İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, bir insanın başında ortalama 100-120 bin saç teli olduğunu belirterek "Günlük 80-100 tele kadar dökülmeyi normal olarak kabul ederiz. Bir günlük dökülme 100 teli geçiyorsa o zaman burada ciddi bir saç dökülmesi başlamış demektir. O açıdan mutlaka bir dermatoloğa görünülmesini tavsiye ederiz" dedi.
Anadolu Ajansı'nda (AA) yer alan habere göre Kutlubay, Türkiye'de yaklaşık 9 milyon erkeğin kellikle, saç dökülmesiyle uğraştığını belirtti. Genel olarak bakıldığında erkeklerde daha çok saç dökülmesi olduğunu ancak kadınların kozmetik açıdan bu durumu daha faza sorun olarak gördüğünü dile getiren Kutlubay, Türkiye'de batıda saç dökülmesinin daha fazla önem arz ettiğini söyledi.
Aynı zamanda İÜC Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Kutlubay, "Yapılan çalışmalar göstermiştir ki 30 yaşında olan kadınlarımızın yüzde 30'u saç dökülmesi problemi yaşıyor. 50 yaşında olan kadınlarımızda bu oran biraz artarak yüzde 50'lere kadar ulaşıyor. Yaş ilerledikçe bu oran yüzde 70'lere kadar varabiliyor. Bunun da sebebi aslında 50 yaşından itibaren menopoza bağlı hormonal dengenin değişmesi ve hormonların azalmasına bağlı olarak ortaya çıkan saç dökülmesi. 30 yaşındaki erkeklerin yaklaşık yüzde 12'sinde saç dökülmesi var. Ama yine 50-60 yaşına doğru bu oran yüzde 40'lara kadar yaklaşıyor" diye konuştu.
Doç. Dr. Kutlubay, dünya genelinde beyazlarda daha çok saç dökülmesi sorunu yaşadığını, sorunun en önemli nedeninin genetik faktörler olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
Saç dökülmesine karşı doğru ve dengeli beslenme ile düzenli uyku uyarısı
Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, saç dökülmesinde genetik yatkınlığın yanı sıra demir, çinko gibi vitamin eksiklikleri, guatr problemi, kadınlarda özellikle hormonal bozukluklar, saç kıran ile stres gibi durumların da etkili olabildiğini anlattı.
Çevresel faktörlerle yaşam şartlarının, doğru ve dengeli beslenme ile düzenli uykunun da hem yaşam hem de saç kalitesini artırdığını, yanlış beslenme, düzensiz uyku gibi durumların da saç dökülmesini tetiklediğini dile getiren Kutlubay, son zamanlarda daha çok karşılaştıkları farklı bir dökülme tipinin de gebelik sonrası emziren annelerde görüldüğünü ifade etti.
Doğum sonrası üçüncü, dördüncü aylardan itibaren yoğun bir dökülmenin meydana gelebileceğini, bu tarz dökülmenin Kovid-19'da da gördüğünü aktaran Kutlubay, "Kovid-19'da da benzer bir mekanizmayla meydana geliyor. Doğum, ameliyat, şiddetli bir enfeksiyon ya da hastalık, kovid gibi vücudun direncini düşüren bir enfeksiyon geçirdiğinizde, tahmini olaydan 2 ay sonra şiddetli bir dökülme meydana geliyor. Onun da sebebi, büyüme fazı dediğimiz saçın bir fazı vardır. Büyüme fazı kısalıyor. Büyüme fazı kısalınca saç telleri dökülme fazına daha çabuk geçiyor. Otomatikman dökülen saçlar artıyor. Bu süreç değişik çalışmalara göre değişiyor ama ortalama, tahmini 3 ay civarında devam ediyor" diye konuştu.
'Doğru tanı, doğru tedaviyi beraberinde getirir'
Saç dökülmesinin tedavisinde çok değişik yöntemlerin olduğunu dile getiren Kutlubay, "Doğru tanı, doğru tedaviyi beraberinde getirir. Yani genetik bir dökülme mi, bir vitamin eksikliği ya da hormonal bir bozukluğa bağlı meydana gelen bir dökülme mi ya da başka bir hasara bağlı meydana gelen bir dökülme mi bir kere bunun adını koymak lazım" diye konuştu.
Doç. Dr. Kutlubay, tedavide ağızdan alınan birtakım bitkisel tedavileri, saç mezoterapisi, PRP, kök hücre tedavisi gibi yöntemlerin kullanıldığını anlatarak, şöyle devam etti:
'Kovid-19 geçirenlerin neredeyse yüzde 25'inde saç dökülmesi ortaya çıkıyor'
Kutlubay, Kovid-19'un ilk zamanlarında da saç dökülmesi olduğunu ancak diğer belirtiler kadar karşılarına çıkmadığını, son 8 ay içerisinde kovid geçirip de saç dökülmesiyle gelen hastaların sayısının oldukça arttığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: