YAŞAM

Tarihi Sümela Manastırı'nda 360 tonluk kaya tehdidi

Sümela Manastırı’nın restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi çalışması kapsamında manastır girişinde tehlike oluşturan 360 tonluk kaya kütlesi, çelik ağ ile bohçalama yöntemiyle sabitlendi. Kaya blokunda devam eden risk nedeniyle ilave tedbir alınması kararlaştırıldı.
Sitede oku
Türkiye'nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan, Trabzon'un Maçka ilçesi Karadağ eteklerindeki Sümela Manastırı, 5 yıl aradan sonra dün ziyarete açıldı.
Restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi çalışması kapsamında manastır girişinde tehlike oluşturan 360 tonluk kaya kütlesi, çelik ağ ile bohçalama yöntemiyle yerine sabitlendi.
Ancak kaya blokunda devam eden risk nedeniyle yeni tedbir alınması kararlaştırıldı. Manastırın giriş kapısının üzerinde yer alan kaya bloku, 16 metrelik çelik kazıklarla yamaca sabitlenecek. Çalışma, ziyaret saatleri dışında gerçekleştirilecek.
Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdür vekili Mustafa Asan, Sümela Manastırı'nın giriş kapısının üzerinde yer alan kaya bloku için çalışma yapılacağını belirterek, "Kaya bloku çelik ağla bohçalanarak bulunduğu alana sabitlenmişti. O kaya blokunun şimdi 16 metre çelik kazıklarla sabitlenmesi yapılacak. Bu işlem ziyaretçi saatleri dışında gerçekleştirilecek" diye konuştu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) emekli öğretim üyesi, jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ise kaya düşmesinin jeolojik olay olduğunu ve bunun önüne geçmenin mümkün olmadığını söyledi:
"Sümela Manastırı’nın bulunduğu alan doğal kaya düşmelerinin oluşturduğu mağaralardan meydana geldi. O alanda 3 doğrultuda kırık mevcut. Bu kırıklar sürekli olarak çalışıyor. Restorasyon bugün bitse de alanın sürekli gözlemlenmesi gerekir. Önümüzdeki günlerde her yağışlı mevsimden sonra kaya düşmesi oluşabilecek alanların haritalanması gerekiyor. Alanda kayalara ne kadar çok müdahale olursa o kadar çok kaya düşmesi olacak. Alandan bir kayayı çektiğinizde dağın bütün yapısı bozuluyor ve dağda oynamalar oluşuyor. Çelik tellerle bohçalama ve sabitleme en iyi yapılan çalışmadır."
Geçtiğimiz günler gerçekleşen açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2016 yılında restorasyon çalışmalarının başladığını belirterek, "Öncelik verdiğimiz projelerden biriydi. Projeyi hızlandırdık. Restorasyon dışında esas işi zora sokan kısım, dağdan gelen kaya akıntısı oldu. Herkesin çalışabileceği bir ortam değil, uzman kişilerle çok zorlu iklim şartlarında çalışmalar yapıldı" dedi:
"20 bin metrekarelik alanda ciddi bir kaya temizlemesi yapıldı. Zorlu bir çalışmanın ardından projeyi tamamladık. Karadeniz Bölgesi için turizm anlamında çok önemli bir nokta olduğu için kısmi açılma yöntemine gittik. Yeni şapeller bulduk, keşiş odaları, çilehaneler, misafirhaneler gibi birçok nokta var. Dijital sunum yapabileceğimiz noktalar da oluşturduk. Gizli bir şapel daha var, o da 1-2 hafta içinde devreye girecek. Daha önce burayı ziyaret etmiş olanlar, tekrar tekrar yine ziyaret edecektir. Ayrıca duvarlarda ve çatılarda çok önemli freskler var. Bu fresklerde renklendirme ve canlandırma çalışmaları devam ediyor. Freskleri canlandırma ekibimiz, sürekli burada hizmet verecek. Çünkü maalesef buranın yapısından dolayı mevsim geçişlerinde kayalardan dolayı hem su hem yoğunlaşma oluyor. Bu durum da fresklere zarar veriyor. Uzmanlarımız 12 ay boyunca burada çalışacak. Kalıcı bir şekilde bir daha burayı kapatmadan koruyacağımızı düşünüyorum.”

Sümela Manastırı

Maçka'da Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında 'Meryem Ana' adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13'üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor.
88 yıl aranın ardından manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriki Bartholomeos yönetmişti. Manastırın 5 yıl aradan sonra ziyarete açılması ile Ana Kaya Kilisesi’nin sağında yer alan 10 şapel, çan kulesi, misafirhane, keşiş ve öğrenci odaları, mahzen ve benzeri yapılar yeniden ziyaret edilebilecek.
Yorum yaz