Hint Okyanusu kökenli ‘charybdis longicollis’ türündeki yengeç Kızıldeniz'i aşarak ilk defa 1954 yılında Doğu Akdeniz'de görüldü.
İlk zamanlarda ekosistemi tehdit etmeyen bu türün popülasyonu, küresel ısınma ve bilinçsizce avlanan vatozlar nedeniyle son zamanlarda çok fazla artış göstererek diğer türler için tehlike yaratır hale geldi. Tehlikenin boyutunu araştırmak için bölgeye gelen Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Seyit Ali Kamanlı, Çukurova Üniversitesi akademisyenleriyle Adana ve Mersin'de saha çalışması yapmaya başladı.
Dr. Seyit Ali Kamanlı, istilacı yengeçlerin çok hızlı ürediğini ve diğer türleri baskı altında tuttuğunu kaydetti. Dr. Kamanlı, "Küresel ısınmanın bu denli etkili olmadığı zamanlarda vatozlar bu yengeçleri tüketerek popülasyonunu kontrol altına alıyordu. Ancak, vatozların da bilinçsiz avcılık nedeniyle azalması üzerine istilacıların nüfusu kontrolden çıktı. Bu yengeçler ekonomik değere sahip balıkların yumurtalarını, sucul bitkileri, algleri ve diğer canlı gruplarını yiyerek biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor. Bir diğer tehlikesi ise, ülkemizde ekonomik değeri bulunan mavi yengeç türlerinin ekosistemine müdahale ederek Akdeniz kıyılarında mavi yengeç nüfusunu azaltabileceği düşünülmektedir" diye konuştu.
'Karadeniz'e yaklaştı'
Dünyadaki istilacı diğer yengeç türleri hakkında da bilgiler veren Dr. Kamanlı, 'eriocheir sinensis' türünde, 'Çin eldivenli yengeci'nin Kuzey Avrupa'yı istila ettiğini, Karadeniz'e doğru da yaklaştığını söyledi.
Bunların dünyada en tehlikeli 100 istilacı tür arasında bulunduğuna dikkat çeken Kamanlı, gemilerin bıraktığı sintine sular sayesinde Asya'dan Kuzey Avrupa'ya kadar ulaştığını belirterek, "Bu yengeçler Tuna Nehri'nin kollarında, ayrıca Sırbistan, Romanya ve son olarak da Bulgaristan kıyılarında görülmüştür. Gerekli tuzluluk ve sıcaklığa adapte olursa yakında Türkiye’de de görülmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu yengeçler dere yataklarına yuvalama yapmaları durumunda taşkınlara neden olabiliyor. Ayrıca, drenaj kanallarında tıkanmalara da sebep olabiliyor. Aynı şekilde Akdeniz’de bulunan istilacı yengeç türüne ait larvaların nerelere kadar yayılabileceğini, tuzluluk ve sıcaklık değerlerine bakarak belirleyip bu yayılımın önüne geçmek için gerekli çalışmaları planlayabiliriz" dedi.