Bakırköy’de halk ekmeği büfesini yaktığı ve büfeden mont ile ekmek çaldığı iddia edilen sanık Ali Yıldız’ın yargılanmasına başlandı. Sanık Yıldız ilk duruşmadaki savunmasında yangını kendisinin çıkarmadığını söyledi. Duruşmada dinlenen tanık ise sanığın olay yerine gitmeden benzinlikten bir şey aldığını beyan etti.
Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu sanık Ali Yıldız SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya müşteki Mithat Ali Yanbeyi ile taraf avukatları da katıldı.
'İçeriden 2 tane ekmek ve 1 tane su aldım, poşete koyup çıktım'
Sanık Ali Yıldız savunmasında olay günü 17 günlük sokağa çıkma yasağı olduğunu ve bu nedenle evine polisler ceza yazmasın diye gidemediğini söyleyerek "Bakırköy İncirli metrosunun önünde bulunan banklar vardı, ben de sabah saat 05.00'a kadar yasağın bitmesini burada bekliyordum, yaklaşık 3 - 4 saat burada kaldım, saat 02.30 - 03.00 sıralarında büfenin oraya ekmek kamyonu geldi ve büfeye kasalarla ekmek bıraktılar. Büfenin içinde kimse yoktu. Onlar gittikten yaklaşık 3 - 5 dakika sonra ben de büfenin kapısını çekerek içeriye girdim. İçeriden 2 tane ekmek ve 1 tane su aldım, poşete koyup çıktım" dedi.
'Benim bu yangın ile hiç bir ilgim yoktur'
Yangını çıkartanın kendisi olmadığını savunan Yıldız şunları söyledi:
'Sanıktan şikayetçiyim'
Müşteki Mithat Ali Yanbeyi ise büfenin işletmecisi olduğunu söyleyerek, “Büfenin kapısında iki tane kilit vardır. Bu nedenle sanığın çekerek açması mümkün değildir. Olaydan önce saat 19.00 - 19.30 gibi büfeyi kilitleyip kapatmıştım. Büfenin anahtarları iki tane tedarikçimizde bulunur, bu tedarikçiler biri İHE'nin kendi ekmek dağıtım personelidir. Bu tedarikçiler saat 01.00 - 02.0 sıralarında büfeye gelip anahtarları ile açıp büfe içerisinde kasa ve poşetli ekmek bırakırlar, daha sonra da kapıyı kilitleyip oradan ayrılırlar. Olay günü saat 03.00 sıralarında orada bulunan esnaf beni arayarak büfemin yandığını söylediler. Yaklaşık yarım saat içerisinde oraya gittim polisler ve itfaiye oradaydılar. Sanığı tanımıyorum. Yapmış olduğum tespitlerde büfe içerisinde bulunan yaklaşık 50 - 60 TL tutarında bozuk paramın olmadığını, ayrıca montumun olmadığını tespit ettim. Montumun değeri de 50 - 60 TL civarlarında idi. Büfeden sadece ekmek ve su satarız. Yangında büfe içerisinde bulunan yazar kasalar, iki tane buzdolabı, koltuklar, masalar yanmıştı. Sigorta şirketi sadece yanan büfenin zararını karşıladı. Yaklaşık 15- 20 bin TL tutarında zararımız vardır. Zararımızın giderilmesini istiyoruz. Sanıktan şikayetçiyim” dedi.
Duruşmada dinlenen taksi şoförü Nevzat Türkaslan ise sanığın olay yerine gitmeden önce benzinliğe gittiğini ve bir şey aldığını söyledi. Türkaslan “Daha sonra köşede ineceğini söyledi. Kendisini köşede indirdim. Aracıma müşteri olarak binen kişinin şu an ekranda görünen kişi olduğundan eminim” şeklinde beyanda bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 7 Mayıs tarihinde gerçekleşen olay anlatılmıştı.
İddianamede Ali Yıldız’ın gece yarısından sonra ekmek büfesinin olduğu yere geldiği ve saat 02.44’te de büfeye girdiği aktarılmıştı. Yıldız’ın yaklaşık 20 dakika boyunca büfenin etrafından dolaştığının anlatıldığı iddianamede, son olarak elinde poşet ve üzerinde montla göründüğü ve 3 dakika sonra da yangının çıktığına ait kamera görüntülerinin olduğu belirtilmişti.
Yıldız ifadesinde olay anında acıktığı için büfeye girdiğini, ekmek, su ve çok üşüdüğü için büfede bulunan montu aldığını söyleyerek yangın suçlamasını kabul etmemişti. Yıldız’ın ‘yangın çıkartarak genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması’ suçundan 6 aydan 3 yıla kadar, ‘gece vakti hırsızlık’ suçundan 7 yıl 6 aydan yıldan 15 yıla kadar, ‘yakarak mala zarar verme’ suçundan 2 yıldan 8 yıla kadar, ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar olmak üzere toplamda 11 yıldan 29 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.