca yıl geçti aradan ve yine başa döndük. Şu anda Taliban yine ülkeye büyük ölçüde hakim. Eğer zorlarsa veya nihai kararını verirse Kabil’e de girebilir” dedi.
‘Terörist öldürmekle terörden kurtulamayacağını defalarca söyledim’
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki de Afganistan işgalinin sona ermesiyle 'bir zafer ilanı' yapmayacaklarını belirterek, işgal için "Bu, 20 yıllık askeri olarak kazanılamamış bir savaş" açıklamasını yaptı. Bu açıklamayı değerlendiren Çetin, şunları kaydetti:
“Daha birinci yılından itibaren Brüksel’de yaptığım toplantılar ve yazdığım notlar dahil bunun bir askeri çözümü olmadığı, yani terörist öldürmekle terörden kurtulamayacağını defalarca söyledim. Hatta 2011’de benim de içinde bulunduğum bir uluslararası grup olarak Barışın Müzakeresi adında bir rapor hazırlandı. ABD, uzun çabalardan sonra Taliban’la anlaşma yaptı. Bu anlaşmanın tabii çok maddeleri var. Fakat iki tane maddesinin biri uygulandı diğeri uygulanamadı. Yabancı güçlerin çekilmesi maddesi yavaş yavaş uygulanıyor. Ama daha önemlisi; Afganistan hükümeti ve Taliban ile arasında bir anlaşma imzalanacak, ortak bir hükümet kurulacaktı. Birtakım yasa değişikliklerinden sonra da gerekirse seçime gidilecekti. Bu kısım yok. Taliban, İstanbul’daki toplantıya tüm yabancı güçlerin çekilmediğini ileri sürerek gelmedi. Doha’da yapılan toplantılarda, gerek Kabil hükümeti temsilcileri gerek Taliban temsilcileri nihai kararı verecek ekiplerden oluşmuyordu. Haftalarca devam etti ancak bir sonuç alınmadan oradan ayrıldılar. Bu süre içinde altyapılar, yollar, tesisler, okullar, hastaneler yapıldı fakat yine de Afganistan halen dünyanın en yoksul ülkelerinden biri.”
‘Afganistan olmadan, ABD ile Afganistan konuşuluyor’
Türkiye’nin Afganistan’da kalma talebini de değerlendiren Hikmet Çetin, şu riske dikkat çekti:
“Afganistan’da kalmak için Taliban’la günlerce görüştük. ‘Evet’ demediler. Şu anda NATO adına oradayız. Taliban ısrarla çekilmemiz gerektiğini söylüyor. Bu durumda, Kabil hükümeti de ‘evet’ demedi. Afganistan olmadan, ABD ile Afganistan konuşuluyor. Tabii ki koşullar gerçekleştiği takdirde Türkiye’nin Afganistan’a her türlü yardımı yapmasının gerekli olduğuna inanıyorum. Çünkü dünyada Afgan halkı kadar Türk insanına saygı duyan, önem veren ve aslında dikkatlice davranan bir halk yok. Ama ben oradayken de bazen konuşurduk, ‘bizi hem seviyorsunuz hem saygı duyuyorsunuz ama niçin buradasınız diyorsunuz’ deyince ‘ama siz başkaları ile beraber geldiniz’ diyorlardı. Bugünkü durumda destek verilmemeli. Hem Afganistan merkez hükümeti hem de Taliban’ın ‘Türkiye kalsın’ demesi koşulunda olması lazım. Aksi halde risklidir. Taliban ‘hayır’ dediği zaman, işgal gücü diyeceklerdir ki öyle de diyorlar.”
‘Üst düzeyden telefonlar geldi’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabil Havalimanı'nın güvenliğinin sağlanması konusunda Pakistan ve Macaristan'ı, Türkiye'nin yanına alma düşüncesini açıklamış ve bunu Biden’a da ilettiğini söylemişti. Afganistan ile halen sıkı bağları bulunan Çetin, bu açıklamadan duyulan rahatsızlığı şöyle anlattı:
“Afgan merkezi hükümetinin bu açıklamaya tepkisi oldu. Büyük tepki geldi. Çünkü Afgan halkının büyük kısmına göre ve merkezi hükümete göre yıllardır içinde oldukları savaşın aslında tek nedeninin Pakistan olduğu düşüncesindeler. Tabii ki Pakistan’ın siyasi desteğine ve yardımına büyük bir ihtiyaç var ve çok da önemlidir. Ama o ifade de beraber yapalım derken sanki Pakistan askeri de gelecek ve havalimanında beraber görev yapılacak şeklinde anlaşılmıştır ki bana, Afganistan’dan tepki geldi. Üst düzeyden telefonlar geldi.”