Sanchez, Başbakanlık Sarayı Moncloa'da Katalan lider Aragones ile 2.5 saatlik bir görüşme yaptı.
İspanya'da sol koalisyon hükümeti, Aragones ile yapılan görüşmelerin halkın yarısının ayrılıkçı partileri desteklediği Katalonya ile ilişkileri düzeltmesini beklerken, Sanchez, ayrılıkçı Katalanlarla normalleşme sürecinin uzun süre alabileceğini kaydetti.
Katalonya özerk hükümet başkanı Aragones ise resmi bağımsızlık referandumu yapılması talebini ve Katalonya'nın 2017'deki bağımsızlık girişimindeki rolleri nedeniyle yargılanan kişilere yönelik af talebini yineledi.
Pere Aragones, Sanchez ile yapılan ilk görüşmede, tarafların pozisyonları arasında dağlar kadar fark olduğunu ve çatışmanın çözümündeki bariz farklılıkları gösterdiğini ifade etti.
Aragones, iki liderin kendi hükümetlerinden delegasyonların 'yeni bir müzakere turu' başlatmak için eylülde bir araya gelmesi konusunda anlaştığını da sözlerine ekledi.
Sanchez daha önce bir bölgenin bağımsızlık referandumunun anayasaya aykırı olduğunu ve ilerlemenin yolunun sosyal ve ekonomik konulara odaklanarak Katalanların ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu söylemişti.
İspanya'da hükümet, Katalonya'da 1 Ekim 2017'de yapılan yasa dışı referandum ve bağımsızlık yanlısı girişimler nedeniyle 1328 gündür tutuklu bulunan 9 Katalan siyasetçi için kısmi af kararı almıştı.
Taraflar, Şubat 2020'de görüşmeleri başlatma konusunda mutabakata varmıştı.
Katalonya'daki süreç
Katalonya'da bağımsızlık yanlısı siyasi girişimler, 2012'de başlamış ve dönemin Katalonya özerk hükümet başkanı Artur Mas'ın öncülüğünde 9 Kasım 2014'te yasa dışı ilk bağımsızlık yanlısı halk oylaması yapılmıştı.
Ardından 12 Ocak 2016-28 Ekim 2017'de Katalonya Özerk Hükümet Başkanı olarak görev yapan, halihazırda Avrupa parlamenteri olan ve İspanya'da hakkında yakalama ve tutuklama emri bulunan Carles Puigdemont'un liderliğinde 1 Ekim 2017'de, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen yasa dışı bağımsızlık referandumu gerçekleşmişti.
Katalonya özerk yönetim parlamentosu da 27 Ekim 2017'de 'açıklanması ertelenen, tek taraflı bağımsızlık deklarasyonunu' kabul etmiş ve aynı gün İspanya Senatosunda alınan ve Anayasa'nın 155. maddesinin uygulandığı kararla Katalonya'nın özerk hakları geçici olarak merkezi hükümete devredilmişti.
Bu gelişmelerin ardından İspanya mahkemelerinden kaçan Puigdemont ve 6 eski Katalan siyasetçi ülkeyi terk ederken, diğer eski Katalan özerk yönetim hükümeti üyeleri ve iki sivil toplum örgütün temsilcisi 2 Kasım 2017'de tedbiri kararla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Yüksek Mahkemede tutuklu yargılanan eski Katalonya özerk yönetim hükümetinde üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden 9'u, devlete karşı ayaklanma, kamu parasını kötüye kullanma ve devletin kurumlarına itaatsizlik suçlarından Ekim 2019'da açıklanan kararla 9 ila 13 yıl hapis cezası almıştı.
Katalonya özerk yönetimi, tutuklu Katalan siyasetçilere ocakta yarı serbestlik hakkı tanısa da daha sonra Katalan mahkemesinin itirazlarıyla bu hak iptal edilmişti.
İspanya'da Ocak 2020'den itibaren iktidarda olan sol koalisyon hükümeti Katalonya sorununa çözüm için af adımını atsa da Katalan özerk hükümetinin bağımsızlık için yasal bir referandum talebine sıcak bakmıyor.
Merkezi hükümet ile Katalan özerk hükümeti arasında kurulacak diyalog masasında referanduma gitmeden özerklik haklarının genişletileceği bir çözüm aranması bekleniyor.